Pazar Alan Turing’in şifresi

Alan Turing’in şifresi

22.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Yapay Oyun” önemli bir tarihi figür, İngiliz matematikçi Alan Turing’in hayatını konu alıyor. Film Turing’i okul arkadaşlarının kötü davrandığı, meslektaşlarının zaman zaman dışladığı, milyonların hayatını kurtaran bir kahraman olarak resmediyor ama...

Alan Turing’in şifresi

Bu hafta vizyona giren Oscar’ın favorilerinden “Yapay Oyun/Imitation Game” gerçek bir hikayeyi, ünlü matematikçi Alan Turing’in hayatını anlattığı iddiasıyla yola çıkıyor ama işleri ne yazık ki biraz abartıyor. Öncelikle Benedict Cumberbatch’ın müthiş oyunculuğundan ve karizmasından etkilenmemek mümkün değil. Elbette onun canlandırdığı Turing’e anında bayılıyor seyirci. Sonra çocukluk yıllarında okuldaki arkadaşlarından kötü muamele gören küçük Turing’e acıyor. Film boyunca kahramanımız Turing’in düşmanı, kırmaya çalıştığı Enigma makinesi gibi görünse de karşısına kanlı canlı bir düşman/kötü adam koymak gerekiyor elbette. Seyircinin sinir olacağı bu karakter ise Komutan Denniston rolündeki Charles Dance oluyor. Peki film gerçek Alan Turing’i anlatmayı ne kadar başarıyor?

Haberin Devamı

Bilgisayarın babası

Alan Turing’in şifresi

23 Haziran 1912’de Londra’da doğan Turing’in yeteneği daha altı yaşındayken başladığı okulda öğretmenlerince keşfedildi. 13 yaşındayken döneminin ünlü okullarından, bugün de eğitime devam eden Sherborne School’a yazdırdı ailesi onu. Okulun ilk günü ülkedeki genel grevle çakışınca 90 kilometrelik yolu bisikletiyle gitti. İşte öğrenmeye bu kadar meraklı bir çocuktan söz ediyoruz. Bu okulda muhtemelen “ilk aşkı” olan Christopher Morcom ile tanıştı. Morcom’un kısa bir süre sonra hayatını kaybetmesinin Turing üzerinde derin izler bıraktığı muhakkak ancak filmde anlatıldığı gibi Enigma’yı kırmak için yarattığı makineye onun ismini vermedi.

Sonrasında eğitimine Cambridge Üniversitesi’nde devam etti. Genç yaşına rağmen başarabildikleriyle onur dereceleri aldı. Buradaki çalışmaları sayesinde bugünkü bilgisayarın babası unvanına kavuştu. 1936-1938 yılları arasında çalışmalarına Princeton Üniversitesi’nde devam etti. Burada kriptoloji çalışmalarına ağırlık verdi. Bir yıl sonra Cambridge’e döndüğünde Hükümet Kod ve Şifreleme Okulu’nda gizli görevle çalışmaya başladı.

Haberin Devamı

İşte kahraman ilan edilmesini sağlayan, uğruna kitaplar yazılıp filmler yapılan tarihi bir figür olması da buraya denk gelir. Buckinghamshire’daki Bletchley Park isimli bu merkezde kendisi gibi bilim insanları ve üstün zekalılarla Almanya ve müttefiklerinin gizli haberleşmelerini deşifre etmek için çalıştılar. Kırılamaz denen Enigma şifreleme makinesini de burada çözdü.

Savaşın süresini iki yıl kısalttığı iddiası tartışmalı

Bletchley’de çalışmaya başladığı ilk zamanlarda “bombe” adı verilen ve Enigma kodlarının deşifresinde çok daha etkili bir şekilde çalışacak elektromekanik makineyi geliştirdi. Özetle matematik ve mühendislik gibi alanlarda uzman olmayanların anlamakta güçlük çekeceği ayrıntılı bir sürecin sonunda Enigma kırıldı. Ancak filmde anlatıldığı gibi tek başına yapmadı bu makineyi Turing. Her ne kadar tasarımın sahibi olsa da makineyi hayata geçiren Harold Keen isimli İngiliz bir mühendisti. Yine filmde dile getirildiği gibi bu makine sayesinde savaşın süresinin iki yıl kısaldığı ve milyonlarca insanın hayatının kurtulduğu teorisi ise tartışmalı. Elbette bu Turing’in çalışmalarını değersizleştirmez ama açık fikirli olmakta fayda var.

