Yılmaz Güney’in filmi 16 yıl sonra vizyonda. Filmdeki çocuklar şimdi birer genç kız
Ünlü yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney’in Fransa’da sürgündeyken çektiği
son filmi “Duvar", sanatçının yurtdışına kaçtığı ve filmin çekimlerine başladığı gün olan 13 Ekim’de vizyona giriyor. Çekiminin üzerinden 16 yıl geçen filmde, 1976’da Ankara Cezaevi’nin sübyan koğuşunda yaşanan isyan konu ediliyor. Güney’in eşi Fatoş Güney’in kurduğu Güney Vakfı, bugünlerde Ayşe Emel Mesci ve Tuncel Kurtiz’in dışında filmde oynayan amatörleri, gala için bir araya getirmeye çalışıyor.
20’li yaşlardalarFilmde tıpkı gerçek yaşamında olduğu gibi siyasi suçtan hapishanede yatan bir mahkumu canlandıran Ayşe Emel Mesci, iki kızıyla oynadığı filmin vizyon tarihini heyecanla bekliyor. Güney’in “Duvaröda sürgündeki oyuncuları buluşturarak bir ilke imza attığını söyleyen Mesci, şöyle konuştu:
“Yılmaz Güney’le 1971’de tanıştım. Birlikte cezaevinde yattık. 74’te ‘Endişe’ filminde oynamamı teklif etti. Birlikte bir gün kamera karşına geçtik, ertesi gün tutuklandı. 1980 ihtilalinde yurtdışına sürgüne gitmek zorunda kaldık. O dönem Paris’te karşılaştık. Bize ‘Duvar’ projesinden bahsetti. Konusu beni çok etkiledi. Çünkü Adapazarı Cezaevi’nde yatan tek siyasi mahkum iken yanımız sübyan koğuşuydu. Orada 17 mahkum çocuğu kalıyordu. Güney’in anlattığı aslında benim yaşadıklarımdı."
Mülteciler oyuncu olduGüney’in kendisine kadın hapishanesinde yaşadıklarını yazmasını ve kendi rolünü oynamasını istediğini belirten Mesci, “Duvaröda iki de kız çocuğuna ihtiyaç duyulunca kızları Sema (6) ve Zeynep’i (4) oynattığını anlattı. Mesci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“500’e yakın kişiydik. Gardiyanları oynayanlar siyasi iltica hakkını kullanan insanlardı. Çocuklar, Berlin’den gelen işçi çocuklarıydı. Kamera arkasında ise Fransızlar vardı. Eski bir manastırı cezaevine dönüştürdük. Kadınlar koğuşunu ben dekore ettim. 10 gün oradan hiç çıkmadık. Yılmaz Güney ise iki ay hiç dışarı çıkmadı, yer yatağında yatıyordu. Çocukları filmde çok iyi kullandı. "
GÜNEY’i anlattılarYILMAZ Güney’in çekim aralarında kendileriyle ip atladığını, hediyeler aldığını anlatan 22 yaşındaki Zeynep Kuray, film hakkında şunları söyledi:
“Filmle ilgili fazla bir şey hatırlamıyorum. Unutamadığım bir sahne var. Biz yürüyoruz. Bir çocuk önümde dayak yiyor, kan var, benim oradan geçmem gerek. Ama geçemedim. Yılmaz Güney ‘Korkma Zeynep, gerçek değil, şaka bu’ dedi. Çocuğu yanıma getirdi. Ben yine de geçemeyince o sahneden vazgeçti. Çok büyük bir insandı. Öldüğü gün yaşanan sessizliği ve mutsuzluğu unutamıyorum."
Yaşları küçük olduğu için “Duvar" filmini sinemada izleyemediklerini söyleyen 24 yaşındaki Sema Kuray ise şöyle konuştu:
“Filmde benim sahnem daha çok. Elimde çiçeklerle babama doğru koşuyorum. Bir el beni seviyor. O sahnede beni Yılmaz Güney’in elinin sevmesini istemişim. İzleyen herkes babamı oynayan oyuncunun beni sevdiğini sanıyor. Ama filmdeki o el, Yılmaz Güney’in aslında. Ona ‘Yılmaz Gü’ diyordum çocuk aklımla. Bize karşı çok şefkatliydi."