SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Nazar ve kıskançlıktan korunma

Nazar rastgele bir etki denilebilir. Yani kişi rastgele bi bakışa maruz kaldıysa geçici bir etki olarak hafif kabul edilebilir. Ama kişinin üzerine yapıştığı düşünülüyorsa kalıcı hasar verecek hale gelmiş demektir.

Bazen kişi bile kendi kendini bile bloke edebilir. Sürekli “şanslı değilim” cümlesi kurması gibi!

Herkes negatif enerjiyi toplayabilir. Başkalarıyla yakın temas halinde çalışanlar, buna öğretmenler, hemşireler, doktorlar, terapistler, fabrika çalışanları, vb. dâhil. Günlük olarak temizlenmelidir. Bir kişinin auralarında taşınan bazı negatif enerjiler, hastalığa kolaylıkla dönüşebilir.

Kendinizi kıskançlıktan bu tarz bir hasardan korumak için, tüm kültürlerden topladığım bilgileri bu yazıda sizin için topladım

Ayna.

Evet, aynayı size yönelen negatif bakışlardan korunmak için kullanabilirsiniz. Bunu ev dekorasyonunda kullanabileceğiniz gibi üzerinizde taşıyarak da yapabilirsiniz. Mesela aynalı gözlükler bile enerjinizi korumanıza yardımcı olacaktır. Enerji geldiği gibi dönecektir. Aynı şekilde kapıya astığınızda negatif enerjiyi geri döndürür.

İğne

Giysinin iç tarafına takılan bir çengelli iğne. Kalp ya da karın bölgesine yakın görünmeyen bir yere takılmalı. İğnenin kendi enerjisini toplaması için haftada bir çıkarılıp gece boyunca açıkta bırakılması gerekiyor. Bu onun savunmasını yenileyerek taze enerjiyi emmesini sağlıyor. Eğer rengi değişmişse onu atın, çünkü üzerine nazar, kıskançlık enerjilerini toplamış olduğu için rengi dönmüş anlamına geliyor, artık görevini yerine getiremez, yenisi ile değiştirin.

Yuvarlak takılar, halka şeklinde zincirler yüzükler.

Taşsız olması gerekiyor. Onu bir koruma kalkanı yapmak için dolunay gecesi suya koyun ve üzerindeki gereksiz bilgileri temizleyin. 10 dakika kadar beklemesi yeterli. Sudan çıktığında onu Ay ışına koyun. Ayı görmesi gerekiyor. Aya ve sonra yüzüğünüze bakarak onun Ay ışığı ile dolduğunu imgeleyin ve deyin ki “Yüzüğüm güç ile doldu. Benim için korumaya dönüştü.”

Sizi olumsuzluklardan korur. Arada bir Ay ışığı ile şarj edin. Eğer kırılırsa çok fazla olumsuzluğa maruz kalmış demektir. Daha kullanmaya çalışmayın toprağa gömün.

Kendiniz için koruyucu bir şey hazırlayacaksanız doğru ruh halinde ve ayın enerjisinin yüksek olduğu günleri seçmekte yarar var.

Tuz

Evinizi nazardan korumak için mutlaka evinizde bir köşede kâsede bir tuz olsun. Ve kristal taşlar. Bunlar evinizin saf enerjisini ve ailenizin huzurunu koruyacak, nazardan korunmanıza yardımcı olacaktır.

Tuzu evinizi korumak için kapının yanında bi yere koyun. Size kötü niyetle gelen herkes, tuz bu enerjiyi kendi içine alabildiği için evin eşiğinin ardında negatifi bırakacaktır. Kendinizi kötü ruhlardan korumak, uykuyu iyileştirmek ve kâbuslardan kurtulmak için, bir kaba tuz (üç tutam) koyun.

Bunu üst üste üç gece yapın. Bir tavada kızartılmış tuzda nazarı dağıtır. Kendinizi işte ya da yolda korumak için, bir mendile veya poşete tuz koyup yanınıza alabilirsiniz.

Asla övünmeyin.

Bu nezaket kurallarından çok daha fazlasını içeriyor. Japonya'da, belirli kelimelere insan cevabı üzerine bir dizi çalışma gerçekleştirilmiş. Böylece, cihazlarla yapılan deneyler sırasında, insanların diğer insanların başarılarını duyduklarında, beyninde acıdan sorumlu yerin aktif hale geldiğini kaydetmiş.

Yukarıda sözü edilen Japon bilim adamları başka bir gerçek daha kaydetmiş. Aletler, beynin içindeki çoğu kişinin diğer insanların problemlerini duyduklarında “tazminat bölgesini” aktive ettiğini gösterdi.

Bu nedenle, diğer insanların kıskançlığını nötralize etmek için, sorunlarınızı söyleyerek onlara zevk verin.

Bi başka adım püskürtme, kıskanç kişilere karşı hayranlığınızı ifade edin. Sadece gerçekten sevdiğiniz bir şeyi bulmaya çalışın, çünkü övgüleriniz samimi gelmiyorsa, aksi takdirde bu teknik işe yaramayabilir.

