SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Kuantum dolanıklık: Ya hayır söyle ya da sus!

Vikipedi dolanıklığı şöyle tarif ediyor: "

Yani bu şu demektir: Şu an her ne kadar birbirinden ayrı formlarda olsa da büyük patlamadan önce her şey bir bütündü. Patlama ile beraber atomlara ayrıldı. Ve her şey bir şey oldu.Dolayısıyla her şey birbiri ile bağlantıda kalmaya devam ediyor, birbirinden ne kadar uzak olsa bile… İşte bu kuantum dolanıklığın ta kendisi.

Ne diyordu Tesla: "Eğer evrenin sırlarını bulmayı arzuluyorsanız enerji, frekans ve titreşimler üzerinden düşünün." Yani Tesla'ya göre evren kocaman bir titreşim. Bu nedenle her şey birbiriyle kesinlikle iletişim halindedir. Bizler de aynı şekilde o parçacıklardan biriyiz ve kafamızda oluşturduğumuz olumlu ya da olumsuz herhangi bir düşünceyle en başta kendimizi etkilediğimiz gibi yanı sıra çevremizdekileri etkileriz.

Daha önce defalarca yazdım. Birçoğumuz sebep olduğumuz hasarı fark etmeksizin, bilinçsizce çevremize “zehirli oklar” atıyoruz. Dünyamızı ve dünyayı değiştirmek istiyorsak buna önce kendimizi değiştirmekle başlamamız gerektiğini bilmeliyiz.

Siz sevgi ve ışık saçmaya başladığınız andan itibaren değişim başlayacaktır emin olun. Sevgi ve ışık saçabilmek için de önce sorunlu düşüncelerin duyguların üzerinde çalışmak gerekir.

Sabri Tandoğan'ın sohbetlerinden bir bölüm çok etkilemişti beni. “İslam’ın Güler Yüzü” isimli kitabında Profesör Eva Hanım'ın çok ilginç bir tespiti var. “Bir kimse” diyor, “Çayını içerken, kaşığını bardağın içinde dolaştırırken çıkan ses uzaydaki bütün zerrelerden duyulur.”

Aman Yâ Rabbi... Bu sözü okurken tüylerim ürperdi, kendimden geçtim. Her şey ne kadar birbiriyle ilgili. Bazı kimseler der ki evimde kapım kilitli, perdelerim örtülüyken ben yapayalnızım. Kimseler yok. İstediğimi yapabilirim. Kimin ne haberi olacak. Bugünkü modern bilime ne kadar aykırı bir düşünce. Mesele hiç de o kimsenin sandığı gibi değil. Hepimiz, her an, aklın alamayacağı bir gözetim, denetim içindeyiz. Biz sâde düşüncelerimizden değil, duygularımızdan da, bütün evrene karşı sorumluyuz.

İçimizdeki kinden, nefretten, intikam duygusundan yükselen eksi elektrik, dünyadaki bütün zerreleri ürpertiyor, haberimiz var mı veya içimizden yükselen ve içine yeryüzündeki bütün insanları, bütün hayvanları, bütün nebadâtı, bütün eşyayı içine alan bir hayır dua, bir güzel dilek, dalga dalga bütün zerrelere, iyinin, güzelin, temiz, asil ve yüce olanın ışınlarını yayıyor. Ne olur kalbimizi, kafamızı hep sevgiyle, saygı ile, edep ile, incelikle, güzel duygularla doldursak."

Ya hayır söyle ya da sus!

Çocukken çoğumuz “abrakadabra” demişizdir. Bu aslında Aramice “Abrak ad habra”dır ve anlamı da “Konuşurken yaratacağım” demek.

“Dünyadaki bütün herkes çok mutlu ve iyi olsun” diyerek tüm varlıklara sevginizi gönderin.

Bunu ne kadar çok tekrar ederseniz, içindeki gücü sizde bir o kadar kendinize çekersiniz.

Çünkü sistem böyle. Sizden çıkan daima size geri döner!

Yazının devamı...

Doğum gününüzün enerjisi

Doğum günü, insan hayatında sihirli sayılan bir gün. Doğum gününüz sizin gününüzdür.

Solar Return yani Güneş yılda bir kez doğum pozisyonuna döner. Güneşin kendi ile kavuşum yapmasıdır bu. Ve bir doğum gününüzden bir sonraki doğum gününe kadar olan kısmı ilgilendirir. Güneş "var olma" enerjisi olduğu için de Doğum günümüzün çevresinde bir sürü pozitif enerjiyle dolu güçlü enerji var.

Bazı ruhsal uygulamalarla bu enerjilerin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak mümkün.

Kişisel enerji o gün zirvededir ve hayatınızın yönünü değiştirebilirsiniz. Evet ancak bu potansiyeli nasıl kullandığınıza bağlı olarak bir sonraki doğum gününüze kadar yaşamınız için olumlu ya da olumsuz bir alt yapı oluşturursunuz. İşte bu nedenle, o günlerde kendinizi düşük enerji ve titreşimlerden korumak için mümkün olan her şeyi yapın.

Çatışmalardan, tartışmalardan kaçının.

Dilinize dikkat edin.

Dedikodudan ve yargılamalardan uzak durun.

Her türlü olumsuzluktan, stres yaratacak durumlardan kaçının ( olumsuz haberler, enerji vampirleri vb. insanlardan).

