MACS Lift, son yıllarda yaygınlaşmış olan, son derece güvenli bir yüz germe yöntemidir. Açılımı "Minimally Access Cranial Suspansion Lift" dir ve kulak önünden yapılan kısa bir kesiden gözaltı, yanak ve çene köşesi bölgelerine yapılan yüz germe tekniğini ifade eder.

Özellikle yanak bölgelerinde, dudakların her iki yanında sarkma varsa MACS Lift sizin için uygun bir yöntemdir diyebiliriz. Bu yöntemin neden çok güvenli olduğuna gelirsek, kısaca ameliyat tekniğinden bahsetmek gerekir. Klasik yüz germede yüz anatomisinin çok önemli bir katmanı rol oynar: SMAS tabakası. Klasik yüz germede bu tabaka kaldırılır. Risk buradadır; SMAS tabakasının hemen altından yüz sinirleri geçer ve bu yüzden klasik yüz germede çok nadir de olsa yüz sinirlerinin yaralanma riski vardır. Halbuki MACS Lift'de tüm ameliyat bu tabakanın üzerinden yapılır ve hassas yüz sinirleri SMAS tabakasının altında güven altındadır. Bu teknikte çok kritik 3 dikiş atılır. Biri gözaltında, elmacık kemiği üzerindeki yağ yastıkçığını yukarı alır. İkinci dikiş, yanak bölgesini yukarı doğru toplar, böylece dudak kenarlarındaki sarkmalar toparlanır. Üçüncü ve son dikiş, çene köşesindeki sarkmaları toparlar. Tabii ki kulak önünden de cilt fazlalığı alınacaktır.

İyi seçilmiş hastalarda hem çok iyi sonuç alınır hem de ameliyatın riski neredeyse yok denebilir. İyileşme klasik ve endoskopik yüz germeye göre daha çabuk olur. Gerekirse MACS Lift'e boyun germe, kaş kaldırma ve göz kapağı estetiği de eklenebilir. Son yılların en güvenli ve etkili yüz germe tekniklerinden biridir.

Sorularınız için

oytunmd@gmail.com

http://www.kozmetikcerrahi.com

İnternetten ameliyatlar hakkında bilgi edinin tabii ama bu konuda doktorunuzla yarışmaya kalkmayın.

Unutmayın, tıp eğitimi 6 sene sürmektedir, ardından kazanması oldukça zor bir sınav olan TUS (tıpda uzmanlık sınavı) nı kazanan hekimler 4-6 sene süren ihtisas eğitimi sonunda girdikleri uzmanlık sınavını vererek uzman doktor olmaktalar. Yani, internetten okuduğunuz bilgiler, doktorunuzla
ameliyat tekniklerini tartışmanıza yetmez. Bazen, hastalar belli bir ameliyat tekniğinde ısrar eder. Örneğin ancak açık burun ameliyatı ile yapılabilecek bir burun ameliyatını mutlaka kapalı teknikle yapılmasını ısrar etmek doğru değildir. Doktorunuz size neden diğer tekniği tercih ettiğini anlattığı halde siz ısrar ettiğiniz yöntemi istiyorsanız iyi bir sonuç almak zorlaşır.Vidayı tornavida ile sıkmak varken elinizle sıkmaya çalışmak mantıklı değildir.

Hastaların ilk olarak sordukları şey ameliyatın ücretidir. Genelde kimse revizyon gerekirse çıkabilecek masrafları sormayı akıl etmez. Ameliyatınızın sonunda estetik açıdan bir pürüz olursa ve revizyon ameliyatı gerekirse, bu revizyon ameliyatı için ne kadar masrafınız olacağını baştan sorunuz. Estetik ameliyatlarda 100% sorun çıkmayacağı garanti edilemez. Ameliyatın sonucunda, kişinin bünyesel yapısı, yara iyileşmesi potansiyeli, sigara içip içmemesi gibi bizim kontrolümüz dışında olan faktörler de rol oynar. Bu yüzden her estetik ameliyatta, azda olsa revizyon ameliyatı ihtimali vardır. Bu ihtimal en fazla burun estetiğindedir. Tüm dünyada, ortalama 100 burun estetiğinden 5-10 unda revizyon ameliyatına ihtiyaç duyulmaktadır; yani burun estetiği oluyorsanız % 5-10 ihtimalle revizyon ameliyatı da olacaksınız demektir. Bu yüzden bu ihtimali gözönüne alarak revizyon ameliyatı olmanız gerekirse, ne kadar masrafınız olacak, cerrahi ücreti alınacak mı, sorunuz..