En önemli tavsiye kendinizi kötü ve kıskanç insanlara, özelliklede sizde var olan bazı şeylere haslet edebilecek ondan muzdarip olan, kaybetmiş kimselere açmayın! (Kendinizi korumaya alıyorsanız problem olmayabilir. )

Tanımadığınız biriyle ilişkiye girmek.

Bu kişiyle cinsel ilişkiye girmeden önce iyi düşünün, başka bir kişinin özünü ve enerjik unsurlarını emmek isteyip istemediğinizden emin misiniz?

Bazıları konuşmalarında çok fazla negatiflik saçıyor.

Bunu size de bulaştırıyorlar. En başta kelimelerin bile birer enerji olduğunu hatırlayın hep… Ve bu enerji ile ne tür bir enerji etkileşiminde bulunacağınızı siz seçersiniz. Bu yüzdende her şeyden önce düşüncelerinizi temizlemelisiniz. Veya size sataşıyor biri mesela. Aynı şekilde cevap vermek - buna değer mi? Aynı şeye sizde bulaşıyorsunuz.

Dua

Her gün dua ile başlamalı. Ve her gün bu duaları tekrar etmek gerekir ancak bu şekilde sisteminizi yeniden şarj edebilirsiniz.

Su

Sokakta, toplu taşımalarda, kötü bir insanla karşılaştığınızda, kendinizi hemen savunmanız ve negatif enerjiyi dönüştürmeniz önemlidir. Bunu yapmanın birçok yolu var, sizi etkilemeye çalışan bir insanla aranızda şelale ile ayrıldığını hayal edin. Su negatif enerjiyi söndürür, tüm öfkeyi temizler.

Hoşunuza gitmeyen bir etkileşimin ardından bedeni yıkamak iyidir ama hiç olmazsa ellerinizi akan suyun altında yıkayın - negatif böylece birikmez.

Işığın gücünü kullanın.

Güç ve enerji olan ışık, hem fiziksel hem de zihinsel saldırılarda çok güçlü bir savunmadır. Işık bilinç tarafından yaratılabilir, o zaman karşınızdakinin gözünü kamaştırır, psikolojik görünmez bir engel oluşturacaktır ve korur. Sokakta kötü bir insanla karşılaşırsanız, o zaman güneşli bir top hayal edin.

Gösterilmesi gereken takılar.

Mavi boncuklar gibi, Sedef takılar ya da turkuaz bir takı gibi. Bunlar görünür olduklarında enerjiyi kendi üzerlerine toplayacaktır.

Yeşil savunucular, yani bitkiler.

Kıskançlıktan ve kötülüklerden tüm negatif enerji saldırılarını evinizden geri püskürtecek bir kalkan haline gelecektir. Kiev dönemindeki Rus halkı bitki demetlerini birleştirir, kurutulur ve evin etrafına asarlarmış. Bu şekilde, diğer dünya güçlerinin ve diğer kötü ruhların nüfuzunu önlediğine inanıyorlarmış. Orta Çağdaki bayanlar, sadece güzellik için değil, aynı zamanda "kötü göz" ten korunmak amacıyla, şapkalara veya dekolte bölgesine küçük buketleri eklerlermiş.

Devedikeni. Pencereye konur, dışarıdan sızabilecek kötü enerjilere karşı daireyi koruduğuna inanılır. Ayrıca meşe palamudu ile dolu bir vazo da koyabilirsiniz. Kötü niyetli düşüncelere olumsuz etkilere karşı koruduklarına inanılıyor.

Tüm odalarda kokulu bitkilerle dolu çuvallar asılır. Lavanta, eğreltiotu, rezene, Sarı Kantaron, keten, ardıç veya ökse otu olabilir. Kurumuş bitkiler yastık veya yorgan örtüsü içine bir kumaş içinde dikilebilir. Onlar sadece kıskançlık ve nazar karşısında mükemmel savunmalar değil, aynı zamanda zararlı böceklerden kurtulmanın da bir yoludur.

Düşmanlara karşı korumak için lavanta yağı, sandal ağacı yardımcı olur. Yüzün, ellerin, kulakların arkasındaki, kaşların ve bileklerin arasındaki bölgelere yağ sürün. Ve şunu tekrar edin;

“Nereden geldiysen oraya git! Kim yolladı ise ona dön ”

Daha güçlü bir koruma için Adaçayı;

Adaçayını bir kâse içinde tutuşturun çıkan dumanı etrafınızda birkaç tur gezdirin. Evinizde olduğunu düşünüyorsanız, tüm pencereleri ve kapıları kapatın ve her odada, köşelerde, dolaplarda gezdirin. Kapıları ve pencereleri birkaç saat kapalı tutun. Bu evinizdeki birçok negatif ve karanlık enerjiyi çözebilir ortadan kaldırabilir.

Sarımsak

Kadim Slavlar sarımsağı tavana asmışlar, kendilerini ve sevdiklerini kötü büyülerden koruduğuna inanıyorlardı. Noel Arifesinde masanın köşelerine yerleştirilirdi, pozitif enerjiyi absorbe edeceğine inanarak. Evin farklı odalarına yerleştirirlerdi kötü ruhların olumsuz etkilerinden koruduğunu düşünerek.

