PazarBilgi’nin Babil Kulesi

Bilgi’nin Babil Kulesi

16.07.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bilgi Üniversitesi’nde açılan yaz okulu, dünyanın birçok ülkesinden gelen Türk ve yabancı öğrencileri ağırlıyor. Dili, dini ve yaşam biçimi birbirinden farklı bu gençlerin ortak noktası Türk kültürü ve tarihi...

Bilgi’nin Babil Kulesi

Bilgi’nin Babil Kulesi

Bilgi Üniversitesi’nde açılan yaz okulu, dünyanın birçok ülkesinden gelen Türk ve yabancı öğrencileri ağırlıyor. Dili, dini ve yaşam biçimi birbirinden farklı bu gençlerin ortak noktası Türk kültürü ve tarihi...

MEHMET KENAN KAYA

Bilgi Üniversitesi’nin Kuştepe’deki kantininde yaz okulu öğrencileriyle birlikte yemek yiyoruz. Ama ortam, alışık olduğumuz kantin ortamlarına pek benzemiyor. Çünkü İtalyanca’dan İngilizce’ye, Arapça’dan Fransızca’ya kadar birçok dilin konuşulduğu bu masadaki gençlerin çoğu yabancı. Ortak noktaları ise Türkiye tarihini, coğrafyasını ve kültürünü öğrenmek.
Bilgi Üniversitesi Yaz Okulu, üniversite rektörü İlter Turan’ın çabalarıyla kotarılmış iki yıllık bir proje. Başlangıçtaki amacı Amerika’da yaşayan Türk ailelerin çocuklarına ülkelerini anlatmakken, şimdi Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden gelen öğrencileri de ağırlıyor. Programda "Türk Tarihi" ve "Türkiye Kültür Tarihi" ana başlıkları altında birçok ders veriliyor. Tarih dersleri Prof. Dr. Mete Tunçay’ın, Türkiye Kültürü ise Prof Dr. Murat Belge’nin denetiminde. Ama ekipte, İlber Ortaylı’dan Fatih Özgüven’e, Gülsün Karamustafa’dan Elif Şafak’a, Soli Özel’den Emre Derman’a kadar birçok önemli akademisyen var.

Programda birçok gezi var
Bilgi Üniversitesi Yaz Okulu projesinin koordinatörlüğünü yürüten Karşılaştırmalı Edebiyat doçenti Deniz Şengel, programlarının hızlı ve yoğun yapısının öğrencilerle kurdukları iletişimi hızlandırdığını ve iki yazdır çokuluslu, geniş bir aile gibi yaşadıklarını anlatıyor. Şengel, geçen yıl Büyükada’daki bir kiliseye yaptıkları gezi sırasında "Hayatımızda ilk kez bir kilise gördük. Böyle bir şeyi ülkemizde hayal bile edemezdik" deyip, kendisine sarılan iki Bahreynli öğrencisini ise hiç unutamıyor.
Yaz okulu öğrencileri program süresince üniversitenin Baltalimanı’nındaki misafirhanesinde kalıyor. Tarihi bir konaktan misafirhaneye dönüştürülen bu binadan da hayli memnunlar. Çünkü Bebek, Arnavutköy, Ortaköy gibi Boğaz semtlerine yakın olan bu misafirhane onlara İstanbul’un renkli gece yaşamını tanıma olanağı da sağlıyor. Ama öğrencilerin ortak kanısı, İstanbul’un keyfini en çok Murat Belge’yle yaptıkları gezilerde çıkardıkları. Belge, öğrencilerine bugüne kadar "Galata-Beyoğlu" ve "Balat"ı gezdirmiş. Sırada ise Deniz Şengel’in rehberliğinde yapılacak Burgazada gezisi var.
Bilgi Üniversitesi’nin yaz okulu, 23 Temmuz’da Kuştepe kampusu bahçesinde verilecek bir kokteylle sona erecek. Ama kokteylden önce öğrencileri terletecek bir sınav da var programda. Çünkü, hepsi burada aldıkları dersleri kredilendirip, bu "eğlenceli" eğitimden kendi okullarında da yararlanabilecekler. Sonra... Sonra, "Türk dostu" diplomatlar, siyasetçiler, bilim adamları olarak karşımıza çıkacaklar bir gün. Ve belki de bize bizi anlatacaklar. Zaten, bizim ihtiyacımız da bu değil mi? n

Öğrenciler ne diyor?
FRANCO TAİNA (İtalya)
"Bu programdan İtalya’da gördüğüm bir broşürle haberdar oldum. Program iki bölümden oluşuyor ama ben Türkiye ve Avrupa ilişkileri üzerine bir tez yazdığım için sadece tarih derslerini takip ediyorum. Kültür derslerinin verildiği sırada da kütüphanede araştırma yapıyorum.
Buradaki derslerde Türkiye-Avrupa ilişkilerinin seyrini çok iyi takip edebildiğim için tezimde de önemli yol kat ettim."