Ağlamayın.

Doğum gününüzden birkaç gün öncesinde bir takım arınma çalışmaları yapabilirsiniz.

Dolabınızı, çekmecelerinizi, eşyalarınızı gözden geçirin ve artık ihtiyacınız olmayan veya kullanmadığınız her şeyden kurtulun. Özellikle size kötü olayları, ilişkileri hatırlatan veya üzüntü ve kederle ilişkilendirilen eşyaları elden çıkarın.

Evinizi temizleyin.

Güzel müzikler dinleyin, komedi izleyebilir, yürüyüşler, meditasyon yapabilir size kendinizi hoş hissettiren ne varsa yapabilirsiniz.

İlham verici sizi yükselten kişileri takip edin, okuyun dinleyin.

Ve doğum gününüzün olduğu gün kimse almasa bile siz kendinize kendinizi değerli olduğunuzu hissettirin ve bir pasta alın (veya yapabilirsiniz de). Dünyada neredeyse tüm kültürlerde pasta ve doğum günü dilekleri gelenekseldir.

O günde titreşiminiz yükseltecek şeyler yapın. Abur cubur yemek ve alkol almak titreşiminizi azaltacaktır.

Feng Shui'ye göre doğum günü kutlamalarında mümkün olduğunca hayırlı bir gün olmasını sağlamak için birkaç yolu vardır. Bugünü planlarken yang enerjisi üretebilir. Bu özel günde uğurlu enerjiyi çekmek için doğum elementini de kullanabilirsiniz. (Ateş, hava, su, toprak)

Feng Shui'de bir doğum gününde şunlar yapılması önerilir:

Güne dua ve şükrederek başlayın.

Sahip olduğunuz nimetleriniz için şükredin. Ve hayırlı chi enerjisini davet etmenin sembolü olarak bir kapı veya pencere açın.

O gün sevdiğiniz mantra olarak seçtiğiniz bir kelimeyi tekrar etmek o sözcüğün içindeki gücü size çekecektir.

Yang enerjisini akıtın.

Yin yang sembolünü duymuş yada görmüşsünüzdür. Siyah ve beyaz iç içe geçmiş bir sembol. İşte orada beyaz olan kısımdır. Yani yaşam. Hareket, ışık, sıcaklık.

Bir doğum gününü kutlamanın en iyi yollarından biri, evinizde akan yang enerjisidir. Bu, kırmızı balonlar, kırmızı bardaklar, tabaklar ve peçeteler gibi süslemelerinize kırmızı rengi ekleyerek gerçekleştirilebilir. Altın gümüş eşyalar kullanılır.

Kutlamanın yapılacağı masayı yansıtmak için karşısına uzun bir ayna yerleştirin. Bu bereket enerjisini aktive edecektir. Aynanın, masada oturan kişilerin yansımasının kafalarını kesmemesi için yerleştirildiğinden emin olun.

Yang enerjisini alanınıza davet etmek için mutlu müzikler çalın.

Işıkları açın, kristaller koyabilir ve güneşi içeri almak için perdeleri açın.

İyi bir yang enerjisi almak için egzersizinizi güneşte yapın. Bu, yoga, meditasyon veya güneş ışığında uyguladığınız herhangi bir egzersiz olabilir.

Zenginlik, Sağlık ve Bolluğun Sembolleri

Aşırıya kaçmadan bazı zenginlik, sağlık ve bolluk sembollerini kullanabilirsiniz. Dengenin her zaman Feng Shui'nin anahtarı olduğunu unutmadan.

Altın gibi bazı zenginlik sembollerini doğum günü sofralarınıza dahil edin.

Yang enerjisini çekmek için pembe gül ve kırmızı çiçekleri seçin. Kavanozda pembe ve kırmızı şakayık olabilir. İpek çiçekleri kullanabilirsiniz, ancak bir zamanlar canlı oldukları ve şimdi ölü oldukları için kuru çiçekler kullanamazsınız. Kesme çiçeklerin de kesinlikle cenaze törenleri için olduğuna ve asla hediye olarak verilmediğine inanılır Feng Shui'de. Taze kesilmiş çiçeklerin yerine saksı çiçeği verebilirsiniz.

Uğurlu Doğum Günü Yiyecekleri

Bazı yiyecekler, özellikle doğum gününüzde tüketildiğinde uğurlu olarak kabul edilir. Sağlıklı bir yıl ve uzun bir ömür sağlamak için bunlardan bir veya birkaçını sofranızda kullanabilirsiniz.

Bir kase şeftali, sağlığın sembolü olarak kabul edilir. Nar, narenciye ve elma da mükemmel Feng Shui seçenekleri olarak kabul edilir.

Bugünde hediye olarak kimseye keskin uçları olan bir şey hediye edilmez bu da aklınızda bulunsun!

Bu zehirli ok olarak kabul edilir. Bıçak, kılıç, makas veya diğer sivri uçlu ve keskin nesneler gibi zehirli ok olarak kabul edilir. Daha da önemlisi, böyle bir hediye, o özel günü kutlayan kişiyle aranızdaki sevgi ve dostluk bağını kesme arzusu olarak görülebilir.

Yazının devamı...