Bu koruyucu sadece onlar değil tüm kültürler tarafından da kullanılmış. Romanya'da vampirlere karşı koruduğuna ve Macaristan'da kötü ruhlardan koruduğuna inanılıyor. Çocuğun güvende olacağına inanarak küçük çocukların minderlerine dikildi. Hindistan'da aynı amaçla, bir çocuğun boynuna sarımsaklı bir tütsü asılıyordu.

Eski zamanlarda, sarımsak her derde deva olarak görülmüştür: nazar, sıkıntı, hastalık, ölüm. Kazılan piramitlerde arkeologlar bu bitkiyi firavun mezarlarında bile bulmuşlardır.

Defne yaprakları da çok güçlü etkileri olan bir bitki

Nal

Antik çağlardan beri refahı simgeliyor.

Bununla evlerine mutluluğu çekebileceklerine ve karanlık güçleri korkutacaklarına inanıyorlardı.

Ancak dikkat edilmesi gereken bir şey vardı. Nalın asıldığı konumu.

Slavlar şöyle diyorlarmış.

“At nalı uçlarını yere indirdi, şeytan halka şeklinde tuzağa girdi.”

Eğer zenginlik ve mutluluk getirmesini istiyorsanız uçlarını havaya gelecek şekilde asmalısınız. Böylelikle evinizi dolduracak zenginlik kasesini temsil ediyormuş. At nalı bulduysanız şans sayılıyor. Ama onu kendinizde edinebilirsiniz. Metal olması gerekiyor ahşap veya başka bir şey değil. En doğru şekilde onu giriş kapısının üstüne "boynuzlar yukarıda" yerleştirmek. Ancak O zaman ailenizi gerçekten koruyacak ve refahı çekecek bir tılsıma dönüşüyor.

Çanlar

Evi karanlık enerjilerden korumak için antik çağlardan beri kullanılıyor. Hatta bir hayvanın boynuna çan asmak onu ses sayesinde olduğu yerde bulmanın dışında onu kötü güçlerden koruma içindi. Genelde ziller evin ortasına asılır ve arada bir dokunarak hareket ettirilir. Zilin çalması ile odanın enerjisini temizlediğine inanılıyor. Arada bu çanlarında temizlenmesi gerekiyor. İndirip tuzlu bir su içinde bir süre bekletilmesi yeterli. Kilise çanlarının da şeytana karşı koruma için olduğu bilinir. Eski zamanlarda, veba ve kolera salgınları tüm kiliselerin zil çalmasıyla kovalandı.

Bebeğinizin odasındaki ziller bu alandaki havayı temizler ve çocuğu hastalıklardan ve kötü güçlerin işlenmesinden korur.

Çocukları korumak

Bir kişinin bebeğinize kötü şeyler dilemesi gerekmez. Ona hayranlıkla bakması da onu vurabilir. Bu yüzden en çok onları korumak gerekir. Hastalığı önlemek tedavi etmekten kolaydır derler. Bazen bilmeden sezgisel olarak bunu yaparlar. Mesela üzerine bezle kapatmak gibi. Bu sayede meraklı gözlerden korunur.

Kendi elinizle yapacağınız ve muska görevi yapacak bir şey. Sarı karton, kumaş veya sarıya boyadığınız bir ahşaptan güneş yapın. Ona bir de gülümseyen yüz çizin. Bebeğin yatağının yanına asıyor yada koyuyorsunuz.

Üzerinizde negatif enerjiyi dağıtmak için;

Ağaçlı parklarda ve ormanlık alanlarda yürüyüş yapın, onlara dokunun. Hatta onlarla duygularınızı bile paylaşabilirsiniz. Canlı olduklarını hatırlayın. Teşekkür etmeyi unutmayın.

En basit yollardan biri "güneş" çakrasını (göbek deliğinizi) ellerinizle kapatmaktır. Bu tip koruma, çoğu kişi tarafından işadamları tarafından kullanılmaktadır. Özellikle de sürekli göz önünde olmak zorunda olanlar tarafından.

Tılsımlara olan inanç o kadar uzun zamandır insanların hayatındaki artık bunun nasıl başladığı bilinemiyor. Sadece şöyle söyleniyor “masal yalan belki ama içinde yolu gösterecek ipuçları var!”

Mesela insanların kötülüklerden korunma için kurban etmesi bile bir büyü bozma geleneği.

Onlar doğa güçlerini insana hizmet edecek yararına işleyecek şekilde kullanmanın yollarını, enerjimizi yükseltmenin ve korumanın yollarını bir şekilde bulmuş ve kullanmışlar. Bende bu yazıda bu zamana kadar kullanılagelmiş kadim bilgileri "ppzs.ru/tr" den çevirip derleyerek en masum sayılan uygulamaları seçerek sizlerle paylaştım.

Tılsımlar konusunda Kitaplardan bilmediğiniz şekilleri çizmek, bilinçsizce birilerinin verdiği şeyleri tekrar etmek, her duyduğunuz şeyi yapmak çok tehlikeli boyutlara kapı açabilir.

Sezgileriniz rehberiniz olsun size iyi hissettirmeyen hiçbir şeyi yapmayın derim son olarak.

Yazının devamı...

Tılsımlı AY Suyu

Yılın ilk Dolunayı Yengeç burcunda ve 10 Ocakta gerçekleşiyor.

