Bu albümde 40 yılın hatırı var

İnsan hayatındaki ilkleri unutmazmış derler, doğrudur. “Biliyor musunuz, aldığım ilk albüm ‘Peki Peki Anladık’tı”, diyorum son MFÖ albümünü dinlemek için soluğu stüdyosunda aldığım Fuat Güner’e. Duvarında asılı ‘Peki Peki Anladık’ kapağına bakarken aklımdan eski günleri geçiriyorum. Fuat Güner bu sırada bilgisayarını çıkarıp iTunes’u açıyor ve gözlüklerinin üzerinden soruyor, “Başlayalım mı?”
Ve başlıyoruz MFÖ’nün 40’ıncı yılında piyasaya sürmeye hazırlandığı albümünü dinlemeye.

Tam beklediğimiz gibiİlk şarkı, söz ve müziği Mazhar Alanson’a ait ‘Yaşın 19’. Hüseyin Bitmez’in uduyla açılan parça tipik bir Alanson ‘slow’u ve doğal olarak albümün çıkış parçası. Şarkının düzenlemesi de Ercan Saatçi’ye ait. Mazhar Alanson’un “Ne güzel şeysin sen hep yaşın 19 / Gel yanıma sar beni bugün varız yarın yokuz” diye tatlı tatlı terennüm ettiği şarkı, kısa sürede herkesin diline düşeceğe benzer.
İkinci şarkı ‘Kıskanınca’, Fuat Güner bestesi. Alanson’un yazdığı sözler, kadın cinayetlerinin arttığı günümüzün ruh halini yansıtması açısından oldukça başarılı. “Yasak olsun her şey sana / Kimse olmasın yanında / Kimse görmesin seni benden başka / Duyma görme konuşma / Gülme sevme sevişme / Bilme yapma değişme dokunma.” Sözlerinin yanı sıra ritmiyle ve vokalleriyle öne çıkan parçanın düzenlemesi Fuat Güner’le Cengiz Köroğlu’na ait.
Albümün üçüncü ve dördüncü şarkıları ‘Bu Aşk Olur Mu’ ile ‘Sorma’, Mazhar Alanson-Bora Uzer işbirliğinin ürünü. Uzer’in düzenlemesini yaptığı ‘Sorma’, yer yer house müziğine yaslanan sounduyla albümün en iyi işlerinden.
Albümün beşinci şarkısı yine bir Güner bestesi-Alanson güftesi ‘Masal’. Fuat Güner’in usta baladına Alanson’un yazdığı sözler, 40 yıllık müzikal yolculuğun demlerini yansıtmakta son derece başarılı. “Ben her sabah uyandığımda / Her yeni doğan güne ‘merhaba’ derim / Bakarım penceremden ne güzel dünya / Henüz varmadı tren o son istasyona...”
‘Masal’ şarkısının da öbür parçalar arasından sıyrılıp albümün en iyilerinden olmasında hem yaylıları çalan Hakan Şensoy ve İstanbul Oda Orkestrası’nın performansının, hem de Kamil Özler’in düzenlemesinin payı büyük.
Altıncı şarkı ‘Yamuk Mu Var’, albümdeki ilk Özkan Uğur bestesi ve hareketli ritmiyle hemen kendini belli ediyor. Günümüz pop müzik aleminin iki arada bir derede attırıverdiği ucuz örneklerin bir parodisi olarak da dinlenebilecek şarkı, yılların eskitemediği Turhan Yükseler’in zengin düzenlemesi ve Alanson’un besteye cuk oturan sözleriyle hedefini bulan bir şarkı.
Yine bir Alanson-Uzer ürünü yedinci şarkı ‘Vur Vur’ için de ikilinin önceki şarkılarına yaptığımız yorum yinelenebilir ama ilk dinleyişte ağır basan ‘Sorma’ dinleyicinin kulağından kolay gitmediğinden, öbür şarkıların hakkını vermek pek kolay olmuyor ilk seferde.
Sekizinci şarkı ‘Çözemediniz’in sözleri Aysel Gürel’e, bestesiyse Fuat Güner’e ait. ‘Çözemediniz’ Güner’in Aysel Gürel sözlerine yaptığı ilk beste değil. Daha önce 2006 tarihli ‘AGU’ da yer alan ‘Vurgun Yedim’ ve ‘Silmez Gibisin’ şarkılarından antremanlı olan Güner, ‘Çözemediniz’de de gerek bestesiyle gerek vokaliyle başarılı bir performans sergiliyor. Düzenlemeyse Gültekin Kaçar, Fuat Güner ve Cengiz Köroğlu üçlüsünün imzasını taşıyor.

