ŞiLE’DE SERiN YAZ

Ağlayan Kayalar:
Şile Feneri yakınlarında taşlar arasından çıkan bir su kaynağına, görünümünden dolayı ağlayan kayalar deniyor. Sularının akış biçimi ağlayan bir insana benzetilen bu ilginç kayaların bir de efsanesi var. Köyün kızı Eftelya ve ona aşık Çoban Mehmet burada buluşur, kavuşmaları imkansız olduğundan, iki gencin haline kayalar bile ağlarmış.

Şile çarşısı:
Şile bezi işleyen genç kız heykelleriyle karşılanacağınız çarşıda sizi bir renk cümbüşü bekliyor. Cadde boyunca karşılıklı sıralanan dükkanlar, Şile bezinden yapılmış işlemeli örtüler, perdeler, elbiseler ve gömleklerle süslü. En sıcak yaz günlerinde bile insanı rahat ve ferah hissettiren Şile bezi işleri dışında, ilçenin meşhur kestane balını deneyebilirsiniz.

Plajlar:
Şile Belediyesi’nin verilerine göre yüzde 79’u yeşil olan ilçenin 65 kilometrelik sahil şeridinde pek çok kumsal bulunuyor. Bu yaz sezona ‘sıfır risk’ sloganıyla giren yetkililer, plajlarında Türkiye’nin en geniş cankurtaran kadrosunu görevlendirmiş.

Akçakese:
Burası, Şile’nin yanı başında yer alan eski bir Osmanlı köyü. 2-3 katlı asırlık ahşap evlerin, Safranbolu konaklarının yapımında çalışan ustaların elinden çıktığı çok bilinmiyor. Sütunlu balkonları, simetrik yan cepheleri ve süslü saçaklarıyla dikkat çeken Akçakese evlerinin bir kısmı restore edilmiş.

Deniz mağaraları: Kıyıları adacıklarla bezeli Şile’de çok sayıda deniz mağarası bulunuyor. Ocaklıada’daki Deniz Mağarası, Şile Limanı’nın doğusundaki Tersane Mağarası, Harmankaya’daki Akşam Güneşi Mağarası, Şile Burnu’ndaki Feneraltı Mağarası, Yay Burnu’ndaki Tavanlı Mağara ile Kabakoz ve Kilimli inleri bunlardan bazıları.


CENEViZ KALESi
Şile’deki kale kalıntıları iki bin yıllık bir tarihe tanıklık ediyor. İstanbul’un fethinden önce inşa edilip Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de kullanılankalenin 12 metrelik bölümü hâlâ ayakta. Yeşil Vadi yakınlarındaki sarp bir tepe üzerinde yükselen Heciz Kalesi ise Bizans’ı Anadolu’dan gelen akınlara karşı korumak amacıyla yapılmış.

DENiZ FENERi
Türkiye’nin en büyük deniz feneri burada. Bu ay 150’nci yılını ‘Işığa Kavuşmak’ adlı bir projeyle kutlayan fener, geçen hafta Şile beziyle giydirildi.

AĞVA
Şile ilçesine bağlı Ağva, yemyeşil doğası, iki yanında akan Göksu ve Yeşilçay Dereleri, cephesinde Karadeniz’in masmavi suları, birbirinden lezzetli balıklarıyla adeta bir doğa harikası... Eskiden çoğunlukla bahar ve yaz aylarında İstanbullular için sayfiye yeri sayılan ama artık kışın da şehrin gürültüsünden kaçmak ve huzur içinde bir tatil geçirmek isteyenlerin bir numaralı tercihi haline geldi.
Göksu ve Yeşilçay Dereleri’nin Karadeniz’e döküldüğü yerde, zamanla oluşan delta üzerine kurulan bu şirin beldenin belki de en çekici yanı yemyeşil kıyıları. Oteller ve restoranlar buralara kurulmuş. Etrafındaki koylar, adacıklar, ormanlarla doğayla iç içe ve oksijen oranının çok yüksek olduğu bir bölge. Kilim Koyu, Gelin Kayası, Saklı Göl mutlaka keşfedilmesi gereken yerler.