Ocak dolunayına Kızılderililer Kurt ayı derlermiş. Sebebini çok bilmemekle beraber kurtların en çok bu ayda uluduğunu gözlemlemişler. Aynı zamanda korunma ayı da derlermiş sanırım soğuktan dolayı erzakların bozulmaması ile alakalı. Bu ufak bilgiyi paylaştıktan sonra dolunayla ilgili yorumlara geçebiliriz:)

Yengeç burcundaki bir dolunay duyguların epeyce bir dalgalanmasına neden olabilir. Bildiğimiz üzere Yengeç burcunun gezegeni AYdır. Ay ise Astrolojide duyguları temsil eder.

Eviniz, ailenizle ilgili hatta dünyaya aidiyet duygularınız depreşebilir. Tamamen odak noktanız olur.

Şimdi normal bir dolunay bunları yapar. Ama bu bir tutulma ile beraberse turbo güçlüdür. Yani zirve yapar.

Dolunayda ay hangi burçta ise o burca ait konuları ve hastalıkları çalışmamız lazımdır.

Yengeç dolunayından Etkilenen Organlar: Mide, yumurtalık, rahim, meme, lenf sistemi,

Bu organlar daha hassas olabilir. Veya üzerinde enerji çalışması yapılabilir. Akciğer, karaciğer, mide, safra kesesiyle ilgili problemleriniz varsa Yengeç burcu Dolunayını kaçırmayın şifalanmak iki kat fazla etkili olacaktır enerji açısından. Dolunay Ayın en dolgun olduğu 2 günlük zamandır. Bu zaman zarfında enerji çok yoğun olduğu için bu iki gün enerji akışı devam eder.

Muhyiddin Arabiye göre Yengeç burcu dünyamızın burcudur. Bu açıdan dünyamızı şifalandırmak içinde önemlidir.

Atalarımız Ayın biyoenerjik dalgalarına önem vermiş ve günlük yaşantılarında ona göre davranmışlardır.

İster dua, meditasyon ve esma zikir çalışmalarıyla isterseniz doğaya çıkarak yürüyerek, kendinizi topraklayarak, isterseniz bu zamana kadar size anlattığım arınma duygusal bağlardan özgürleşme metodlarından herhangi biriyle çalışarak kendinizi şifalandırabilirsiniz.

Aile ilgili her türlü konuya işaret eder dedik, aile içi huzur ve bağlarını güçlendirmek için, ya da Ay anneyi ve kadını temsil ettiği için annemizle veya bir yakınınızla ilgili her türlü soruna çalışmak çok uygundur.

Şimdi gelelim bu ayın çalışmasına:

Hemen hemen tüm kültürlerin ortak inanışına göre o gecede AY kutsal sayılan şifa enerjisi taşıyan bir ışık yayıyor diye daha önce söylemiştim.

Dolunay akşamı cam bir kaba, sürahiye vs. su dolduruyoruz. Niyetinizi hayatınızda başlamasını istediğiniz şeyi bir kağıda yazın. Yazı içeri bakacak şekilde yani suyu görecek şekilde- sürahinin üstüne yapıştırın. Bu suya şeker ilave edin ve karıştırın. Sürahiyi buzdolabına koyun ve bu suyu bitene kadar için.

Bu hazırladığınız ay suyudur. Dolunay suyunun şekerle, hayatın tatlılığı ile şarj edilmesi oldukça eski bir şamanik tekniktir, gerçek anlamda sisteminizi şarj eder. Mutlaka şeker koyun ki ayın tatlılığının tadına varın. Bu tılsım sizi hayatınıza getirmek istediğiniz yeni şeylere açacak. Enerjisinin ne kadar güçlü olduğunu hissedeceksiniz.

Her gün içerken: “Hayatımın düşlediğim gibi olmaya başlamasından dolayı çok heyecanlıyım”

İlişki için; Böylesine sevgi dolu ve güzel bir ilişkiyi hayatıma çekiyor olduğum için çok heyecanlıyım”

Korunma ve mekan enerjisi için: Etrafımdaki, çevremdeki ailem ve benim üzerimdeki koruma enerjisi o kadar güçlü ki, hanemize harika şeyler yaşanıyor ve istediğmiz güzellikler olmaya devam ediyor.

Kendinize dair dileklerinizi size uygun ifadelerle değiştirebilirsiniz. Ama çokta formatın dışına çıkmadan.

*Bu çalışma Şaman Durek’in “Uyanış” kitabından not aldığım bir çalışmadır.

Yazının devamı...

Bu Yeniayla Parayı Artırıyoruz

26 Aralık 2019 Perşembe günü Oğlak burcunda bir Yeni Ay ve aynı zamanda Güneş Tutulması gerçekleşecek.

Yeni aylar, yeni bir ay döngüsünün başlangıcını işaret eder.

Bu Güneş Tutulması çok şans vaat ediyor, çünkü Güneş ve Ay, büyüme, bolluk ve genişleme gezegeni Jüpiter ile aynı hizaya geliyor bu da mutluluk ve iyi şans getirir, büyüme fırsatları sunar. Bu genişleme yaşamın her alanında geçerli olabilir.

