Asena-Caner Erkin ayrılık sürecinin başlangıcındaki tutumundan dolayı çok sevdiğim biri değil Berkay Şahin. Sevmesem de Arda Turan’dan şiddet gördüğü bar kavgasında arkasında durmak gerekiyordu, durdum. Şarkıcının adı bir başka dava dosyasında şikayetçi olarak geçiyor. Meseleleri şiddet değil, hukuk yoluyla çözmeye çalışması güzel ama anlamakta güçlük çektiğim bir yanı var davanın. Berkay, o dönem hamile olan eşiyle birlikte, İzmir’de konser öncesi bir otelde konaklamak istemiş. Otel yönetimi, mahkemede aksini söylese bile, daha önce otelde kalan ve olay çıkaran popçuya bu kez oda vermemiş. Şarkıcı da bunun üzerine İstanbul’a dönünce, manevi olarak zarar gördüğü iddiasıyla, otel aleyhine 150 bin TL’lik tazminat davası açmış. Berkay’ın sahne ücreti, yani kaşesi bildiğim kadarıyla 150 bin TL değil. Önemli bir medya kuruluşunda magazin müdürü olan bir arkadaşım, şarkıcının malum kavgadan önce 40 bin olan ücretinin 70 bin TL’ye çıktığını söylemişti ama ne kadar doğru ya da yanlış bilmiyorum. Bildiğim, Berkay’ın bir saatlik konaklamasına izin verilmediği için açtığı davada talep ettiği tazminat rakamının kendisini zor durumda bırakacağını fark edememiş olduğu. Şarkıcı, otelin canını yakmak, onları uğraştırmak ve mahkum ettirip haklı olduğunu kanıtlamak isteyebilir, hakkıdır da... Ancak talep ettiği tazminat rakamı uçuk olunca, otelin kararından çok Berkay paragöz biri mi diye konuşulur hale gelir. Zaten suçlanan otel de mahkemeye verdiği dilekçede, Berkay’ı bahaneyle zenginleşmeye çalışan biri olarak tanımladı. Yani yine kendi kalesine gol attı şarkıcı...
Gülmek hakları sonuna kadar
Biri podyumda kalçasını değil, poposunu açtı aslında. Diğeri, “Hiç, haberim yoktu, çok kızdım” dedi. Birlikte bol bol haber oldular. Sonra biri dedi ki, “Haberi vardı, yalan söylüyor.” Diğeri cevap verdi: “Gerçekten haberim yoktu, asıl o yalan söylüyor.” Yine bol bol haber oldular. Biri, diğerini sosyal medyada takip etmekten vazgeçtiğini söyledi, diğeri “Asıl ben seni takibi bıraktım” dedi. Biri, “Bak yine yalan söylüyorsun” falan dedi, yine ve tekrar haber oldular. Her neyse Hatice ve Muammer Ketenci buluşmuşlar, Nişantaşı’nda bir yerde oturmuşlar vs. Bir iş projesi konuşmuşlarmış falan da acaba araların da “Bir skandal, bir kavga, amma prim yaptık ve ikimiz de kazandık” diye gülüşmüşler midir? Bence hakları fazlasıyla, kimsenin kızmaya hakkı yok.
Türkiye karşıtı avukat olacak
Kim Kardashian, hukuk eğitimi almaya başladı ve tüm dünya şaşırdı ya, şaşırılacak bir yanı yok. Kardashian’ın yıllar önce ölen babası da avukattı. Üstelik Ermeni soykırımı iddialarıyla Türkiye ve sigorta şirketleri aleyhine açılan davalara da bakan bir avukattı. Bizim memleketin daha çok kalça kısmıyla ilgilendiği Kardashian aslında koyu bir Türkiye düşmanıdır. THY reklamlarında oynayan NBA yıldızları aleyhine ABD genelinde yürütülen kampanyaları başlatan kadındır aynı zamanda. Eğer avukat olursa Türkiye aleyhine bir sürü davada kendisini göreceğiz karşımızda.
Kirletmediğiniz bir uzay kalmıştı
ABD’de kurulu olan bir gazlı içecek şirketi, uzaya 7 milyar insanın göreceği bir reklam vermeye çalışıyor. Bu amaca ulaşmak için de alt yörüngeye devasa reklam panoları gönderme planını açıklayan bir roket şirketiyle temas kurmuşlar. Oldukça ciddi bir proje bu, teknolojisi karışık olmakla birlikte, iki yıl içerisinde, uzaydan tüm dünyanın görebileceği reklam yayınları başlayacak gibi duruyor. Kendi adıma söyleyeyim, uzayı kirleten firma hangisi olursa olsun, tek bir ürününü bile tüketmem, evime sokmam. Bırakın da kafamızı yukarı kaldırdığımızda, geceleri, yıldızları ve ayı görebilelim.
Havalimanı su fiyatları
Dünyada son dönem en fazla tartışılan işlerden birisi havalimanı su fiyatları. Tartışmanın ana sebebi, insanların, havalimanlarına ellerindeki ya da çantalarındaki su şişeleriyle alınmıyor olması. ABD’de Wall Street Journal bir araştırma yapmış ve ülke genelinde havalimanı su fiyatlarının dışarıya oranla yüzde 300 daha pahalı olduğunu belirlemiş. İngiltere’de su fiyatı tartışması o kadar büyümüş ki, ülkenin en büyük 11 havalimanına insanların bedava su içebilecekleri çeşmeler yerleştirilmiş. Turizm ülkesi İspanya’da su fiyatlarını 1.60 euro’da sabitleyecek mahkeme kararları da alınmış ama ardından onlar da turistlik havalimanlarına çeşme yerleştirme kararı almışlar.
Tüm dünyada turistlere tavsiyede bulunan internet sitelerinde, “Havalimanlarında su satın almayın” çağrıları yapılıyor. Türkiye’de de yeni açılan İstanbul Havalimanı su fiyatlarına dair sosyal medya paylaşımları yapılmaya başlandı. Bu sadece Türkiye’de yaşanan bir sorun değil! Tüm dünya aynı şeyi tartışıp, konuşuyor, o yüzden eleştirmek hak ama sadece bizim memleketimizde böyleymiş gibi yapmamamız lazım...