Zihinsel dönüşüm

"Zihin daima inşa edendir. Beden zihin her ne ile besleniyorsa yavaş yavaş o beslendiği şey haline gelir" Edgar Cayce

Şifacılar olumsuz bir zihnin hastalığın ortaya çıkması için verimli bir zemin hazırladığını bilir.

Onlar çalışmalarına hastalığa -onaylamaları ve imgeleri kullanarak- daha zihinsel katta karşı koyarak başlarlar.

Şifacı etkili olabilmek için insan zihnini nasıl çalıştığını anlamalıdır.

Kanser hastası öfkeyi içinde tutma konusunda güçlü bir eğilime sahiptir o bağışlayamadığı unutamadığı için kendini hasta eder.

Düşünceler gerçektir onlar eter aracılığıyla bir zihinden diğerine aktarılabilir bir zihnin ürettiği olumsuz düşünceler başka bir insana da zarar verebilir. Özdeyişler kitabı bu konuda şöyle diyor: "Öfkeli bir insanla arkadaşlık etmeyin ki onun yollarını öğrenmeyesiniz" Bu boş bir uyarı değildir!

Mevlana'nın bu konu ile ilgili sözleri de çok manidar:

“Kötüye yormak ve vehim yapmak insanı derdi yokken bile hasta eder. Onun için olaylara iyi bak.

Yine bir rubaiyesinde olumsuz karamsar ve kötümser kişilerle arkadaş olmama ve konuşmalarına kulak vermeme konusunda insanı şöyle uyarır: Gamlı yoldaşlarla oturma dedim sana! Sakın hoş meşrepli neşeli dostların yanından ayrılma. Bağa geldiğin zaman dikenlik tarafına gitme. Gülden, yaseminden, sarmaşık gülden başkası ile ilgilenme.”

Olumsuz düşünce kalıplarını olumluya dönüştürmek kendinizi ve başkalarını iyileştirmek için yapılması gereken ilk iştir.

Buna da zihinsel dönüşüm denir.

Hermetik felsefede o şöyle ifade edilir: Zihin bir halden bir hale, bir dereceden bir dereceye, bir koşuldan bir koşula, bir kutuptan bir kutba, bir titreşimden bir titreşime dönüştürülebilir. Dönüşüm, eğer onu yeniden programlama olarak düşünürseniz daha iyi anlaşılır.

Eğer zihinsel dönüşüm kavramını anlarsanız düşünme biçiminizi değiştirerek kendinizi değiştirmeyi öğrenebilirsiniz.

Olumsuzluk genelde size önce zihinsel katta saldırır. Eğer orada durdurulamazsa çok hızlı eterik kata doğru titreşim değiştirir. Ve orada olumsuz hisler ve duygusal bir kasılma üretir. O zaman fiziksel bedeniniz endişelenerek tepki gösterir. Kaslarınız kasılır nefesiniz sığlaşır vb. Olumsuz düşünceler olumsuz imgeleme üretir olumsuz imgeleme de olumsuz hislere neden olur.

Olumsuz düşünceler sizi rahatsız ettiğinde onların olumsuz etkisini dönüştürmek için siz de sözcükleri kullanmalısınız.

Tibetli keşişler olumsuz düşünceleri zihinden uzaklaştırmak için "Neti, neti" (Bu değil, bu değil) derler. Ben Jose Silva tarafından geliştirilmiş olan tekniği kullanarak "iptal, iptal" diyorum.

Bir kez düşüncelerinize dikkat etmeye başladığınızda üzerinizde olumsuz etkiler yapan düşünceleri zihninize girerken yakaladığınızda her seferinde "iptal, iptal" diyerek onu zihninizden uzaklaştırabileceksiniz.

Olumlu onaylamalar

Her gün her bakımdan gittikçe daha iyi oluyorum.

Rabbim sayesinde her işi başarabilirim.

Ben mutluyum sağlıklıyım.

Ben imana sahibim Her şeyin üstesinden gelirim.

Kendimle Barış içindeyim.

Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum.

Bunların birini ya da daha fazlasını günde 10 kere mümkünse yüksek sesle tekrarlamanızı ve günde en az bir kere Allah'ın gücüyle hiçbir şeyin sizi yenemeyeceğini kendinize hatırlatmanızı öneririm.

Onaylamalar daima şimdiyi içermelidir.

Çünkü bilinçdışının aleminde geçmiş ve gelecek yoktur sadece şimdi vardır.

Bu yüzden tüm onaylamalarınızı şimdiki zaman kipinde söylemelisiniz.

Yani "ben iyileşeceğim" değil "iyileşiyorum" gibi

Kaynak:

Ruhsal Şifa Teknikleri/Keith Sherwood

The Edgar Cayce Reader No:2 s.62

Mevlana Rubailer

Sevgiler tüüm kalbimden

Nur Demir

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Yazının devamı...

Yılın en şanslı günü

Tüm din ve inanışlarda önemli gün ve geceler var. Mesela bizim Kadir gecemiz bin geceden hayırlı olarak bildirilmiştir. Hindularda Akshaya tritiya için bitmeyen enerjili gün diyor. Ama bu günün bizi ilgilendiren kısmı onların dini inancı değil Vedic Astrolojinin de gezegensel açılarla iyi enerjili bir gün olduğunu söylemesi.