"Güneş tutulması sadece heyecan verici atılımlar ve başlangıçlar getirmekle kalmıyor, bize önümüzdeki altı ay boyunca daha önce kilitli olan kapıları açıyorlar" diyor Kyle Thomas…

Bu Güneş tutulmasının anahtar kelimesi Astrologlarca “Tesadüf” ve “Genişleme” olarak kabul edilyor.

Çünkü Jüpiter üçgeni Uranüs'ü beklenmedik iyi şanslar ve mutlu edecek tesadüfler getirmek için aktive ediyor.

Yeniden başlatma, enerji çalışmaları için kullanılabilir

Yeni bir başlangıç yapmak için ideal bir zaman, bu yüzden de bu fırsatı değerlendirip isteklerinizi bir kâğıda yazın. Yazmak önemlidir. Yazdığınızda beyan etmiş olursunuz.

Parayı çoğaltmak için en iyi süre, yeni aydan dolunaya kadar olan zamandır. Maddi durumunuzu güçlendirmek için aydan destekleyici enerji alır. Eski kadim kaynaklarda Ay büyüdükçe paranın da büyüdüğüne inanılır.

Bu tarz ritüelleri tek başına yapmak daha iyidir. Hiç kimsenin aklınızdakileri bile bilmemesi tavsiye edilir. Planlarınızı başkalarıyla paylaştığınızda beklediğinizin tam tersini alabilirsiniz denir. Çünkü onların negatif enerjisi bunu etkileyebilir.

Bu yeni ay için yapabileceğiniz çalışma:

Yeni ayın başlamasıyla birlikte birkaç kâğıt parayı elinize alın. (miktarı önemli değil)

Gece olduğunda, dışarı çıkın ve aya bakarak şu kelimeleri söyleyin: "Ay büyüdükçe büyür, param da büyür ve çoğalarak bana gelir."

(Ayı görmeniz gerekiyor)

Daha sonra parayı harcayabilirsiniz. Siz o parayı çoğalarak size gelmesi için kodladınız.

Bundan sonrasında inanmak çok önemli ve böyle olduğunu zihninizde hayal edin.

Gazali bir çalışmasında "Bir şeyi istediğin zaman, onu zihninde tasavvur et, o gerçekleşecektir..." der.

Okunabilecek Esma:

Yeni ayın gerçekleştiği günden itibaren Ya Fettah esmasını 21 gün boyunca okuyun. 239.121 adedi 21 güne bölerek tamamlamaya çalışın. Müthiş açılımlar yapacak bir çalışmadır.

“Ya Fettah” yeni ayda okunması önerilen esmadır. Ve gerçekten istenilen yönde kapıları açan bir enerjisi vardır.

Yazının devamı...

Yoncanın büyülü özellikleri

Çiçek dilinde, yonca “şans” anlamına gelir.

Böyle dört yapraklı bir yonca bulmak inanılmaz bir şans olarak; bulan kişiye ve hatta onun çevresindekilere bile iyi şanslar verdiği kabul edilir.

Çünkü, dört yapraklı bir yonca bulmak zaten kendi içinde büyük bir başarıdır ve bu da olumlu olaylar zincirinin başlayacağı anlamına gelir. Dört yapraklı yoncayı yanlışlıkla bulan insanın mutlu, başarılı ve zengin olacağına inanılır; bulan kişi negatif enerjilerden ve nazardan, erken yaşlanmaktan, depresyondan korunur.

Ancak bilindiği gibi, bu bitkiyi bulmak piyango kazanmak ile aynıdır.

Bu durumda, endişelenmeyin – çünkü bu bitkinin figürü, kolye, küpe ve yüzük şeklinde olabilir. Elle çizilmiş olsa bile bu sembol koruyucu güce ve gücün mührünü taşıdığına inanılır.

Dört yapraktan her biri bir şeyi sembol eder: birinci yaprak umut, ikinci yaprak inanç, üçüncüsü sevgi ve dördüncü iyi şanstır.

Yonca eski uygarlıklardan beri uzun zamandır büyülü bir değer taşıyor.

Mısır'da bu sembol aynalarda, Hindistan'da kıyafetler ve eşarplar üzerine işlenmiş. Kızılderililer ise avcılıkta şans yakalamak için kayaların üzerine yonca yaprağı çiziyorlarmış. Ve Vikingler de bu sembolü çok kullanmışlar.

İyi şansın sembolü sayılan dört yapraklı yonca, inananlar için bugünde değerini kaybetmedi.

Sadece dört yapraklı yonca değil, aynı zamanda üç yapraklı yonca da insanlar tarafından muska, tılsım olarak kullanılırmış. Bitkinin kuru otunun deliliğe karşı koruduğu, ruhsal gücü güçlendirdiğine inanılıyor.

Efsaneler, böyle bir yoncayı bulanın cüzdanına koyması gerektiğini söyler, parayı çekeceğine inanılır, o zaman para ve şans bu kişiye yaşamı boyunca eşlik eder.

Hatta cüzdan üzerinde dört yapraklı yoncadan oluşan basit bir görüntünün bile aynı görevi gördüğüne inanılır.

