PazarAnadolu’nun şarap mirası

Anadolu’nun şarap mirası

30.09.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Anadolu’nun en eski uygarlıklarından Hititler, bundan 4 bin 500 yıl önce muazzam bir şarap kültürüne sahipmişler... Ord. Prof. Dr. Sedat Alp’in kitabı, Anadolu’nun şarabın beşiklerinden olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bunu dünyaya da anlatsak fena mı olur?

Anadolu’nun şarap mirası

Anadolu’nun şarap mirası

Anadolu’nun en eski uygarlıklarından Hititler, bundan 4 bin 500 yıl önce muazzam bir şarap kültürüne sahipmişler... Ord. Prof. Dr. Sedat Alp’in kitabı, Anadolu’nun şarabın beşiklerinden olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bunu dünyaya da anlatsak fena mı olur?

MEHMET YALÇIN

Hancı, bir testi gestın gıbıl ver. Gestın lıbır.ra içmeyeyim bugün. Dün içtiğim biraz dokundu da..." Bundan binlerce yıl önce, İç Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bu tip konuşmalara tanık olunuyormuş. Yoksullar "gestın em.su" içerlermiş, krallar ve saray ahalisi ise "gestın.nag"... Gestın; üzüm, asma ve şarap demekmiş ve yanına konan bu acayip eklerle taze, yıllanmış, ekşi, iyi içimli gibi sıfatlar kazanırmış... Birayı da bilirmiş Hititler, birayla şarabı karıştırarak yaptıkları kokteyle ise "gestın.kas" derlermiş... Bugün Avrupa’da hayli popüler olan, siyah birayla şampanya karışımı "Black Velvet" (siyah kadife) kokteylinin biraz daha kaba sabasını ilk kez onlar içiyormuş yani.
Bu hoş bilgiler, Türk Tarih Kurumu’nun son başkanı, Ord. Prof. Dr. Sedat Alp’in "Hititlerde şarkı, müzik ve dans, Hitit çağında Anadolu’da üzüm ve şarap" adlı kitabında yer alıyor. Kavaklıdere Kültür Yayınları tarafından yayınlanan ve iyi kitapçılarda bulunabilen kitap, tarihin renkli sayfalarını, sıkıcı olmaksızın aralıyor. Kitapta Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen Hitit çağına ait şarap kapları, testiler, altın kupalar, vazoların üzerindeki ilginç resimler gibi arkeolojik bulguların fotoğrafları da var.
Kitapta yazılanlara göre, milattan önce 2500-2000’li yıllarda Hititler zamanında şarap günlük hayatta büyük yer tutuyormuş. Dinsel ritüellerde kullanılır, ölülerin mezarlarına şarap kapları da gömülürmüş. Tanrılara adakların yanında içki de sunulurmuş. Hitit kanunlarında bağ ve şarap konularında hükümler varmış, bağbozumu zamanı bayramlar yapılırmış. Bağcılık ve şarap o denli önemliymiş ki, devlet protokolünde "Gal Gestın" isminde, "üzüm başı" ya da "bağların başı" anlamına gelebilecek bir unvan bile varmış. Milattan önce 2000’lerin ikinci yarısında ise, bu unvanın üzüm ve şarap ile ilgisi kalmamış, yüksek bir askeri rütbe olarak kullanılmış. Üzüm başı, bir general olarak savaşlar yönetmeye başlamış...

Sâkilik bile varmış
Osmanlı’da "içki sunan" anlamına gelen, daha çok meyhanelerdeki parlak oğlanların yürüttüğü sâkilik görevi, Hititliler zamanında da biraz daha farklı şekilde de olsa varmış. İşin ilginci, sarayda ve tapınakta içki sunan memurlara, "sagı" denirmiş. Sagı, binlerce yıl içinde evrile evrile sâki olmasın?
Güneybatı Anadolu’da, o çağlarda bir kentin adına Hitit dilinde "Wiyanawanda", yani "şarap kenti" adı da verilmiş. Kentin adı, daha sonraki çağlarda ise "Oinoanda" olmuş. Prof. Alp, bunları anlattığı bölümde, "Bir kente ‘şaraplı(k)’ ya da ‘şarap kenti’ adının verilmesi, eski Anadolu’da şarapçılığın ne denli yaygın olduğunu göstermektedir" diyor.
Kitabın sayfalarını çevirirken, Alacahöyük kazılarında, kral mezarlarında bulunan altın kupaları, gaga ağızlı testilerin, üzüm salkımı kabartmalı lambaların, bugünün mataralarını andıran yassı, halka biçimli içki kaplarının resimlerini görünce, nasıl bir tarih mirasının üzerinde oturduğumuzu daha fazla hissediyorsunuz.
Turgut Özal, başbakanlığı döneminde Türkiye AB’ye aday olduğunda, Halikarnas Balıkçısı’nın Anadolu uygarlıklarının zenginlikleriyle ilgili kitaplarından bir derleme hazırlatmış ve İngilizce yayınlatarak Avrupa’nın önemli simalarına göndertmişti. Bugün de, Türkiye AB’nin kapısında iken, şarap kültürünün beşiğinin ülkemiz toprakları olduğunu biraz daha vurgulamamız gerekmez mi? Biz Türklerin bile okurken "Ne kadar ilginç!" dediğimiz bu bilgiler, hep mütevazı satışlı kitapların sayfaları arasında mı kalmalı? Batı dillerindeki şarap kitaplarında, şarabın beşiği olarak hep Yunan topraklarının gösterilmesine daha ne kadar razı olacağız? Bir soru daha: En büyük müşterileri şarapsever Avrupalılar olan Türk turizmi, niye bu binlerce yıllık şarap geleneğini ve bugünün gittikçe güzelleşen Türk şaraplarını, bir "enstrüman" olarak devreye sokmaz? n





PAZAR



























KEŞFETYENİ
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları

Cadde | 06.06.2025 - 07:41

Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte birçok ünlü isim sezonu açtı. Ayrılık iddialarında yer alan Cemre Baysel'den Yunanistan'a giden Afra Saraçoğlu'na kadar... İşte ünlü isimlerin plaj tarzı.

Yazarlar