Yalan tanıklık!
Menajer Ayşe Barım hakkındaki soruşturmada ‘yalan tanıklık’ yaptıkları iddiasıyla yargılanan Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, son savunmalarını yaptı ve yargı kararını verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesine göre iki oyuncu, Gezi Parkı davasının firari sanığı Memet Ali Alabora ile irtibatlarının bulunup bulunmadığı sorulduğunda gerçeği söylemedi. Şüpheliler ifadelerinde Alabora ile hiçbir şekilde irtibatlarının bulunmadığını, yalnızca sektörden birbirlerini tanıdıklarını beyan etti. Ancak Gezi Parkı olaylarına yönelik 2013’e ait HTS-baz sinyal bilgisi incelendiğinde Ergenç ile Alabora arasında 12 kez ‘arama-aranma-mesaj alma’ şeklinde iletişim tespit edildi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunca hazırlanan rapora göre şüphelilerin, Gezi Parkı eylemlerinde Alabora ile birlikte yer aldıklarına dair görüntüler, haber ve paylaşımların kanıtları vardı.
Alabora ile o dönem kol kola yürüyüş yaptıkları da tespit edilen şüphelilerin, Ayşe Barım hakkındaki Gezi Parkı soruşturması kapsamında ‘tanık’ olarak alınan ifadelerinde ‘yalan tanıklık’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Beraatini istedi
Halit Ergenç, mahkemede kendini şöyle savundu:
“Samimiyet göreceli kavram, biz sektörde bir sürü insanla çeşitli yerlerde samimi pozlar verebiliriz veya aynı projede yer aldığımız bir sürü bölüm çektiğimiz kişilerle samimiyetimiz olmayabiliyor. İçimdeki keşkelerden bir tanesi keşke o dönem fotoğraflarımın yayınlanmasına ilişkin karşı dava açsaydım. Çünkü akıl almaz iddialarda bulunuyorlardı. Oysa orada insan seli vardı, sanki biz ön plandaymışız gibi olmuştu. Ben, bana ne sorulduysa ona cevap verdim. Bana sorulduğunda görüşmem ve irtibatım olmadığını belirttim. Sonra bana Ayşe Barım’la ilgili soru soruldu, ‘Ben Ayşe Barım’ın onlarla ne görüşüp ne konuşacağını bilecek kadar tanışık değilim’ dedim.”
Ergenç, üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını söyleyip beraatini istedi.
Mahkeme, iki oyuncuya da ‘yalan tanıklık’tan ceza verdi.
2.5 ay daha fazla ceza
Ergenç’i 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, yargılama sürecindeki saygılı tutumlarını dikkate alarak cezayı 1 yıl 10 ay 15 güne indirdi.
Kocaoğlu’nu da aynı suçtan önce 2 yıl hapse çarptıran mahkeme, bu sanığın da saygılı tutumlarından dolayı cezayı 1 yıl 8 aya indirdi.
Demek ki neymiş?
İsnat edilen suç ne olursa olsun, sanık mahkemede gerçeği değil de işine geleni söylediğinde ve iddia makamı belgeyi ortaya koyduğunda sonuç bu...
Bu dava sürecinde Halit Ergenç’in vücut dili ve adliyede eli cebinde dolaşması bende, hakkında açılan davayı pek ciddiye almadığı hissi oluşturmuştu. Nitekim karar açıklandığında Ergenç’in hakime, “Yalan tanıklık mı yaptım yani?” diye sorması da o dakikaya kadar önemsemediği bir davada ceza almasının yarattığı şaşkınlığın sonucuydu.
GÜNÜN SÖZÜ
“Bir ilişkiyi az seven yönetir. Çünkü çok seven kaybetme korkusundan her şeye ‘olur’ der.” (Erich Fromm)