Dört yapraklı yonca nasıl kullanılır

Atalar yapraklarını topluyor kurutuyor ve mendille sarılmış olarak hep yanlarında taşıyorlarmış. Böyle bir tılsımın sahibine sevgi, sağlık, güzellik getireceğine ve çeşitli zorluklardan kurtulacağına inanılıyordu.

Bu mucizevî bitkinin kullanımı farklı şekillerde olabilir ve bu birazda sizin ne tür bir yardıma ihtiyacınız olduğunuza da bağlı.

Böyle bir tılsımı “aktive etmek” için, öncelikle bir yoncayı koparırken, “Taşıdığın tüm iyiliği alıyorum” demeniz gerekiyor. (Her şeyde olduğu gibi burada da niyet gerekiyor) Böyle bir tılsım sahibi için çok fazla pozitif enerji taşır.

Ve daha sonra bir kitabın sayfaları arasında özenle kurutmaya dikkat edin.

4 yapraklı bir yoncanın olduğu anahtarlık (rozet, broş, kolye vs.) alın, yanınızda taşıyın ve şansın her zaman yanınızda olacağına inanın!

*Maddi durumunuzu düzeltme ve işyerinde şansınızı iyileştirme konusunda ihtiyaç duyuyorsanız, cüzdanınıza bir yonca yerleştirin.

*Eğer kasvetli negatif düşüncelerden kurtulmak ve kendinizi iyi hissetmek istiyorsanız, bir yaprağı doğal mavi bir kumaşa sarın ve daima yanınızda taşıyın, vücuda yakın taşımanız öneriliyor.

*Hayatınıza gerçek aşkı çekmek istiyorsanız, evden çıkmadan önce ayakkabınıza yonca yaprağı koyuyorsunuz. Bunu düzenli olarak yaparsanız, yakında ruh arkadaşınızla tanışacağınız söyleniyor.

*Zaten bir ilişkiniz varsa ve dört yapraklı bir yonca bulmuşsanız - bitkiyi eşit şekilde bölerek yediğinizde uzun ve uyumlu bir ilişkiye inanılıyor.

*Evinizi kıskanç komşulardan ve kötü ruhlardan korumak istiyorsanız, o zaman yaprağı koridorda ön kapının karşısındaki bir duvara asabilirsiniz,

*Ya da camın önüne bir yonca yaprağı yerleştirin ve kötü niyetli kişilerin kıskançlığına karşı güvenilir bir tılsım olacak.

Kaynak

Yazının devamı...

Kötülüklerden Arınma Ritüeller

“Hitit çivi yazılı belgelerde, kara büyüden, genelde onun sebep olduğu düşünülen sıkıntıların şikâyet edildiği durumlarda bazı arınma önerileri vardır. Kirlenmenin çok çeşitli sebepleri vardır; kötü maksatlı yapılan büyü, lanet, kötü söz, kötü dil, kirletilmiş gıda yedirilmesi gibi dışarıdan kaynaklanan, yani başkalarının sebep olduğu, kirli maddelere dokunma, yalan yere yemin etme, bedensel temizliğe dikkat etmeme gibi kişinin kendisinin yarattığı durumlardır. Kişinin/nesnenin bunlardan birine maruz kalması sonucunda pek çok istenmeyen durum ortaya çıkmaktadır.

İşte, kirlenme yüzünden ortaya çıkan bu olumsuzluklardan kurtulmak, ancak ona karşı “ak (iyi) büyü” yapmakla mümkün olabilirdi. Ak/iyi büyü olarak adlandırdığımız uygulamalar, kara büyüden ve diğer sebeplerden kaynaklanan kirlenmelerin yol açtığı olumsuz durumların ortadan kaldırılması için yapılan “arındırma ve kötülükleri defetme gibi ritüellerdir.”

Diyor Hitit büyü ritüellerinin uygulama şekilleri üzerine bir incelemede/Esma Reyhan

Ben bunların bir kısmından ;Negatif enerjilerden kendinizi arındırma yollarından bahsetmek istiyorum;

Topraklanma: En klasik ve Bilimsel bir yoldur. Çıplak ayak toprağa basarsınız. Vücudunuzdaki elektrik bu şekilde toprağa akar.

Toprağı şu an nerede bulacağım diyenler için akan su da aynı görevi görür. Duşa girersiniz bu suda sizi aynı şekilde topraklayacaktır.

Suyun içerisine katılan bazı maddelerle suyun temizleme gücü daha da

arttırılmaktadır. Sirke ve tuz gibi… Ama burada niyet son derece önemlidir.

Mutlaka bu duşu alırken “bu su ile vücudumdaki negatif enerjilerden arınıyorum” gibi basit bir niyeti tekrar edin.

Duş harici olarak tuz ilave ettiğiniz suya ayaklarınızı batırabilirsiniz.

Ayak tabanlarının altındaki gözeneklerden tuzlu suya vücudunuzdaki toksinler ve negatif enerji akacaktır. Bu arada tuzun deniz tuzu veya himalaya tuzu olması gerekiyor.

Hatta herhangi bir şekilde birine dokunmak zorunda kaldınız ve negatif tesir aldığınızı düşündüğünüzde hemen gidip ellerinizi yıkamanız önerilir. Su bulamayacak durumdaysanızda ellerinizi kuvvetle silkeleyerek enerjiyi atabilirsiniz.