Ay ve Güneş gezegenin iki ışık kaynağı. Vedik Astrolojisine göre bugün hem Güneş hem de Ay en iyi gezegensel açıda olur. Çok fazla ışık saçıyor. Bu günün oluşması için ilk koşul Vedic Astrolojiye göre Koç Yeni Ay’ının yaşanmasıdır. İşte bu özel oluşumun gerçekleştiği gün ise bu sene 3 Mayısa denk düşüyor.

Vedik astrologlar Akshaya Tritiya'yı bütün malefik (uğursuz) etkilerden arınmış, hayatta iyi şans getirdiği bilinen en hayırlı günlerden biri olarak kabul ediyorlar.

Bu gün refah ve şans getiriyor ve bugün yapılan işler geri kalan günlerden 1000 kat daha güçlü. Bu nedenle bu gün evliliğe, yeni başlangıçlara ve bağışlara uygun görülüyor.

Neler önerilir?

Manevi faaliyetler, meditasyon yapmak, dua etmek ve gelecekte iyi bir şans elde etmek için önemli olarak kabul edilir.

O günlerde başlayan herhangi bir girişimin iyileşmeyi ve refahı takip edeceğine inanılır.

Yeni bir girişime başlamak, önemli bir şey almak ve hatta evlenmek için en iyi gün veya altın almak için uygun bir gün olduğuna inanılmaktadır. Bugün bir ilişki başladığında uzun ömürlü olacağına inanılır.

Çoğu kişi, bu gün Altın satın alıyor. Bunu satın almanın, gelecekte refah ve çok daha fazla zenginlik getirdiğine inanılıyor. Akshaya günü olarak, bugün satın alınan Altının asla azalmayacağına ve büyümeye devam edeceğine inanılıyor.

Başka neler yapılabilir?

İhtiyaç sahiplerine yardımda bulunmak. Ya da başkalarına iyilik yapabilirsiniz. Çünkü Akshaya enerjisi ile yaptığınız her şeyin size katlanarak geri döneceğine inanılır.

Bu gün yapılan hiçbir iyilik asla boşa gitmez.

Sokak Hayvanlarına Yiyecek ve Su vermek.. Hayvanları beslemek düzenli bir uygulama olarak yaptığınızda olağanüstü şansı mutlulukla beraberinde getirdiği sebebiyle Astrolojide de her zaman önerilir..

Hiçbir şey yapılmasa bile en azından ne konuştuğunuza dikkat edin.   

Siz nasıl hissediyorsanız sene boyunca onu çoğalarak yaşayacaksınız ne hal üzere iseniz katlanarak gelecek. Çünkü Akshaya kelimesi asla azalmayan “Ebedi artan” anlamına geliyor.

Bence çok istediğiniz bir dileğinizi niyet olarak yazıya dökmekte istediğiniz bir başlangıcı aktive etmek için yapılabilir.

Mayıs ayı için bir önemli gökyüzü enerjisi 1 Mayıs'ta gerçekleşecek.

O da Jüpiter Venüs kavuşumu.

Bu da bizi hayatımızdaki güzellikleri, bolluk bereketi çoğaltmak adına şahane enerjilerle destekliyor.

yani bu sıralar hayatımızda olmasını istediğimiz şeylere yönelik niyet edip çalışmalar yapmak için muhteşem enerjiler fırsat olarak bizi bekliyor. Değerlendirmesini bilene.

 

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Yazının devamı...

Enerji yükseltmek için 5 rutin

Sinir sistemimiz içinde yaşadığımız dünyada gizli ve gizli olmayan enerjilere tepki veren 60 kilometre uzunluğunda son derece hassas bir antendir.

Yediğimiz gıdalardan karşılaştığınız insanlara kadar her şey kendi frekansını taşır ve sinir sistemini etkiler.

Bu titreşimlerin çoğu farkındalık eşiğinizin altında var olsa da bedenimiz bazıları ile uyumu yakalar ve hatta bazıları karşısında gerilir.

İyi haber, enerjinizi güçlendirmenin öğrenilebilir olması.

Kötü haber ise modern yaşamın etrafınızı her gün enerjinizi tüketen ve onları dengesini bozan koşullarla dolu olması ve bu da enerji sistemimizi kontrolden çıkarıyor.

Dolayısıyla bu korumayı sürekli tekrar etmek zorundayız

Enerjinizin sağlıklı bir yönde ilerleyip ilerlemediğini nasıl bilirsiniz?

Harika hissediyorsanız öyledir

Harika hissetmiyorsanız değildir.

Enerjiniz doğal bir şekilde akıyorsa yürümek koşmak gibi aktiviteler sizi canlandırır güçlendirir.

Normalde sizi canlandıran aktivitelerinin sizi tüketmeye başlaması enerjinizin düştüğünün işaretidir.

Bedeninizin yavaşlama talebini görmezden gelirseniz ve bedeniniz sonunda sizin adınıza karar verir. Belki de bir soğuk algınlığı veya gribe yakalanır kendinizi yaralar ya da bunalıma girersiniz.

Bu uygulamaları yaparken her zaman nefesi burnunuzdan alıp ağzınızdan verin. Ve her bir hareketi 3 kere yapın

K-27 noktasına vurmak:

K-27 noktalarına vurmak enerji ters gitmeye başladıysa onları geri döndürür. Uyuşuk hissediyorsanız canlandırır. Yalnızca ayık kalmanızı sağlamaz aynı zamanda net düşünmenizi, odaklanmanızı konsantre olmanızı kolaylaştırır.