Haberin Devamı

Gelelim eşcinsellik meselesine... Turing’in eşcinsel olduğu yakın çevresi tarafından bilinmekle birlikte yetkililer bu “suçundan” 1952’de haberdar oldu.
O zamanlar 39 yaşında olan Turing’in 19 yaşında olduğu söylenen Arnold Murray ile ilişkisi vardı. Murray’in bir arkadaşının Turing’in evini soyması üzerine olay polise intikal etti ve Turing saklamak istese de eşcinsel olduğu ortaya çıktı. O zamanlar İngiltere’de homoseksüellik bir suçtu. Çıkarıldığı mahkemede iki seçenek sunulmuştu önüne: Hapis cezası ya da libidosunun düşmesini sağlayacak hormon tedavisi. Turing ikincisini seçti. Bir sene boyunca enjeksiyon yoluyla aldığı östrojenin etkileri iktidarsızlık ve göğüs sahibi olma olarak gösterdi kendisini.

Turing hakkında verilen bu karar hükümet için yaptığı çalışmalara son vermek zorunda olduğu anlamına geliyordu. Ayrıca o dönemde hükümet için çalışan eşcinsellerin Sovyet ajanları tarafından tuzağa düşürülerek çifte ajanlık yapma ihtimali olduğu yönünde de bir paranoya hakimdi. Turing hiçbir zaman casuslukla suçlanmadıysa da artık güvenilmez biri olarak görünmeye başladığı kesindi.

Haberin Devamı

Ölümü üzerine yazılan masalsı senaryolar

Çağının en büyükdehalarından biri olan Turing için işler iyi gitmiyordu belki ama bu genel olarak kabul görüldüğü gibi intihar etmesi için yeterli bir sebep miydi? Hayatı bilmeceleri ve şifreleri çözmekle geçen bir adamın ölümü aslında hâlâ çözülememiş bir gizem.

1954 yılının 8 Haziran gününde hizmetçisi, Turing’i evinde ölü buldu. Otopsi sonucunda ölüm sebebinin siyanür olduğu ortaya çıktı. Başucunda ısırılmış bir elma da bulununca ölümü için masalsı bir senaryo yazmak hiç de zor olmadı. Turing zehirli elmadan bir ısırık almış ve ölmüştü... Hayır, çok büyük bir ihtimalle olay böyle olmadı. Çünkü siyanürü sindirim yoluyla değil, solunum yoluyla vücuduna aldığını işaret ediyordu otopsi sonucu. Üstelik yakın bir arkadaşı Turing’in elmayı çok sevdiğini anlatmıştı. Yani başucunda yarısı yenmiş bir elma olması gayet olağan bir durumdu. Deneylerinden birinde siyanür solumuş ve kaza sonucu ölmüş olması da güçlü ihtimaller arasında. Bu ihtimali güçlendiren sebeplerden biri de bir arkadaşının Turing’in ölümünden önce gayet neşeli bir ruh halinde olduğunu söylemesi.

Haberin Devamı

Ailesini üzmek istemediği için intiharına bilimsel kaza süsü vermiş olacağını iddia edenler de var. Ölümü hakkındaki teorilerden biri, belki de en uçuk olanı, hükümet tarafından öldürülerek intihar süsü verildiği.

Gaz maskesiyle dolaşır, kupasını radyatöre zincirlerdi

Turing aynı zamanda başarılı bir uzun mesafe koşucusuydu. Hatta neredeyse 1948 Olimpiyatları’na katılıyorduki son anda çıkan sakatlığı ona engel oldu. Antrenmanlarında, o yıl gümüş madalya kazanan sporcudan yalnızca 11 dakika gerideydi.

1941’de çalışma arkadaşı Joan Clarke ile nişanlandı. Ancak Turing eşcinsel olduğunu söyleyince nişanlılık dönemleri sona erdi. Turing bu itirafının nişanlısı tarafından soğukkanlılıkla karşılandığını anlattı.

Bletchley’de çalışmalarıyla olduğu kadar eksantrik davranışlarıyla da meşhurdu. Saman nezlesi atakları tuttuğu zaman gaz maskesiyle dolaşırdı. Bir başka ilginç alışkanlığı fincanını radyatöre zincirlemesi. En enteresanı ise sürekli zinciri atan bisikletinin zincirini değiştirmek yerine bulduğu çözüm: Hangi aralıklarla zincirinin attığını hesaplayıp pedal çevirme miktarını sayarak her seferinde tam doğru yerde bisikletten inip eliyle gerekli ayarı çekmesi.

2013’ün son günlerinde, ölümünden 60 yıl sonra Turing’e eşcinsellik suçlamasıyla ilgili kraliyet affı tanındı.