Çıta hiç düşmüyorDokuzuncu şarkı ‘Sensiz Olamam’ın bestesi Özkan Uğur’un, sözleriyse eşi Aysun Aslan Uğur’un. Karı kocanın işbirliğine daha önce ‘Olduramadım’da şahit olmuştuk. ‘Sensiz Olamam’daki yenilikse bu ikiliye düzenlemesiyle katılan Bora Uzer.
10’uncu şarkı ‘Dedikodu Medikodu’ sözleri Alanson’a, müziği Alanson-Uğur ikilisine, düzenlemesiyse Bora Uzer’e ait bir şarkı. Gittikçe çoğalan röntgencilik merakımızın Mazhar Alanson’un mani geleneğinden beslenen kafiyeli sözleri, Özkan Uğur’un ritmik bestesiyle ti’ye alındığı ‘Dedikodu Medikodu,’ MFÖ’nün sıradan işlerinde bile çıtayı düşürmediğinin ispatı.
Albümün kapanış şarkısı ‘Milenyum Süvarileri’nin söz ve müziği Mazhar Alanson’un. Alanson, Özkan Uğur’un düzenlemesini yaptığı şarkıya yazdığı sözlerle MFÖ’nün 40’ıncı yılında inceden sitemle kapatıyor albümü, “Mahvettiniz şarkımdaki gülleri / Atlarıyla ezdi geçti / Milenyum Süvarileri.”
Albümde beni en çok şaşırtan, şarkıların batılı sound’u oldu. 1-2 şarkı dışında alaturka tınılara rastlanmayan ‘Ve MFÖ’, hayranlarının uzun süredir beklediği sularda yol alıyor. Bunda aslan payı belki de işe “Bir MFÖ albümü yapalım” diye başlanmamış olmasında, herkesin kendi projelerinin peşinde koşmasının ardından bir araya gelmenin getirdiği rahatlıkta. Tabii albümün genelinde renkli ve taze bir sound yakalanmış olmasında Bora Uzer’in sağladığı uyumun da payı var, hakkını vermeli.




Fuat Güner’in gözünden

“Aslında üçümüz de bir süredir kendi solo albümlerimiz üzerinde çalışıyorduk ve bayağı da mesafe kat etmiştik. Sonra birden 40’ıncı yılımız olduğu gündeme geldi. Öyle olunca biz de bir MFÖ albümü çıkartalım dedik. Herkes kendi projesi için yaptığı en iyi işleri ortaya döksün, onun üzerinde çalışalım. Sonuçta ortaya ‘Ve MFÖ’ çıktı. “Bayağı iyi oldu yahu bu albüm” dedik, bu kadar iyi olmasını beklemiyorduk açıkçası. Piyasada yapılan işlere benzemiyor şarkılar. Bu benzemezliği beğeniyorum. Bu albümde ‘Masal’ın benim için ayrı bir yeri var. Kendi bestem olduğu için kayırdığımı sanmayın. Kendi bestem bile olsa hiçbir şarkıyı kolay kolay beğenmem, itirazım varsa söylemekten çekinmem. Ama ‘Masal’da hem yaylılarda Hakan Şensoy ve ekibi çok güzel çaldı, hem de Kamil Özler’in düzenlemesi çok iyi oldu. Bir de albümün kayıtları, ‘sound’u çok iyi. Hangi sistemde çalsak gümbür gümbür geliyor müzik.”