Plastik cerrahların sihirli bir değnekleri yoktur. Plastik cerrahinin de sınırları vardır. Bazı hastalar, gerçeküstü isteklerle bir çok doktora gider (örneğin bir hasta bana polat alemdar a benzemek için başvurmuştu!), İstediğiniz şey ameliyatla elde edilemez şeklinde ameliyat istekleri onlarca doktor tarafından reddedilir; fakat doktor doktor gezmeye devam ederler. Açık söylemek gerekirse günün birinde istedikleri ameliyatı yapabileceğini söyleyen süper yetenekli (!) - insanüstü (!) bir cerraha da denk gelirler. Tabii ki tek doktora danışmayın, bir kaç doktordan fikir alın; ama danıştığınız 2-3 doktor da isteğinizin gerçekleştirilemeyecek bir şey olduğunu söylüyorsa tavsiyem buna kulak verin..

Sabırlı olun. Bir çok ameliyatın sonucunu görmek için belli bir süre geçmesi gereklidir. En basit örneği olarak burun estetiğini verebiliriz. Burun estetiğinde şişliklerin inmesi, morlukların (varsa) geçmesi için en azından bir ay geçmesi gerekir. Burun estetiği sonunda pürüzler varsa revizyon ameliyatı için 1 sene geçmesi önerilir. Tüm bunlar sabır gerektirir. Bazı ameliyatların sonucunu
görmeniz için aylar geçmesi gerekebilir. Bu süreyi beklemeden "neden hala sonuç alamıyoruz?" diye doktorunuzun kapısına dayanmayınız. Bu duruma çok güzel bir örnek yanak yağının (bichat yağ yastıkçığı) alınması ameliyatıdır. Bu ameliyatı yaptığım her hastaya sonucu ancak 3 ila 6 ayda görebileceklerini söylüyorum; çünkü bu ameliyatta alınan yanak yağının yerini ödem alıyor ve ödemin geçmesi, yanakların sönmesi 3 ila 6 ay alıyor. Ama hastaların bir çoğu önceden uyarmama karşın 1-2 ay sonra gelip halen yanaklarının düzleşmediğinden yakınıyor. Lütfen iyileşme dönemi ile ilgili doktorunuzun söylediklerine kulak verin ve sabırlı olunuz..

Bir çok hasta ameliyatlarını bazı özel günlerden önce istiyor ve mutlaka şu tarihe kadar sonuç almalıyız diye de ekliyor. Bu yüzden nişan, nikah öncesi estetik olmayı düşünüyorsanız, ameliyatınızı kaç hafta önce olmanız gerektiğini doktorunuza danışınız. Maalesef hastalar ameliyat işini en son dakikaya bırakırlar. Nikah tarihinden 1-2 ay önce burun estetiği olmak, mayıs ayında liposuction, karın ameliyatı olmak yanlıştır. Örneğin liposuction için en uygun zamanlar aslında kış aylarıdır. Örneğin şubat ayında liposuction ameliyatı olan bir hasta bir ay kadar korse giyecektir. Şişliklerin inmesi, yağ alınan yerlerde kontraktür oluşup cildin gerginleşmesi de 3 ay kadar alsa, yaza kadar ancak son halini alır. Bu yüzden mayıs, haziran gibi yağ aldırmak biraz geç kalmak demektir. Diyelim ki 6 yaşında çocuğunuz var ve kulakları kepçe. Okula gitmeden bu durumu düzeltmek istiyorsunuz. Hemen okul öncesinde ameliyat ettirmek yine yanlıştır; çünkü kepçe kulak ameliyatından sonra 4 hafta kadar saç bantı takılmalıdır. Bu yüzden okullar eylülde açılıyorsa çocuğu en azından temmuz gibi ameliyat ettirmeniz gerekir.

