30.06.2012 - 18:56 | Son Güncellenme:
Röportaj: Nevra Nergiz
3’üncü Uluslararası İstanbul Opera Festivali, 7-19 Temmuz’da şehirde... Time Out dergisi temmuz sayısında, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen’le buluştu, merak edilenleri sordu.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından 2010’dan beri düzenleniyor bu festival. Program azıcık cılız görünse de, temsiller öylesine dolu ve gümbür gümbür geçiyor ki, üç haftayı hakkını vererek yaşatıyor İstanbul Opera Festivali. Etkinlik, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Başrejisörü ve Festival Sanat Yönetmeni Yekta Kara’nın sanat yönetmenliğinde gerçekleşiyor. İstanbullu operaseverler, 7-19 Temmuz arasında bir önemli gala konseriyle birlikte, toplam beş opera prodüksiyonunu 10 temsil halinde izleyebiliyorlar. Merak ettiklerimizi, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Prof. Rengim Gökmen’e sorduk.
Bu seneki festivalin en önemli süprizi Jose Cura. Operaseverler konseri dört gözle bekliyor. Bu konseri festival programına almaya neden ve nasıl karar verdiniz? Opera, en saygın ve zor sanat dallarından biri. Prodüksiyonları ortaya çıkarmak için büyük grupların uzun süre çalışması gerekiyor. Bütün dünya sahnelerinde daha geniş kitlelere ulaşabilmek ve ilgi çekebilmek için, konser formatında opera müziği sergilenen etkinliklerin büyük önemi var. Pavarotti, Domingo ve Carreras ile başlayan opera konserlerinin benzerleri, ülkemizde de ilgi görüyor. Bizler de festivalimizde dünyaca ünlü bir solisti ağırlamayı ilke edindik. Bu yılın yıldızı Jose Cura. Bu isme gösterilen ilgi, konserin dolu geçeceğini şimdiden müjdeliyor.
Festivale seçilen eserlerden bahsedebilir misiniz? Belli bir tema çerçevesinde mi seçildi eserler?Ana temamız, İstanbul’un tarihi mekanlarında Türk temalı operalarla dünyaya seslenmek. Öncelikli olarak, dünya bestecilerinin Türkiye’yi ve doğu dünyasını konu edinen yapıtlarını repertuara almaya çalıştık. ‘Fatih Sultan Mehmet’, ‘Saraydan Kız Kaçırma’, ‘Yıldırım Bayezid’, ‘Zaide’ gibi operaların yanında, ‘IV.Murat’, ‘Aşk-ı Memnu’ gibi Türk operalarının seçilmesinin nedeni bu. Bu yönüyle İstanbul Uluslararası Opera Festivali, dünyadaki diğer opera festivallerinin yanında seçkinleşiyor ve özgün bir kimlik kazanıyor.
Opera Festivali’nin mekanları da çok güzel. Özellikle Topkapı Sarayı... İstanbul Opera Festivali bu yönüyle çok şanslı, İstanbul’un tarihi mekanları, doğal bir sahne olarak opera yapıtlarına zenginlik katıyor. İzleyicilerimiz şimdiye dek sahnede dekorlarla izledikleri eserlerin birçoğunu, tarihi ortamlarda, kendi atmosferinde izleme olanağı bulacak. Bugüne kadar Topkapı Sarayı, Yıldız Sarayı, Rumeli Hisarı, Aya İrini gibi mekanları kullandık. Önümüzdeki yıllarda Beylerbeyi, Dolmabahçe, Yedikule, Anadolu Hisarı gibi mekanları değerlendirmeyi hedefliyoruz.
Mekan konusunda sıkıntı olduğu ve İstanbul’da büyük performansları ağırlayabilecek güzel salonlar olmadığı konuşulur. Sizin bu konudaki yorumunuz ne? İstanbul, kültür mekanları konusunda yoksunluk yaşıyor. Şehre yakışır büyük opera binasının eksikliğini hissediyoruz. Ancak, restorasyonu başlayan AKM’nin opera binası olarak kültürel yaşama katılması, bu yoksunluğu büyük ölçüde giderecek. Uluslararası İstanbul Opera Festivali’nin sonraki yıllarda asıl ağırlıklı mekanlarının tarihi saraylar, kaleler, meydanlar olabilmesini arzu ediyoruz.
Tüm performansları görme şansı olmayan operaseverler için birkaç öneride bulunur musunuz? Festivalde hangi operayı kaçırmasınlar?Her operanın ilginç olduğunu söyleyebilirim. Ancak, açılıştaki ‘Don Giovanni’ ile Türkiye’de Devlet Opera ve Balesi tarafından ilk kez sahnelenmesi bakımından ‘Yıldırım Bayezid’ operalarının ilgi çekeceğini düşünüyorum. Dünyaca ünlü tenor Jose Cura’nın, Devlet Opera ve Balesi’nin son yıllarda yetiştirdiği en önemli sanatçılardan soprano Feryal Türkoğlu’yla vereceği Aya İrini konserinin, festivalimizde doruk noktası teşkil ettiğini söylemem sanırım abartılı olmaz.