Bu noktayı bulmak için işaret parmaklarınızı iki yandaki kürek kemiklerinizi koyun ve ellerinizi kürek kemiklerinin iç köşelerine ulaşıncaya kadar birbirine yaklaştırın. Bu noktalardan iki buçuk santim aşağı kürek kemiğinizin altına inin, çoğu insanda o noktada yumuşak bir bölge veya girinti vardır. Burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan vererek bu noktaya vurun ya da masaj yapın 3 kez derin nefes alın verin.

Timüs bezinize vurun:

Negatif enerjilerin bombardımanı altında olduğunuzu hissediyorsanız, bir soğuk algınlığına yakalanıyor, ya da enfeksiyonla savaşıyorsanız bağışıklık sisteminiz zayıfladıysa Timüs bezinin etrafındaki alana vurmak size yardımcı olabilir. Tıpkı bir Tarzan gibi..

Beden enerjinizi uyandırır, bağışıklık sisteminizi güçlendirir, kuvvet ve canlılığınızı artırır.

Bir veya iki elinizin parmaklarını göğüs kafesinizin ortasına K-27 noktasının 5 cm altına koyun. Burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan vererek parmaklarınızla sertçe vurun.

Çoğu insan stres veya üzüntü altındayken otomatik olarak timüs bezine vurur.

Dalak noktalarında vuruş:

Dalak meridyeninizdeki nerolenfatik refleks noktalarına vurmak

Enerji seviyenizi yükseltmenin, kan şekerinizi dengelemenin, bağışıklık sistemini güçlendirmenin hızlı bir yoludur.

Parmaklarınızı meme uçlarının altına doğru ve tam göğüslerinizin altına indirerek noktaları bulun. Burnunuzdan derin nefes alıp ağzınızdan vererek 15 saniye kadar parmaklarınızla sertçe vurun.

Fermuar:

Merkezi sinir sisteminizi yöneten iki enerji yolundan biri olan merkez meridyeni, başka insanların negatif düşünce ve enerjilerini size ileten bir radyo alıcısı gibi olabilir.

Merkez meridyeniz kapalı ise siz bu kötü enerjilere açıksınız demektir.

Merkez meridyeni kasık kemiğinizden alt dudağınıza kadar uzanan bir fermuar gibidir. "Fermuarı çekmek" için ellerinizin enerjisini kullanabilirsiniz. Ellerinizi merkez meridyen üzerinde yukarı doğru çekmek meridyen hattına enerji depolar ve sizi dışarıdan gelebilecek kötü enerjilere kapar.

Elleriniz merkez meridyeni başlangıç kısmına kasık kemiğinize koyun.

Derin bir nefes alarak ellerinizi yavaşça ve tıpkı bir fermuar çeker gibi meridyenin sona erdiği alt dudağınıza kadar çekin.

Kollarınızı tekrar kasıklarınıza indirin.

Aynı prosedürü 3 kez tekrarlayın.

(Bunu yaparken alt dudağınıza geldiğinizde anahtarla kilitler gibi yapıp sonra anahtarı cebinize koyabilirsiniz)

Kanca:

Enerjinizin düşük olduğunu hissettiğiniz her an yapabileceğiniz harika bir egzersizdir.

Bir elinizin orta parmağını üçüncü gözünüzün üzerine koyup (kaşlarınızın arasına burun kemiğinin hemen üzerine)

Diğer elinizin orta parmağını göbeğinize koyun. Parmaklarınızı hafifçe bastırın 15-20 saniye bekleyin. Kendinizi kolayca merkezlemek için bildiğim en güçlü araçlardan biri.

Son olarak "ben merkezdeyim dengedeyim huzurluyum." Şeklinde psikolojik olumlamalarla bedenimizdeki her hücreye bunu yazdığınızı hayal edin.

Şifa olsun

*Bu yazıyı hazırlarken Kaynak olarak Donna Eden "Enerji Tıbbı"ndan yararlandım

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Yazının devamı...

Frekansı en yüksek bitki: Gül

Güllerin yüksek enerji frekansında titreşen güçlü enerji alanları vardır - Dünyadaki herhangi bir çiçeğin içinde en yükseği gül frekansıdır.

Sağlıklı bir insan beyni genellikle 71 ile 90 megahertz arasında titreşirken, Bir Gül esansiyel yağı 320 megahertz elektrik enerjisi oranında titreşir. Bir insanın kendi titreşimini en kolay şekilde yükseltmesinin yollarından birisi de yüksek frekanslı kokulardır. (Frekans, ölçülebilir bir elektrik enerjisi oranıdır. Her şeyin bir elektrik frekansı vardır).