Olması gerekenden daha ucuz olan uygulama ve ameliyatlarda kendinize sorun: NEDEN UCUZ? Buna en basit örnek botox ve dolgu maddesi uygulamalarıdır. Bu ürünlerin belli bir maliyetleri vardır. Olması gerekenden ucuza yapılıyorsa ya kullanılan ürün, orjinal ürün değildir, ya da enjeksiyon yapılırken gerektiğinden daha az enjekte ediliyordur. Herhangi bir estetik uygulama (botox, dolgu) ya da estetik ameliyat olmayı planlıyorsanız, bunun bir maliyeti olduğunu unutmayınız; ücret olağandışı ucuz ise mutlaka bir sebebi vardır.

Sorularınız için

oytunmd@gmail.com

http://www.kozmetikcerrahi.com

http://www.estetikdudaklar.com

Dudak dolgusu yaptırırken (yada kırışıklıklar için dolgu yaptırırken), enjekte edilen dolgu maddesinin ne içerdiğini (kollajen, hyaluronik asit vs..), FDA yada CE onayı olup olmadığını, ne kadar süre ile etkili olduğunu, olası risklerini, doktorunuza sorun.

Dolgu maddesinin orjinal ve onaylı bir ürün olmasına, kutunun yanınızda açılmasına dikkat edin.. Bir çok hasta yaptırdığı dolgu uygulamasındaneyin enjekte edildiğini bilmiyor. Enjekte edilen madde, dudak kenarlarına kayınca yada allerji yapınca plastik cerrahlara başvuruyor ama ne enjekte edildiğini söyleyemiyor. Maalesef, günümüzde halen, yarattığı komplikasyonlar bilinmesine rağmen ve ABD de FDA tarafından yasaklanmış olmasına rağmen sıvı silikon enjeksiyonu yapan, uzak doğudan getirdiği hiç bir onay belgesi olmayan kaçak dolgu maddesini kullananlar vardır. Hastaların bu konuda uyanık olması gerekir. Tek yapmanız gereken sorup biraz araştırmak (orjinal ürün mü? markası ne? hangi ülkenin ürünü? içeriğinde ne var? Kalıcı mı değil mi?

Herhangi bir estetik ameliyat olurken, ameliyat günü, ameliyathane kapısında, "Gelin size şu şu ameliyatı da yapalım, ücretsiz" şeklindeki tekliflere karşı uyanık olun; estetik ameliyata karar vermeden doktorunuz ile ayrıntılı bir görüşme yapın ve tüm yapılacak işlemler hakkında önceden görüşün. Yapılacak tüm cerrahi uygulamalar önceden ayrıntılı bir şekilde konuşulup planlanmalıdır.

Ameliyathaneye girerken oldu bittiye getirilip daha önce hiç aklınızda olmayan cerrahi işlemleri yaptırmayın, sonradan üzülmeyin. Ameliyattan sonra herhangi bir sorunla karşılaşırsanız danışmak üzere doktorunuzun ve kliniğin telefon numarasını alın. Bazı hastalar geçirdikleri ameliyatı yapan hekimin branşını, hatta doktorunun adını bile hatırlamıyorlar! Ameliyat olmaya karar vermişseniz doktorunuzun adını, branşını, iletişim bilgilerini (muayenehanesinin adresini, telefonunu, doktorun cep telefonlarını, web site adresini, e-mail adresini) bir yere kaydediniz, doktorunuzun kartını saklayınız.

Meme büyütme, baldır kalınlaştırma yada çene ucu büyütme gibi implant gerektiren bir ameliyat geçirmiş iseniz implantın I.D. kartını mutlaka alın ve cüzdanınızda kimliğinizin yanında koyun.