Festivalin bombası
Festival kapsamında ünlü tenor Jose Cura’nın İstanbul’a gelmesi operaseverler için etkinliği şölene çeviriyor. Arjantinli sanatçı, sıra dışı ve yenilikçi konserleriyle ünlü. 2008’de Bilkent Senfoni Orkestrası’yla birlikte İş Sanat’ta sahneye çıkmıştı. Geniş ses yelpazesine sahip Cura’nın yeniden kente gelmesi, festivalin en büyük sürprizi. Jose Cura, Aya İrini’deki konserinde sahnede yalnız olmayacak. Ankara Devlet Operası’nın sopranosu Feryal Türkoğlu’nun eşliğiyle, müthiş bir temsile dönüşen bu konser kaçmaz! Jose Cura henüz şehre gelmeden bu konserde ona eşlik edecek Feryal Türkoğlu’nu yakaladık ve sorduk.
Jose Cura’yla sahne alacaksınız. Nasıl bir repertuar bekliyor izleyiciyi?Bu konser benim için çok heyecan verici. Yoğun ve opera literatürünün en önemli eserlerinden örnekler sunacağız. Umarım keyifle izlerler.
Opera Festivali bu yıl üçüncü kez gerçekleşiyor. Ünlü ve değerli bir soprano olarak bu etkinliği nasıl buluyorsunuz? Bu tarz festivallerin önemli olduğunu düşünüyorum. Seyirci için de, sanatçılar için de... Uluslararası Aspendos Opera Festivali ve İstanbul Opera Festivali, şehirlerin kültür sanat hayatına ve Türkiye’nin sanat çizgisine önemli katkı sağlıyor. Ve bu festivaller büyük fedakârlıklarla hayata geçiriliyor. Emeği geçen herkese teşekkür
etmek isterim, tabii bu güzelliğin içinde olmak beni de mutlu
ediyor.
Opera temsillerinde mekanın büyüsü de çok önemli bir unsur. Aya İrini’de bu konuda başı çeken mekanlardan...İstanbul, mekanların güzelliği açısından zengin ve keyifli bir şehir. Ama sizin de söylediğiniz gibi, Aya İrini bu anlamda inanılmaz. Daha önce de Aya İrini’de konserlerim oldu. Jose Cura konserini de bu güzel mekanda yapacağımız için mutluyum.
Festivalde tüm temsilleri görme şansı olmayanlar için seçki sunabilir misiniz? Hangi operaları asla kaçırmasın izleyiciler?Festivalde kaliteli gruplar ve operalar var. Açıkcası hepsi birbirinden güzel. Okuyucular torpil yaptığımı düşünmesinler ama, Jose Cura ve benim olacağım gala konserini kaçırmasınlar derim!
12 Temmuz’da 21.00’de Aya İrini’deyiz.
PROGRAM
Don Giovanni
Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin sahneye koyduğu ‘Don Giovanni’, dünyanın pek çok yerinde opera temsili olarak hazırlanıyor. Müziği Mozart, liberettosu Lorenzo Da Ponte tarafından yazılmış bu iki perdelik eser komedi, melodram ve fantezi unsurlarını birleştiriyor. Konusu kısaca şöyle: Çapkın Don Giovanni, Commendatore’nin katili olur. Ölen adamın kızı Donna Anna, babasının cesediyle karşılaşınca sözlüsüne intikam sözü verdirir. Gerçek kimliğini saklayan Don Giovanni yeni bir macera, yeni bir oyun içinde kadınlarla ilişkisini sürdürmeye devam eder. Uşağıysa, içine sinmese de efendisinin verdiği altınlarla onun maceralarına ortak olur.
7 Temmuz, 21.00, Haliç Kongre Merkezi
Saraydan Kız Kaçırma
Mozart’ın bu meşhur operasını Samsun Devlet Operası yorumluyor. Eserde, sarayda tutsak kalan Konstanze’yi kaçırmaya çalışan İspanyol soylusunun hikayesi konu ediliyor. Topkapı Sarayı avlusunda gerçekleşen temsil, mekanın yarattığı büyü nedeniyle de hayli heyecan verici.
9, 10, 11 Temmuz, 21.00, Topkapı Sarayı
IV. Murat
Okan Demiriş’in bestelediği opera, İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından sahneleniyor. Osmanlı’nın 17’nci padişahı IV. Murat’ın hükümdar olduğu dönemden kesitler izleyebileceğiniz operanın saray avlusunda sergilenmesi yine etkiyi arttırıyor.
14, 15 Temmuz, 21.00, Topkapı Sarayı
Yıldırım Bayezid
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin repertuarından bir temsil. Opera; Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid’in Timur Han’la savaşını ve esir düşmesini konu alıyor.
16, 18 Temmuz, 21.00, Süreyya Operası
Aşk-ı Memnu
Adnan, Bihter ve Behlül isimlerine geçen senelere damgasını vuran dizi sayesinde alışık olsak da, bu eserin operası bir başka! Selman Ada’nın Halit Ziya Uşaklıgil’in romanından bestelediği ‘Aşk-ı Memnu’, festivalin kapanış eseri olarak Antalya Devlet Operası tarafından sahnelenecek.
19 Temmuz, 21.00, Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi
BiLETLER NEREDE?
Festivalle ilgili tüm detayları takip edebileceğiniz bir internet sitesi var: www.istanbuloperafestival.gov.tr. Gitmek istediğiniz konserleri seçtikten sonra tıklayacağınız linkse, My Bilet. www.mybilet.com’dan satışa sunulan biletlerin fiyatları 15 TL-250 TL arasında değişiyor. “Festival coşkusuna daha da yakın olayım” derseniz Facebook’a bir tık atın: facebook.com/Istanbuloperafest