Gül Yağı, her hücrenin frekansını artırarak vücuda ve beyne denge ve uyum getirir. Titreşimimizi artırarak kendimizi iyileştirebiliriz. Kendimizi yüksek frekanslarla çevreleyerek yükseltebiliriz. Enerjinin kuralı "benzer benzerini çeker" gibi, yani kendimizi yüksek frekanslarla çevrelersek yüksek bir frekans oluruz. Kendimizi yüksek frekanslarla çevrelersek, içimizde düşük frekansları dönüştürebiliriz. Bu şekilde değişiyoruz. Aynı zamanda biz değiştiğimizde ilişkilerimizin ve çevremizde değişir. Daha iyisi için değiştiğimizde, iyi şeylerle kutsanırız. Daha kötüsü için değiştiğimizde, daha fazla acıyla çevrili oluruz. Hepimiz kendimize benzer enerjimizi çeken mıknatıslarız, bu yüzden titreşimimizi yüksek tutarsak yüksek titreşimleri çekeriz.

Psikolog, Nöropsikolog ve Bütünsel Uygulayıcı olan Shawna Freshwater, “Vücudunuzdaki her hücre tezahür ettiğiniz duygusal titreşim frekansından etkilenir” diyor. Duygular, ürettikleri titreşim frekansıyla rezonansa girer. Titreşim frekansı ne kadar yüksek olursa, genişleme o kadar yüksek olur ve hücrelerinizdeki Yaşam Gücü o kadar büyük olur. Titreşim frekansı ne kadar düşükse, kasılma o kadar büyük ve hücrelerinizdeki Yaşam Gücü o kadar az olur.

Kelimenin tam anlamıyla beynin limbik bölgesini (davranışsal ve duygusal tepkilerimizden sorumlu alan) iki saniye içinde uyarır ve kendi serotonininizi üretir. Bu, bir antiviral olarak stres, kaygı, depresyon için harikadır ve sinir sistemi için çok sakinleştiricidir. Daha yüksek bir titreşim durumuna gelmek için; koklayarak, cilde uygulayarak veya yutarak, bu endişe ve korku duygularını SEVGİ duygusu üreterek etkisiz hale getirebilirsiniz.

“Her şey ya Sevgiden ya da Korkudan işler." Yani ne kadar çok Sevgiye sahipseniz, o kadar az korkunuz olur ve korkuyla işleyen her şey basitçe ortadan kaybolur.

Sevgi en yüksek titreşim hali. Aşkın frekansı da ölçülmüştür. 528 Hz'dir.

Kendini sevmek bizi sağlıklı yapar. Sevgiyle yemek yapmak, titreşimi yüksek bir yemektir. 528 Hz'lik titreşimde ne kadar çok yaşarsak, o kadar sağlıklı oluruz, çünkü titreşimimiz bu kadar yüksek olduğunda, bize kötü bir şey olamaz veya başımıza gelemez.

Mantıklı düşündüğümüzde Vücudunuz hastaysa (yaklaşık 50 MHz'de çalışıyorsa) ve 320 MHz'de çalışan bir şeyden birkaç damla damlattıysanız, matematiksel olarak bu sizi sağlıklı 62-68 Mhz durumunuza geri yükseltir şifalar, dengeler.

Bütün bunlardan frekans konularından tekrar bahsetmem gerekti çünkü; Gül 320 MHz olduğundan, bedenimize tam anlamıyla destek olabilecek en yüksek frekansdır ve bu nedenle (bugüne kadar) sevgiyle bağdaştırılmıştır.

Gülün Şifa veren ve tüm çakraları dengeleyecek ve hizalayacak bir enerjisi vardır.

GÜL KALP ENERJİSİNİ ETKİNLEŞTİRİR!

Kişide sevgi duygusunu iyileştirmek ve uyandırmak için kalp çakrasını aktive edebilir.

Gül çiçeği kokusu kalbi duygusal acılardan ve travmalardan korur ve destekler.

Nature Speak'te Ted Andrews, gülün en kutsal bitki ve aşk çiçeği olduğunu söylüyor. SEVGİ'nin elektromanyetik, kalp merkezli enerjisiyle yaşam gücünüzü harekete geçirir.

GÜL Tüm Kutsal inançlarda da yer alır. Mesela İslam'da gülün kokusu çok ön plana çıkar. Etrafta bir gül olmamasına rağmen bazıları dua veya meditasyon sırasında güllerin kokusunu aldıklarını söylerler. Bu doğaüstü bir şekilde, manevi bir mesaj olarak algılanır.

Melek enerjisi yüksek oranda titreştiğinden, kendi titreşimlerine en yakın orana sahip (diğer çiçeklere kıyasla) güllerle daha kolay bağlantı kurabilirler. Ve Melekler gül kokularını insanlarla ruhsal varlıklarının fiziksel işaretleri olarak kullanıldığı söylenir.

Peki Gülün enerjisinden nasıl faydalanabiliriz?

En basit şekliyle direkt bir gül koklayarak.

Yüzünüze bir parça gül suyu sürmek, sprey ile püskürterek.

Bir gül bahçesinde yürüyüş yapmak muhteşem bir fikir.

Evinize veya çalışma alanınıza canlı gül koyabilirsiniz.

Enerjik ve duygusal destek için suyunuza, çayınıza birkaç damla Gül Çiçeği Özü ekleyebilirsiniz.

Gül yapraklarını attığınız bir çay içebilir, gül yapraklarıyla banyo yapabilir veya herhangi bir doğal gül kokulu ürün kullanabilirsiniz.

Hatta bir gül fotoğrafına bakmanız bile yeterlidir. Bu şekilde Gülün enerjisiyle bağlantı kurabilirsiniz.

Kendi gül suyunu kendin yap.