SONDOS ALALAWİ (Bahreyn)
"Yaz Okulu’na Bahreyn’deki Taip Bank’ın bursuyla geldim. Programı çok beğendim. Çünkü edebiyattan müziğe, tarihten sinemaya kadar birçok alanı kapsayan çok zengin bir içeriği var. Ayrıca hocalarımızla yaptığımız gezilerde İstanbul’un birçok değjşik yerini tanıma fırsatı bulduk. Bu gezilerde de beni en çok İstanbul’un farklı kültürleri barındıran yapısı etkiledi. Kiliseler, sinagoglar, camiler hepsi bir arada... Ayrıca buraya gelmeden önce çok merak ettiğim Boğaz’ı ve Türk yemeklerini de çok beğendim."

VALERİA GAY (Fransa)
"Ben Fransa’da Türkoloji okuyorum. Ama burada, yani Türkiye’de Türkoloji okumak çok hoş. Bu program benim için çok ilginç. Çünkü Türkiye’nin hem çağdaş hem de geçmiş dönemlerini öğrenme şansına sahibim. Ayrıca burada her şey çok canlı bir şekilde aktarılıyor bize. Öğretmenler kendi alanlarını çok iyi biliyorlar. Şu anda İstanbul’dayım ve buradaki gerçek hayatı, ekonomik sorunları, tarihini, kültürünü bir arada görebiliyorum. Bu da benim için çok önemli."

İLTER TURAN (Bilgi Üniversitesi Rektörü)
"Bu benim şahsi rüyamdı"
Yaz okulunda birkaç amaç bir arada gerçekleştiriliyor. Birincisi verdiğimiz dersler Türk tarihi ve Türk kültürü. Fakat bunu veriş biçimimiz sadece bir ders anlatımı şeklinde değil. Mesela Türk kültürü dersinde Türk sinemasını işliyorsak, konu işlendikten sonra bir de Türk filmi gösteriyoruz. Veya Mimar Sinan konu edilmişse, Sinan’ın eserlerine bir gezi düzenleniyor. Geçen yıl belli sayıda öğrencimiz vardı. Bu yıl hafif bir artış oldu ama program kendini ancak götürebiliyor. Bir-iki sene daha devam edebilirsek, program her yönüyle başarılı olacak. Bu benim şahsi rüyamdı. Arkadaşlar da yardımcı oldular.

METE TUNÇAY (Türk Tarihi)
"Avrupa’dan talep olunca programı genişlettik"
Biz bu projeyi, başta Amerika’da yaşayan Türk ailelerinin çocukları için düşünmüş, "Türkiye’ye yabancı kalmış bu çocuklara Türk tarihini, edebiyatını, kültürünü anlatabilir miyiz?" diye bir düşünmüştük. Ama Avrupa ve Ortadoğu ülkelerindeki gençlerden de talep gelince program genişledi. Türkiye, Avrupa ülkelerinden gelen öğrencilerimizin daha çok ihtisas alanı. Önümüzdeki yıllarda öğrenci sayımızın artmasını ümit ediyorum.

GÜLSÜN KARAMUSTAFA (Görsel Sanatlar)
"Osmanlı’dan günümüze paylaşacak çok şeyimiz var"
Ögrencilik yıllarımdan bu yana son 30 yılının fiilen şahitliğini yapmış olduğum, fazla uzun olmayan görsel sanat tarihimize ait hikayeyi anlatmayı ve tartışmayı hep çok sevdim. Daha önce bu bağlamda bir dersi Boğaziçi Üniversitesi’nde, Batı sanatıyla karşılaştırmalı olarak vermiştim. Sonuç çok ilginçti. Bütünüyle değişik konularda eğitim gören öğrencilerle birlikte görsel sanatlar alanında hangi evrelerden geçtiğimizi, dünya sanatı içinde bu kısa tarih süresince nerede durduğumuzu öğrendik. Bilgi Üniversitesi’nde birlikte çalışacağımız grup daha küçük ve süremiz daha kısıtlı. Yine de paylaşacaklarımızın Osmanlı’dan günümüze, sanat serüvenini kapsaması açısından epey yolun olduğunu düşünüyorum.

ELİF ŞAFAK (Türk Edebiyatı Tarihi)
"Farklı kültürden insanların bir araya gelmesi olumlu"
Türkiye’de, bilhassa genç kuşak arasında, belki her zaman var olan ama son dönemlerde alabildiğine palazlanan iki eğilim dikkat çekici: Ya bir an önce kapağı Batı ülkelerinden birine atıp Batılılar’ın arasına karılarak "onlarödan olmaya çalışmak. Ya da öncelikle Batılılar’a ama genelde Türk olmayan herkese sırtını dönmek suretiyle "onlarösız olmaya çalışmak... Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin, tamamen kendi içine kapalı, yüzü aynalarına, aynaları kendine dönük bir ülke haline gelmekten kaçınması gerektiğini düşünüyorum. Aynı şey, edebiyatımız için de geçerli. Bu anlamda farklı kültürlerden insanları bir araya getiren programların çoğalmasına gayet olumlu bakıyorum.




PAZAR



































KEŞFETYENİ
Cannes'da bebek müjdesi! Kırmızı halıda açıkladı
Cannes'da bebek müjdesi! Kırmızı halıda açıkladı

Cadde | 24.05.2025 - 10:56

Başak Gümülcinelioğlu, Cannes Film Festivali'nde hamile olduğunu duyurdu.

Yazarlar