Ateşinde temizleme özelliği olduğuna inanılır eski kadim kaynaklarda.

Yakılan bir ateşin üzerinden geçtiğinizde kişinin üzerindeki tüm negatif enerjiler, ve üzerindeki nlanetleri ateşe bırakarak temizlendiği kabul edilmekte.

Kapıda temizlik ve kirlilik arasında bir sınır görevi görüyor. Etkilenen kişi kapıdan niyet ederek geçtiğinde yine temizlendiğine inanılıyor.

Mesela ben bazen adaçayı yaktığımda onu tam kapı eşiğine koyup üzerinden üç defa atlarım.

Yazının devamı...

Arınma Ayı Aralık

Yeni yıla girmek için geri sayım başladı.

Aralık ayını sevdiğimi daha önce söylemiştim. Çünkü bu ay benim için arınma demek…

Böyle bir kural yok tabi ben enerjisine inandığım için böyle belirledim kendi kendime:)

Buradan da özellikle paylaşıyorum ki sizi de teşvik ederek harekete geçireyim.

Kural yok derken de, aslında ay olarak ismini iki sene arasında kalmış olmasından almış bir ay Aralık!

İki zaman dilimi arası demek...

Ve bence gerçekten enerji olarak arınmak için çok uygun.

O zaman ne yapıyoruz; "Ahh ah, yine bir yıl daha bitti, gitti" diye oturup hayıflanmak yerine bu yılın bize neler kazandırdığına odaklanıyor, kazançlarımızı düşünüyor, şükrediyor ve yeni yıla temizlenmiş bir enerji ile girmek için hummalı çalışmamızı başlatıyoruuuzzz!:)

Tıpkı bizler gibi evlerimizde arınmak ve nefes almak ister!

Ve şimdi sıkı durun bir bilgi, eğer hayatınızda bir alanda tıkanıklık yaşadığınızı düşünüyorsanız bunu evinizi düzenleyerek açmayı deneyin bir de…

Çünkü Dağınıklık evin enerjisini tıkayan bi şey.

Mesela buna göre iş hayatınızda sorunlar varsa kuzey yönüne bakın ve orada düzenlemeler yapın, aşk hayatınızda sorunlar varsa güneybatısına, doğu yönü de sağlığımızı etkiliyor.

Yaniii Sıradaki Program Şu:

Kullanmadığımız eski eşyaları, arızalı bi kenarda bekleyen ev aletleri, okunmuş gazete ve dergi yığınlarını ve kalabalık yapan artık bir gün lazım olur belki düşüncesiyle tuttuğunuz ve aslında hiiç kullanmadığımız her şeyi, evimizden çıkararak mekanı arındırma operasyonu...

Evet, yapmamız gereken sıradaki program aynen bu:)

Şimdi…

Dolabınızda giyilmeyen giysileri çıkarıyoruz önce onların içinde bir eleme yapalım;

Verilecekler, çöpe atılacaklar

Mutfağımızda çatlak kırık ne varsa ayıklıyor, bozulan muslukları tamir ediyor, yanmayan ampulleri değiştiriyor, çalışmayan saatleri onarıyor, kısacası evde aksayan ne varsa el atıyoruz!

Unutmayalım ki bunlarda evimizde adeta hastalanmış organ gibidir. Ve evimizi dağınıklığın olumsuz enerjisinden bi an önce arındırmalı, düzenlemeliyiz.

Ayrıca eskiyi gönderelim ki yeniye yer açılsın… Çünkü evren boşluğu sevmez.

Daha sonra evimizi sirkeli sularla silip, birde adaçayı yakıp bi güzel tütsü yapalım. Sonrada kâseye kaya tuzu koyup bir köşeye koyalım bir gün bekledikten sonra bu tuzu dökelim.

Evlerimizin havalandırılması ve temizliği de enerjinin tazelenmesi açısından çok gereklidir. Sık sık Pencereleri sonuna kadar açıp içeriyi havalandırmak, köşelere sinip kalmış bayat enerjinin tazesiyle yer değiştirmesini sağlar.

Tüm bunları yaptıktan sonra evinizdeki enerjinin nasıl değiştiğini hissedeceksiniz.

Yazının devamı...

2.el Eşya Kullanılır mı?

2. el eşya kullanmak ile ilgili çok fazla soru geliyor.

Bana kalırsa son derece riskli bir durum. Çünkü o eşya ile sizden önce temas etmiş birinin ruh hali yaşadığı olaylar her nasılsa o eşyaya sinmiş olacağı için direk yayın yaparak sizin frekansınızı da bozabilir.

Ama hiç kullanılamaz da demiyorum. Gerekli enerji temizliği yapıldıktan sonra tabi ki kullanılabilir.

Aynı şekilde bazı evlerin ve işyerlerinin uğursuzluğu ile ilgili söylentiler duymuşsunuzdur. Ya da çevrenizde tanık olmuşsunuzdur. Bazı iş yerleri sürekli el değiştirip durur. Her gelen bi süre sonra çeşitli sebeplerle kapamak zorunda kalır. Bazen bu tamamıyla o alanın enerjisi ile alakalı bir durumdur.

