Ilısu, Ziyaret Tepe’yi de sulara gömecek

Diyarbakır-Ziyaret Tepe’deki kazıda, dünya çapında ses getiren arkeolojik bulgular elde ediliyor... Ancak Ilısu Barajı sadece Hasankeyf değil, Ziyaret Tepe’nin de sonu demek

Dört ay önce haber, bugüne gönderme yapan mizahi bir başlıkla verilmişti: “Diyarbakır’da bilinmeyen dil bulundu!” Buna göre Diyarbakır’ın 60 km. doğusundaki Ziyaret Tepe’den çıkarılan kil tablette, 2 bin 500 yıl öncesine dayanan ‘unutulmuş’ bir dil keşfedildi...
Bu keşif, hem tarihsel anlamda olağanüstü önemliydi hem de dilbilim açısından. Tabletteki 60 kadın ismi, Asur İmparatorluğu döneminde buraya sürülen ve sarayda çalıştırılan insanlara aitti.
Elbette ‘antik dil’in keşfi, varolan dilleri bile resmi olarak tanımayan bir ülkede günlük haberlerin arasında kayboldu... Kaldı ki kendi toprağının tarihine yabancı ve ilgisiz medya için haber değeri pek yoktu.
Geçen hafta Tekfen Holding, Ziyaret Tepe’yle ilgili bir toplantı düzenlendi. Kazıyı yürüten Cambridge Üniversitesi’nden Dr. John Macginnis ve Ohio-Akron Üniversitesi’nden Doç. Dr. Timothy Matney, Asur İmparatorluğu’na dair buldukları kıymetli bilgileri anlattı.

Firavunla yazışma
Asur İmparatorluğu’na dair araştırmalar, yakın döneme kadar Mezopotamya’nın güneyinde yapılmıştı. Ancak Asurluların nasıl bir dönem Ortadoğu’nun en verimli topraklarına yayıldığı ve nasıl çöktüğü tam bilinmiyor.
Tarihi açıdan önemini anlatabilmek için, Asur kralıyla Mısır firavunun M.Ö. 14 yy.’da diplomatik yazışmalar yaptığını söylersek, belki kafanızda bir şeyler canlanır... Mısır uygarlığının dünya ve insanlık tarihine kazandırdığı çapta buluşlar söz konusu. Ve hepsi, bir barajın sularına kurban edilecek!
90’ların başında Türkiye’nin Ilısu Projesi’ni gündeme getirmesiyle, arkeologlar bölgede araştırma yapmak üzere çağrıldı (1998). Dicle Nehri civarında 40 yerleşim yeri tespit edildi. Asur imparatorluğu’nun en parlak döneminde Tuşhan Antik Şehri, Ziyaret Tepe sınırları içindeydi.

Baraj kurbanı
Ziyaret Tepe’nin merkezinde, 30 metrelik bir yükselti bulunuyor. Bunu çevreleyen yerleşim yerlerinin 3 bin yıllık bir geçmişi olduğu sanılıyor. Ancak bunu ortaya çıkarmak için yıllar gerekiyor...
Tuşhan’ı, Asur imparatorluğu’na bağlı ‘bölgesel’ bir vali yönetiyordu. Yani bölgesel yönetim o zamanlar da vardı... Şehrin surları bulundu, ayrıca Asurlular’ın taptığı Savaş ve Aşk Tanrıçası İştar’a adanan tapınak kalıntıları da.
Asur İmparatorluğu’nun nasıl sonlandığı, bölgede sosyal değişimin nasıl yaşandığı, ancak arkeologların daha fazla bulguya ulaşmasıyla mümkün olacak. Fakat koskoca medeniyet, Ilısu Barajı bittiğinde sular altında kalacak.
Bir daha asla kendi toprağımızdaki bu büyük medeniyeti öğrenemeyeceğiz. Ne biz, ne dünya! Barajı finanse eden, Türkiye’deki ‘kültür ve sanat hayatının’ hamileri, Akbank ve Garanti Bankası’na selam olsun...

Haberin Devamı

DURUN, HEPiMiZ KARDEŞiZ!

Haberin Devamı

M.Ö 20-15 yy.: Eski Asur dönemi. Üst Mezopotamya, yani bugünkü Kuzey Irak’ta kuruldu.
M.Ö 15-10 yy.: Orta (büyüme) dönemi
M.Ö 912-612: Neo-Asur döneminde imparatorluk, müthiş yayıldı. Kuzey Irak’tan Türkiye’nin güneydoğusu, İran, Güney Irak’a... Oradan Lübnan, İsrail, Ürdün, Filistin, Suriye’ye...
M.Ö 612: Pers, Babil ve Kafkasya’dan gelen savaşçıların güç birliğiyle imparatorluk sonlandı.

Haberin Devamı

Bu tablet, şimdiye kadar bilinmeyen antik bir dilde yazılmış.

FARKLI DiLLER

Arkeologlara göre, Asur İmparatorluğu çok karmaşık bir toplumdu. Üç kez başkent değiştirmiş, tapınaklar, anıtlar inşa etmişlerdi. Zenginlerin evlerinde heykel ve resimler vardı. Farklı dönemlerde farklı diller kulanıldı, mesela M.Ö. 9’uncu yy’da ‘İsa’nın dili’ olarak bilinen Aramice hakimdi. Ziyaret Tepe’de bulunan antik dil, ancak başka tabletler çıkarılırsa daha derin bilgi verebilecek.