Evrim teorisine karşı bir üniversite

İnsanlar, istediğine inanır, istediğine inanmaz... Ancak bilim dünyası için evrim teorisini reddetmek, yerçekimi kanununu reddetmekten farksız. Bu yüzden evrim karşıtı sempozyum düzenleyen Marmara Üniversitesi, bilimin dışındadır

Evrim teorisi ezel ebed bu ülkede tartışılır. Bazıları, dini gerekçelerle evrim teorisini reddederken, bazıları hayatlarının bir numaralı meselesi haline getirdi. Öyle ki, bu ülkede evrim teorisini destekleyen, anlatan internet siteleri bile çeşitli bahanelerle kapatıldı.

Şahsen kimin evrim teorisine inandığı, kimin inanmadığı beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Tabii bu kişi benim doktorum veya referans aldığım bir bilim insanı olmadığı sürece! İsteyen, istediği kadar evrimi tartışabilir. Bu konuda ahkâm kesenlerin, Darwin ya da ondan sonra gelen yüzlerce bilim insanının yaptığı binlerce gözlemi değerlendirecek kapasitede olmadığı sürece görüşlerinin bir değeri yok.

Ancak bir üniversitenin, 21’inci yüzyılda evrim teorisini çürütme gayesiyle sempozyum düzenlemesi tek kelimeyle gülünç. Evet, yanlış duymadınız!

Marmara Üniversitesi, 16-17 Mayıs tarihlerinde ‘Bilim Türler Arası Evrimi Neden Kabul Etmiyor?’ başlıklı bir sempozyum yapacağını ilan etti. Dikkat ederseniz başlığı ‘Evrim tartışması’ ya da ‘Din, türler arası evrimi neden kabul etmiyor?’ falan değil. Yekten, bilimin evrimi reddettiğini iddia ediyor! Anlayacağınız, başlığı bile yalan...

Bilimsel özgürlükmüş!

Üniversite Konseyleri Derneği, dün konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Bilimsel hiçbir dayanağı olmayan bu etkinliğin bilimsellik savlarıyla düzenlenmesinin, bunun bir üniversitede yapılarak meşruiyet kazanma çabasının bir sahtekârlık olduğunu birçok bilim insanı dile getiriyor.

Dernek, Marmara Üniversitesi yönetiminin bugüne kadar aldığı tavrı da eleştiriyor. M.Ü. Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül derneğin bu konuyla ilgili randevu taleplerini yanıtsız bırakmış. Bilim insanlarının bireysel kaygı ve eleştirileriyse rektörlük tarafından ‘bilimsel özgürlük’, ‘öğrenci faaliyetlerini destekleme’ ve ‘yaratılış görüşünün de bilimsel bir sav olduğu’ argümanlarıyla yanıtlanmış.

Bilemiyorum hangi dünyada yaşıyorlar ama yaratılış görüşü -ilahiyat bölümleri hariç- dünyanın hiçbir üniversitesinde bilimsel kabul görmedi.

Konunun çarpıtılma şekli ayrıca düşündürücü... ‘Bilimde özgürlük’ diyerek bilim dışı konuları üniversiteye taşıma çabası, özgürlük değildir. Bu mantığı savunanlar, bir bilim insanının camiye gidip evrim teorisi hakkında vaaz vermesi de özgürlük çerçevesinde değerlendirsin de görelim!

İmza kampanyası

Kendini inkar edenlere, unutanlara hatırlatalım: Üniversiteler, bilimsel bilginin üretildiği kurumlardır. Bilimsel bilgi inançla değil, bilimsel süreçlerle üretilir. Bir kişinin inanç sahibi olması bilim yapmasına engel değil. Ancak o kişi -eğer bilim yapmak istiyorsa- sahip olduğu inançların yönlendirmesine göre değil, bilimsel süreçlere dayanarak bilim yapmak zorundadır.

Bilim camiası, bilimsel süreçlerin dışında üretilen bilgileri, bilimsel bilgi olarak kabul etmez. Bilimsel süreçlerin dışında bilgi üretilmesi bilim etiği ilkelerine aykırıdır. Bu tür davranışlar, tüm dünya bilim camiasında uydurma, saptırma gerekçeleriyle bilimde sahtekârlık olarak nitelendirilir...

Marmara Üniversitesi’ndeki evrim karşıtı sempozyumun iptal edilmesi için bir de imza kampanyası yürütülüyor. Yüzlerce akademisyen, hekim ve öğrencinin http://evrimkarsitisempozyumiptaledilsin.blogspot.com adresinde toplanan imzaları Marmara Üniversitesi’ne iletilecek.

Marmara Üniversitesi bilimle bağdaşmayan faaliyetleri desteklemekte ısrar edecekse, “üniversite” kimliğini gözden geçirmesi gerekecek.