İmplantların kimlik kartlarında, implantın markası, modeli, hacmi, hangi maddeden yapıldığı yazar. Herhangi bir implantlı ameliyat geçiren kişinin vücuduna yerleştirilen implantın kartını mutlaka ameliyat sonrasında doktorundan alması gerekmektedir. Hatta, ameliyat notunu bile istemeniz yerinde olur; ameliyatta ne yapıldığını doktorunuzdan yazılı olarak alın.

Geçirdiğiniz ameliyat ile ilgili bir ameliyat notunu (ameliyatta bir parça alınıp patolojiye gönderildiyse patoloji raporunu) doktorunuzdan isteyin. Geçirdiğiniz ameliyatlar sizin tıbbi geçmişinizin bir parçasıdır. İnanması güç ama bazı hastalar geçirdikleri ameliyatın nasıl yapıldığını, ne ameliyatı geçirdiklerini dahi bilmiyorlar. Alınan parçanın patoloji raporu iyimiydi, kötümüydü, kanserli dokumuydu; bunu bilmeyen hastalar vardır. Ameliyat notunun örneğini, implant yerleştirildiyse implantın İ.D. (implantın kimlik kartı) kartını, ameliyatta alınan parça patolojiye gitmiş ise patoloji raporunu mutlaka isteyiniz ve bunları ömrünüz boyunca saklayınız.

Bir ameliyata karar verdiyseniz, mutlaka birden fazla hekime danışarak ne gibi yöntemleri kullandıklarını öğreniniz, ameliyat hakkında birden fazla doktordan fikir alınız. Her doktorun savunduğu ve sıklıkla uyguladığı ameliyat teknikleri vardır. Danıştığınız her doktor farklı bir yöntem önererek biraz kafanızı karıştırabilir. Bunun için danıştığınız doktorlardan ameliyat yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgi alın, size en güvenli gelen, aklınıza en çok yatan doktora ameliyat olun. Bu seçim oldukça zordur bu yüzden olabildiğince (ameliyatlar ve doktorlar hakkında) bilgi toplamanız yararınızadır.

Kendi güvenliğiniz için alınan tedbirlere itiraz etmeyiniz. Örneğin bir çok hasta, nedense ameliyattan sonra hemen taburcu olup evine gitmek ister. Halbuki genel anestezi ile yapılan bir çok ameliyatta hastanın bir gece hastanede kalması yararınadır. En basitinden şunu söyleyebiliriz; ameliyattan sonra en fazla ilk gece ağrınız olur ve hastanede damardan yada kalçadan yapılacak güçlü ağrı kesicilerle ilk geceyi rahat geçirirsiniz. Meme büyütme ameliyatı nispeten kısa süren, kansız bir ameliyattır ve hasta bir kaç saat sonra evine gönderilebilir, ama bir liposuction hastasını bir gece hastanede takip etmek yararlı olacaktır. Unutmayınız estetik cerrahide güvenlik ilk kuraldır. Güvenli olmayacaksa, hiç ameliyat olmamalısınız.

Hastaları o kadar çok konuda uyarmak istiyorum ki, sanırım bu yazı dizisi 3-4 hafta sürecek.. Tavsiyem, sonradan üzülmemek ve pişman olmamak için takip edin.. İkinci bölüme kadar sağlıcakla kalın..

Sorularınız için

oytunmd@gmail.com

http://www.kozmetikcerrahi.com

http://www.estetikdudaklar.com

Yanaktan yağ alma (Bichat fat pad)

Yanaktan yağ alma nedense pek fazla cerrahın ilgilenmediği ama doğru yapıldığında çok etkili bir girişimdir. Bu ameliyatta alınan yağ, aslında yanak bölgesinin kitlesinin çoğunu oluşturan, kendine ait bir kılıfı olan bir yağ dokusudur. Tıpda "Bichat yağ yastıkçığı" olarak bilinir.

