Pazar 19. YY sınıflarında yapay zekâ nesli

19. YY sınıflarında yapay zekâ nesli

08.10.2023 - 02:01 | Son Güncellenme:

Kasım 2022’de ChatGPT’nin kullanıma sunulmasıyla üretken yapay zekâ hayatımıza girdi. Artık yapay zeka çağında, eğitim sistemimizi, okulların fiziksel ve teknolojik altyapısını, sınıfları ve müfredatı gözden geçirmemiz kaçınılmaz hale geldi.

19. YY sınıflarında yapay zekâ nesli

Antik dönemlerden Orta Çağ’a kadar, eğitim genellikle aileler veya özel öğretmenler tarafından bireysel olarak sağlanırdı. Özellikle Antik Yunan ve Roma’da, aristokrat aileler çocuklarını özel öğretmenlere veya filozoflara göndererek özel eğitim almasını sağlardı. Bu dönemlerde eğitim, genellikle elit sınıfların ayrıcalığıydı. Ancak Rönesans dönemiyle birlikte eğitimde büyük değişiklikler yaşandı. Yeni bilimsel keşifler, sanatın yeniden canlanması ve kültürel gelişmeler, daha geniş bir eğitim talebini teşvik etti.

Haberin Devamı

50 kişilik sınıflar...

19. yüzyılda Endüstri Devrimi ile başlayan modern eğitim ve okul sistemi, neredeyse iki yüzyıldır aynı temel yapıyla devam etmektedir. Hâlâ 50 metrekarelik sınıflarda elli öğrencinin sıkıştırıldığı, öğrencilerin genellikle pasif bir şekilde ders dinlediği, ezberci bir öğretim anlayışının hüküm sürdüğü ve öğretmen merkezli bir sistemle yol almaktayız. Aynı yaşta olmalarına rağmen ayakkabı numaraları bile farklı olan öğrencileri, sadece doğdukları yılın aynı olması sebebiyle akademik olarak eşit kabul edip aynı sınıflara yerleştiriyoruz. Bu durum, eğitimdeki eşitsizliği ve farklılıkları göz ardı etmemize neden oluyor.

Yapay zeka çağında, eğitim sistemimizi, okulların fiziksel ve teknolojik altyapısını, sınıfları ve müfredatı gözden geçirmemiz kaçınılmaz hale gelmiştir. Hızla gelişen bu dijital dönemin yıkıcı etkilerinden en az şekilde etkilenmek için uygun bir altyapıyı planlamamız gerekmektedir. Bu, eğitimdeki geleceğimizi şekillendirecek önemli bir adım olacaktır.

Haberin Devamı

Kasım 2022’de ChatGPT’nin kullanıma sunulmasıyla üretken yapay zekâ hayatımıza girdi. Üretken yapay zeka, yaratıcı içerikler oluşturmak için kullanılan bir yapay zeka türüdür. Metin yazma, müzik besteleme, resim oluşturma ve daha birçok sanatsal veya yaratıcı görevde insan benzeri yeteneklere sahiptir.

Sonuç olarak, üretken yapay zeka, öğrencilere kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunarak eğitime büyük katkılar sağlıyor.

Üretken yapay zekanın potansiyel zararları neler?

Etik Sorunlar: ÜYZ, insanları yanıltabilecek zararlı içerikler üretebilir. Sahte haberlerin ve manipülatif içeriklerin üretilmesi, etik sorunlara yol açabilir.

İş Gücü ve İstihdam Etkileri: ÜYZ, belirli mesleklerde insan işgücünün yerini alabilir. İçerik üretimi, tasarım gibi alanlarda insanların işlerini kaybetme riski var.

Veri Gizliliği: ÜYZ, kişisel verileri kullanarak içerik üretebilir. Bu, veri gizliliği endişelere yol açabilir ve insanların özel bilgilerinin istenmeyen şekillerde kullanılmasına neden olabilir.

Bağımlılık ve Üretkenlik Azalması: ÜYZ tarafından sunulan kolaylık ve hız, insanların bu teknolojiye aşırı bağımlı hale gelmesine yol açabilir. Bu da insanların kendi üretkenliklerini azaltabilir.

Haberin Devamı

Üretken yapay zeka (GAI), öğrencilerin öğretim süreçlerine nasıl katkı sağlayabilir?

Kişiselleştirilmiş Öğrenme Deneyimi: Üretken yapay zeka, öğrencilere kendi öğrenme tarzlarına, ilgi alanlarına ve hızlarına göre özelleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunabilir. Bu, her öğrencinin kendi hızında ilerlemesine ve ilgi duyduğu konulara odaklanmasına olanak tanır.

Öğrenci Gelişim Takibi: ÜYZ öğrencilerin gelişimlerini detaylı bir şekilde izleyebilir. Öğrencilerin hangi konularda eksik olduklarını belirlemek için veri analizini kullanır. Bu bilgileri öğretmenlerle ve velilerle paylaşabilir.

Anında Geri Bildirim: ÜYZ, öğrencilere anında geri bildirim sağlayabilir. Öğrenciler, yanlış cevapları veya hatalı adımları hemen fark edebilir.

Daha Hızlı Öğrenme: Özellikle matematik veya dil öğrenimi gibi alanlarda, ÜYZ uygulamaları tekrarlı ve hızlı öğrenmeyi destekleyebilir.

Haberin Devamı

Daha Fazla Kaynak: ÜYZ, öğrencilere daha fazla öğrenme kaynağı ve materyali sunar. Bu, öğrencilerin farklı perspektiflerden öğrenmelerine olanak tanır.