En kolay ve en hızlı yol, gül yapraklarını (kuru veya taze) suda kaynatmaktır.

Küçük bir tencerede gül yapraklarını ve suyu birleştirin.

Uçucu yağların kaçmaması için kapağını örtün ve kaynatın.

Sıcaklığı, suyun kaynamasına izin veren en düşük ayara düşürün.

Gül yapraklarının rengi soluncaya kadar kaynatın.

Daha sonra kapağı açık bırakın ve soğutun. Hepsi bu.

İşte Gül Yapraklı gerçekten hızlı bir başka tarif.

Organik veya böcek ilacı içermeyen kırmızı bir gül alın ve tüm yaprakları çıkarın. Mikrodalga güvenli bir tabağa koyun ve 1 dakika bekletin.. 2 yemek kaşığı pembe Himalaya Tuzu veya herhangi bir yüksek kaliteli deniz tuzu ile bir mutfak robotu, blender veya kahve değirmeni içinde karıştırın. Yemeklerinizin veya içeceklerinizin içine bir parça atabilirsiniz.

Ayrıca,

Cilt bakımında Gül suyunun yaşlanmayı geciktirici özelliklere sahip olduğunu, dolayısıyla ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltmak için kullanıldığını gösteren çalışmalar da vardır. Antioksidan özellikleri cilt dokusunun yenilenmesine ve cilt hücrelerinin güçlendirilmesine yardımcı olabilir.

Kaynaklar:

SpaGoddess Organic Skincare Products + Natural Beauty + Aromatherapy

Sacred Roses: The Spiritual Symbolism of Roses (learnreligions.com)

Rose (yogawithshawna.com)

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Yazının devamı...

Şifa nasıl verilir?

Kendinize şifa vermek:

Oturun veya uzanın, soluk alıp vererek gevşeyin. Ayak parmaklarınızdan başlayarak, ayaklarınızdan bacaklarınıza ve kalçanıza çıkarak ve dikkatinizi sırasıyla bedeninizin her parçasına odaklayarak ve her vücudunuzun her parçasının gevşemesini ve tüm gerilimden kurtulmasını söyleyin. Tüm gerilimin dağılmakta ve akıp gitmekte olduğunu hissedin.

Eğer bedeninizin belirli bir yerinde sorun varsa veya ağrıyorsa o bölüme size bir mesaj olup olmadığını sorun.

O anda hayatınızdan anlamanız gereken bir şey olup olmadığını sorun.

Şimdi altından, şifa verici ışık enerjisinin tüm bedeninizi kuşattığını hayal edin… onu hissedin…

Şimdi o bölgenize sevgi dolu Şifa verici bir enerji yollayın ve iyileştiğini görmeye hissetmeye çalışın.

Sorunun çözülüp dağıldığını düşünün.

Şimdi kendinizi kusursuz, parlak, doğal güzellikte bir sağlığa kavuşmuş olarak hayal edin. İyi aktif ve sağlıklı görün.

Onaylamalar:

Artık ışık saçan bir sağlık ve enerji ile doluyum.

Bedenimi tümüyle seviyor ve kabulleniyorum.

Enerji ve canlılık doluyum

Bedenim dengeli evrenle kusursuz Bir uyum içinde.

Giderek daha sağlıklı canlı ve güzel olduğun için şükrediyorum.

Bundan sonrasında asla hastalığa veya "soruna" daha fazla güç ve enerji vermeyin. Sadece iyileşmeye başlamış olarak düşünmeye devam edin.

Başkasına şifa vermek:

Bu meditasyon yanınızda şifa vereceğiniz kişi olmadan yalnız başına yapılmalıdır.

(İsterseniz o kişiye bunu söyleyebilirsiniz de)

İsmini ve bulunduğu şehri söyleyin.

Bu niyetim …. için.

Tam anlamıyla gevşeyin. Ve derin, sakin bir ruh haline ulaşmak istediğiniz şekilde hazırlanın.

Kendinizi içinden evrenin şifa verici enerjisinin aktığı açık ve temiz bir kanal olarak düşünün. Bu enerji şahsen sizden değil yüksek bir kaynaktan geliyor ve sizde onu belli bir noktaya yönlendirerek hizmet ediyorsunuz. Şimdi bu insanın olabildiğince net bir biçimde düşünün. Bu durumda tüm sorunların eriyip yok olduğunu hasta organın iyileştiğini ve kusursuz bir biçimde işlevini yerine getirmeye başladığını görmeye çalışın. Sonra bu insanın şifa veren altın bir ışıkla sarıldığını ve ışık saçarcasına sağlıklı ve mutlu göründüğünü hayal edin.

Ve şöyle söyleyin:

"Vücudundaki Her hücre, her sinir, her doku ve her organ şu anda iyi, saf ve mükemmel bir hale geliyor. Bütün vücudu sağlığa ve uyuma kavuşacak şekilde onarılıp canlanıyor."

Tamamlayıp bitirdiğinizi hissettiğinizde gözlerinizi açın ve kendinizi yenilenmiş, sağlıklı ve zinde hissedeceğiniz dış dünyaya dönün. O andan itibaren o kişiyi son derece sağlıklı ve iyi görmeye çalışın. Asla hastalığa daha fazla zihinsel enerji ya da güç vermeyin. Hastalığı düşünmeyin; sadece bu insanı iyileşmiş olarak görmeye devam edin.