Tıbben yanak bölgesini küçültmek için sadece 2 girişim yapılabilir: bichat yağ yastıkçığı alınabilir yada yanak bölgesine yüz liposuction'ı yapılabilir. Yanakları toplu kişiler bu yüz görünümünden kurtulmak için arayış içine girerler ve genellikle buna bir çare bulamazlar. Çaresi bu iki girişimdir.

Bichat yağ yastıkçığı, kendi kılıfı olan, çevresindeki dokudan ayrı bir dokudur. Dr. Bichat tarafından 18. yüzyıl sonunda ilk tarif edildiğinde bir tükrük bezi dokusu sanılmıştır; daha sonra sadece yanak bölgesine şekil veren bir yağ dokusu olduğu anlaşılmıştır. Anatomik yeri kesin olarak tarif edilmiştir. Bu dokuya en kolay yanağın iç kısmından ulaşılır. Yanak içine yapılacak sadece 1-2 santimlik bir kesi yeterli olur. Bu ufak kesinin hemen altında çiğneme kasları ortaya çıkar. Bu çiğneme kaslarını kesmeye gerek yoktur, sadece liflerini aralamak yeterli olur. Bunun için çok ince uçlu makaslar kullanıyoruz. İlginçtir, bu makasları kesmek için değil, tam tersine, hiç bir dokuyu kesmemek için kullanıyoruz.

Çiğneme kaslarının lifleri arasına süper ince uçlu makasın ucu kapalı halde yerleştirilip, uç kısmı liflerin arasında iken lifleri aralamak için açılır. Bu şekilde hiç bir doku kesilmeden, kas lifleri aralanarak çiğneme kasının arkasına ulaşılır ve doğru yerden girilmişse bichat yağ yastıkçığı hemen görülür. Bu dokunun kılıfı bir kere yakalandı mı ufak ufak ağız içine çekilerek çıkarılabilir. Yağ doku alındıktan sonra bu kesi eriyen dikişlerle dikilir. Hem yanağın dış kısmında belli bir iz kalmaz, hem de ağız içindeki dikişleri almaya gerek yoktur, kendiliklerinden erirler. Yalnız bu ameliyatı olacak kişilerin şunu bilmesi gerekir; ameliyatın sonucunun tam oturması için en az 3 ay geçmesi gerekir. Bu ameliyat, ameliyatın sonunda hemen etkisini göreceğiniz bir ameliyat değildir. Hastalarımız yabancı forumları okuyup bu konuda bir çok hastanın bu uyarıyı yazdığını söylüyor. Bu yüzden hastaların sabırlı olması gerekir.

Bu ameliyattan sonra yanağınız çökmez. Ben kovboy filmlerinin unutulmaz yıldızı Lee Van Cleef'i örnek gösteriyorum. Böyle bir sonuç bekliyorsanız olmaz. Ameliyattan sonra yanaklar çökmez ama yanakların "pofudukluğu" gider, yanaklar düzleşir. Erkek hastalarda yanaklar düzleşir, daha sağlıklı, daha zayıf görünen bir yüz ifadesi oturur. Kadın hastalarda sonuç çok şaşırtıcıdır. Bu 45 dakikalık
basit ameliyat sonrası yanaklar düzleşir ve elmacık kemikleri daha belirgin bir hal alır. Kadınlarda hakikaten yüz germe yapılmış gibi bir etkisi olur.

Ama dediğim gibi ameliyattan sonra sabırlı olunması gerekir.

oytunmd@gmail.com
http://www.kozmetikcerrahi.com

POPO BÜYÜTME

Silikon implant ile popo büyütme aslında ülkemizde son 20 senedir tek tük yapılan bir ameliyatken son 5 senede oldukça fazla yapılır hale gelmiştir. Estetikde yeni trend diyebiliriz. Yalnız, maalesef bu ameliyat cerrahlar tarafından da, hastalarımız tarafından da pek bilinmiyor.