Sizden önce orada yaşanmış her şey kayıtlı durur. Doğru düzenlenmediği temizlenmediği sürece aynı akıbet (başarısızlık mutsuzluk, huzursuzluk) devam eder durur. Bu bir fengshui kuralıdır.

Yaşadığımız alanların, eşyaların, duvarın, toprağın hafızası vardır. Bizden önce yaşanılan her şey kaydolur. Bir plak gibi kaydeder ve sonra o enerjiyi yayar.

Şu şekilde yorumlarda duydum. Diyordu ki; ona bakarsan derin düşününce bize ulaşan her şey insan elinden geçiyor bi şekilde başkalarının enerjisi karışmış oluyor.

Bu açıdan düşününce evet bu da doğru.

Bu yüzden aslında aldığımız her şeyde enerji temizliği yapmak doğru olur.

Enerji temizliği deyince çok gözünüzü korkutmasın. Aslında çok basittir uygulamalar.

Mesela yeni bir alana taşındığınızda orada adaçayı yakmak oradaki kötü enerjiyi temizler uzaklaştırır.

Odanın ortasına koyduğunuz kayatuzu ortamdaki negatif enerjiyi üzerine çeker.

Kıyafetleri ve objeleri elma sirkeli suyla yıkamak veya silmekte enerjiyi temizler.

Ve hatta elma sirkeli su ile duş almak ta enerji bedeninizi temizler.

Bu kadar basittir temizlenmesi.

Mesela geçenlerde şöyle bir soru gelmişti. "Biz başkalarına eşyamızı verdiğimizde verdiğimiz kişinin enerjisi bizi etkiler mi pek?"

Tabi ki hayır.

Verdiğiniz eşyanın enerjisi ancak verilen kişiyi etkileyebilir. Alan kişi de yukarıda bahsettiğim şekilde temizledikten sonra o da sorun değildir!

Yazının devamı...

Boğa Dolunayı ve Merkür Cazimi

12 Kasım 16:33 de Boğa burcunda Dolunay var. Bir gün öncesinde yani 11 Kasımda ise cazimi denilen bir gök olayı var. Yani Merkür Güneşin kalbinde olacak. 15:37 de başlayıp akşam saatlerine kadar (21:00) geçerlidir.

Merkür cazimi sırasında ne düşündüğünüze ne konuştuğunuza dikkat etmelisiniz. Bunu hemen o dakika girince bir dilek dileyerek geçiştirmek gibi değil de, o saat dilimini kendiniz için en verimli olacak şekilde geçirmelisiniz. Hani bazen ağzımızdan bir şey çıkar ve olur deriz ki “dilek kapılarının açık zamanına gelmiş keşke daha başka bi şey dileseymişim.” Onun gibi… Kapıları açık varsayın ve düşünerek konuşun.

Kendimizi maddi manevi geliştirmek istediğimiz konular üzerinde çalışabiliriz. İster yazarsınız, ister üzerinde odaklanır imgeleme yaparsınız ya da dua zikir çalışmaları yapabilirsiniz.

Bu dolunayın şöyle de bir etkisi var.

Aydan gelen etki ile Evrende görülmeyen boyutlardan aşırı titreşimler var. Bu bizim kolektif olarak diğer insanların duygularıyla ve çevrenizle daha fazla bağlantı kurmamızı sağlayabilir.

Aynı zamanda şifalalandırıcı bir etkisi var! Mesela Parmaklarınızdan yeşil bir ışık enerjisi aktığını imgeleyerek kendinize şifa verebilirsiniz.

Esma olarak Ya Şafi (391) okunabilir.

Şafi: İnsanlara maddi manevi olarak şifa veren demektir.

Hayy esması da okunabilir. Kişide Hayy esmasının eksikliği yaşam enerjisinin düşüklüğüne sebep olabilir. Dolunayda AYdan gelen tesirler bu esmayı aktive eder. Hayatınızda fark edilir etkilerini görürsünüz.

Şifa için Şu duayı da önerebilirim.

“Allahümme rabbe’n-nas! Müzhibe’l-be’si işfi ente’ş-şâfi lâ şâfiye illa ente şifâen la yuğâdiru sekamen”

“Ey insanların Rabbi olan Allah’ım! Bu ızdırabı gider. Şifayı veren Sensin, Senden başka kimse şifa veremez. Sen hiç hastalık bırakmayacak bir şifa ver.”

Boğa Burcu dolunayından etkilenen organlar:

Boyun, gırtlak, boğaz, ses telleri, tiroid bezi, bademcikler

Bu organlar dolunay döneminde daha hassastır.

Bu Dolunayda para ile ilgili çalışmalar yapılması enerjiyi harekete geçirir.

Mesela “BEREKET PARASI” yapabilirsiniz.

Dolunay olduğu gece Kâğıt para üzerine miktarı önemli değil "Ya Ganiyyu, Ya Muğni, Ya Fettahu, Ya Vehhabu, Ya Rezzaku" hepsini birlikte 998 defa okuyorsunuz ve parayı beyaz kumaş arasına koyup çantada veya cüzdanda saklıyorsunuz.

Yapılacak Olumlama:

Para bana geliyor.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.