Onunla doğrudan zihninizde konuşun. Hiçbir hastalık ya da derdin onun üzerinde güce sahip olmadığını hatırlatın. Ona bütünüyle sağlıklı ve mutlu olması için kendisini desteklediğinizi söyleyin.

Ağrı için şifa verici Meditasyon:

Baş ağrısı ya da başka bir ağrı çeken bir insana;

Kişinin yere uzanmasını gözlerini kapayarak derin bir biçimde gevşemesini sağlayın.

Sonra ona bir süre dikkatini soluk alışverişi üzerinde odaklamasını; derin, yavaş ama doğal bir biçimde soluk alıp vermesini söyleyin.

Ağır ağır 10'dan 1'e kadar sayarken her sayıyla birlikte daha derin daha gevşemiş bir hale doğru geçtiğini hissetmesini isteyin.

Çok derin gevşeyince kendisinden parlak bir renk, istediği herhangi bir rengi (aklına gelen ilk renk en uygunudur) düşünmesini talep edin.

Sonra ondan bunu yaklaşık bir buçuk metre çapında parlak bir ışık küresi olarak görmesini isteyin.

Şimdi bu ışık küresinin giderek daha çok büyüdüğünü imgelemesini söyleyin; öyle ki küre en sonunda zihinsel vizyonun tüm alanını doldurmalı.

Daha sonra bu kez de aynı kürenin büzülmeye küçülmeye başladığını ve giderek ilk büyüklüğüne döndüğünü hayal etmesini isteyin.

Sonra kürenin 30 santim çapına inene dek küçülmeye devam etmesine ve sonunda tümüyle gözden kaybolmasını sağlayın.

Şimdi bu imgeleme uygulamasını tekrarlayın ancak söz konusu kişi aynı rengin bu kez onun ağrısı olduğunu (ağrısını bu rengin oluşturduğunu) imgelemelidir.

Aynı şekilde gözden kaybolmasını sağlayın.

Ve son olarak:

Bilinçaltının kinetik hareketi, belirli bir yöne doğru yol almaya başladıktan sonra uyku sırasında da dolaşmaya devam eder. Bu nedenle uykuya dalmadan önce bilinçaltına üzerinde çalışacağı yararlı bir şey sunmak çok önemlidir.

Bu arada uyum ve mükemmel sağlığı düşünürken, durumun adını anmadığına dikkat edin. Size özellikle uyumadan önce rahatsızlıklarınız hakkında konuşmamanızı ve bunlara isim vermemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Güç aldıkları şey sizin ilginiz ve korkularınızdır.

Diğer yandan eğer sürekli ağrılarınıza isim veriyor ve bunlar hakkında konuşuyorsanız onlara sizin üzerinizde güç sahibi olma hakkı tanırsınız.

Kaynaklar:

Joseph Murphy/Bilinçaltının gücü

Yaratıcı imgeleme/ Shakti Gawain

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Yazının devamı...

Dua gücünü kullanmak

Dua etmek bir şeyi istemek, talep etmek, çağırmak İlahi gücün yardımını ya da himayesini dilemek demektir.

Şimdi ettiğimiz duadan en yüksek sonucu alabilmek için bir Meditasyon paylaşacağım:

Gözlerinizi kapayıp derinlemesine gevşeyin.

Nefes alıp verme içeren meditasyonlardan birini yapın.

(4'e sayıncaya kadar burnunuzdan nefes alın, 4'e sayıncaya kadar bekleyin. ve 4'e sayıncaya kadar ağzınızdan bu nefesi verin. Bunu bir kaç kez yapın.)

Kendinizi gevşemiş ve enerji dolmuş hissettiğinizde sessizce ama kesin ve açık bir biçimde; "şimdi sevgi denen üstün niteliğin ortaya çıkmasını istiyorum" deyin.

Sevgi enerjisinin size gelmekte olduğunu ya da içinizden bir yerden ortaya çıktığını sizi tamamen doldurduğunu ve sizden dışarıya yayıldığını hissedin.

Birkaç dakika bu hissi bütünüyle deneyimleyin.

Şimdi dilerseniz onu imgeleme ve onaylama yoluyla belirli bir hedefe doğru yöneltebilirsiniz.

Bu esnada şöyle diyebilirsiniz:

....... (o her ne ise boşluğu siz doldurun) Sevgiyle kendime çekiyorum.

İstediğiniz ya da gereksinim duyduğunuz herhangi bir üstün niteliği ya da enerjiyi talep etmek için duanın gücünü kullanabilirsiniz.

Sadece bu niteliğin şimdi size gelmekte olduğunu güçlü ve açık biçimde kendinize bildirin.

Ne tür bir çalışma yaparsanız yapın ondan azami ölçüde fayda görmek için imgeleme ve onaylamaları kullanmalısınız.

Ve ayrıca bu kozmik onaylamayı da mutlaka sonunda söylemeyi ihmal etmeyin:

Bu veya daha iyisi benim ve ilgili herkesin en yüksek iyiliğine olacak şekilde gerçekleşiyor. Teşekkür ederim.

Kaynak: Shakti Gawain/Yaratıcı imgelemedir. Ancak yazı tamamen benim kişisel yorumlamam.

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.