Teknik olarak diğer implant ameliyatları ile aynı prensipler geçerlidir elbet ama bu ameliyatın kendine özgü özellikleri de vardır. Karşılaştığımız komplikasyonlu popo implantı vakaları sebebi ile bir bilgilendirme yazısı yazmayı uygun buldum. Bir kere en önemli nokta, bu ameliyatta implantı koyacağınız alan ile ilgili.

Meme ameliyatında biliyorsunuz, implant meme bezi arkasına, kas fasyası (zarı) altına yada kas altına konabiliyor (ayrıca dual-plan varyasyonları da var). Popo implantında ise tek seçenek var: implant mutlaka kas içine konmalı.. Ciltaltına konan implantlar dışarıdan farkedilir hale geliyor, hatta ele geliyor. Bu implantlar ciltaltına konmaz. Maalesef sık yapılan bir hata. Ayrıca bu alan için özel geliştirilmiş popo implantları varken meme implantları da kullanılmamalı.

Maalesef bazı klinikler öyle düşük ücretlere yapıyorlar ki bu ameliyatları, hastalar neden bu kadar ucuz olduğunu sorgulamadan ameliyatlarını oluyor. Halbuki bu ameliyatı bir meme büyütme masrafına olmanın tek yolu ameliyatta meme implantı kullanılmasıdır. Popo implantları, meme implantlarından pahalı olduğu için popo büyütme, meme büyütmeden daha pahalı bir ameliyattır.

Bazı kliniklerde maliyeti azaltmak için popo implantı yerine meme implantı kullanıyorlar. Sonuç kesinlikle hüsran olur. Popo implantlarının şekli ve içindeki silikon jel, popo bölgesi için özel üretilmiştir. Zaten bu bölgede meme implantları iyi sonuç verse popo implantları üretilmezdi. Hastalar çok düşük fiyat aldıklarında bunu sorgulamalılar. Yapılan en büyük hata ise uygun olmayan hastaya bu ameliyatı yapmak. İşte bu hata daha sonradan düzeltilemiyor.

Hastanın vücut yapısını değiştiremezsiniz. Bu ameliyat en çok zayıf, popo bölgesi düz ve selüliti olmayan hastalarda güzel sonuç verir. Ben uzun zamandır bu hatanın yapıldığı hastaları revizyon için kabul etmiyorum. Kilolu, kalçası geniş, selülitli hastalarda ne yaparsanız yapın durumu kurtaramıyorsunuz, çünkü zaten en baştan o hastaya bu ameliyat yapılmamalıdır.

Çarpıcı sonuç alabilmek için en baştan hasta seçimi doğru olmalıdır. Unutmayınız, bu implantlar, popo kısmını büyütür, arkaya daha çıkıntılı hale getirir; ama ancak hastanın yapısı zaten buna uygunsa sonuç çok çarpıcı olur. Bu implantlar kalçaların yana doğru genişlemesini sağlamaz. Bu basen bölgeleri için dünyada sadece bir firma implant üretiyor, o da henüz deneme aşamasında. Kalça yanlarına yapılabilecek tek şey şu an yağ enjeksiyonudur.

Hastanın göbek ve bel yanlarından yağ alınıp kalça yanlarına verilebilir. Böylece beli incelmişken kalçası da genişlemiş olur. Bu ek girişim de sonucu iyi yönde etkiler. Ameliyatı olmayı isteyen hastaların bunu yaz başında son ana bırakmamalarını tavsiye ederim.

Ameliyattan sonra bir iyileşme dönemi vardır. Hastanın rahatça oturabilmesi 1 haftayı alır. İmplantları artık hissetmemesi 2-3 ayı alır. Bu süre sonunda artık hastalar ameliyattan önce nasıl rahatsalar, o derece rahat olurlar. Hep zannedildiğinin aksine popo üzerine düşseler bile implantları hissetmeyeceklerdir.

Son bir not: Bu ameliyattan sonra popodan iğne yaptıramazsınız. Kalçadan iğne yapılması gerektiğinde omuzdan yaptırmalısınız; zaten omuzdan iğne yaptırmak, popodan yaptırmaktan farklı da değildir.

www.estetikpopo.com