“KENDi AYAKLARIMIN ÜZERiNDE DURMAK iSTERiM”

Tiyatronun gönlündeki yeri ayrı ama hemen her oyuncu gibi gözü sinemada

Deniz Arna, 25 yaşında... İstanbul’da yaşıyor. Sekiz yaşında başladığı İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Bölümü’nde okurken, oyunculuğu düşünmüyormuş. Ama sonra fikrini değiştirip, liseden sonra Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ne girmiş. Bu tercihinde doğrudan olmasa da, annesinin etkisi büyük: “Annem bana tiyatro bölümünü seçmem konusunda hiç ısrar etmedi ama beni hep oyunlarına götürürdü. Kulislerde, o dünyanın içinde büyüdüm sonuçta.”
Anlaşıldığı üzere, annesi de oyuncu. Onu gayet iyi tanıyoruz: ‘Yol’, ‘Hakkari’de Bir Mevsim’, ‘Av Zamanı’, ‘Babam ve Oğlum’, ‘Güneşi Gördüm’ gibi önemli filmlerde izlediğimiz, ‘Asmalı Konak’ dizisiyle hafızalara kazınan usta oyuncu Şerif Sezer. Ama uyaralım; Deniz Arna, annesiyle anılmaktan biraz sıkılmış. “Kısa süre önce kendi evime çıktım. Artık kendi ayakları üzerinde duran biri olmak ve yapacağım başarılı işlerle anılmak istiyorum” diyor.

“Annemle rahat olamıyorum”
Kariyerinin başında olmasına karşın, TRT 1’de yayınlanan ‘Sakarya Fırat’ dizisinde başrolü oynuyor, öncesinde ‘Kapadokya Düşleri’, ‘Gül Dünya’ ve ‘Üsküdar’a Giderken’ dizilerinde rol aldı. İlk ekran tecrübesi, her oyuncunun üstesinden gelebileceği türden değil: “Çağan Irmak’ın ‘Çemberimde Gül Oya’ dizisinde annemin gençliğini oynadım. Benim için çok ilginç bir deneyim oldu. Annem monitör başında ağladı durdu.” Hiçbir rolüne annesiyle hazırlanmamış; sebebi, Sezer’in onu izlerken çok heyecanlanması. “Hiç tanımadığım insanların karşısında çok rahatım ama nedenini bilmediğim bir şekilde annemle rahat olamıyorum. Belki bana en yakın kişi olduğundandır.”
Tiyatronun gönlündeki yeri ayrı ama hemen her oyuncu gibi gözü sinemada. Bunu kariyer planlamasından anlıyoruz: “Annemin yaşına geldiğim zaman, umarım onun kadar çok filmde rol almış, oyunculukta saygın bir yere gelmiş olurum ve önümdeki senaryolar arasından hangisini seçeceğime odaklanırım.”

Röportaj, Tempo ocak sayısında.