Pazar"Bu albüm bana internetin bir kıyağıdır"

"Bu albüm bana internetin bir kıyağıdır"

06.03.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ata Demirerin ilk albümü "Makara" pazartesi günü çıkıyor. Radyo için yaptığı "Kurbağa" şarkısı internette çok popüler olunca albüm yapmaya karar veren Demirer "Fantezi müziği tiye aldık bu albümde. Kim kuruyor bu fantezileri? Bu mudur senin fantezin abi? Ben kesinlikle bu fantezilerle orgazm olamam" diyor.

Bu albüm bana internetin bir kıyağıdır

axpaz011.jpg Neyse ki internet var. Neyse ki internette kendi aralarında yazışan, şakalaşan insanlar var. Yoksa, biz ne kadar söylesek, istesek boş; Ata Demirer bu sazlı sözlü komik albümü yapmayacaktı. Üstelik neredeyse bu albümdeki tüm şarkıları cebinde olduğu halde. "Rakı masasında arkadaşları eğlendirmek için böyle şeyler uydururdum. Neşeli günlerimde yolda yürürken kendi kendime böyle şarkılar söylerdim" diyor. Şimdi bu şarkıları, aralarda Levent Üzümcüyle yaptıkları sohbetler eşliğinde "Makara" albümünde bizimle de paylaşıyor. Düşünmüyorduk. Neden biliyor musun? Örnekleri var ya. Adam çok popüler; showman, talk showcu ya da tiyatrocu olup başka bir alanda... Oradaki seyircisine hitap edebilmek için böyle bir albüm yapıyor pozisyonuna düşmek istemiyordum. Ama o duruma da düşmedim şu anda. Bu albümü yaptım ama yine o pozisyona düşmedim yani. Çünkü bunu bana seyirci yaptırdı. Hani komik bir albüm yapmayacaktınız? İyi ki yaptınız, o ayrı; ama bana böyle bir albüm yapmayı düşünmediğinizi söylemiştiniz. İnternetin bana kıyağıdır bu albüm. Baktım yıkılıyor ortalık "Kurbağa" diye. Ooo dedim, bende bunlardan çok var. Toplayalım bakalım. Bizim için de eğlence olur. Millet bana yıllarca kaset yap, kaset yap, sesin güzel falan dedi. İyi, tamam, müzisyenim zaten. Biliyorum kaset yapmasını ama bu hissetmediğim bir şey. Ben şimdi 10 tane pop parça yaptırayım birine, okuyayım... İyi de, hissetmiyorum ki o şarkıları. Gökhan Özen gibi "Anneeeem..." diye bağıra bağıra. Olmaz ki! Promosyon için bir kadın kuşağı programına katılıp Canerle Tülin hakkında görüş vermek falan... Biz ne hissediyoruz? Böyle şeyler hissediyoruz. Biz sizin böyle bir albüm yapmanızı istiyorduk ama siz nereden biliyordunuz bunu? "Ben rakı masasında arkadaşları güldürmek için bazı bildik melodilere söz yazıp söylerdim" Alem FMde çalışırken "Kurbağa" diye bir şarkı yaptım ben, yayında kullandık. Oradaki aranjör arkadaşımız, bizden habersiz, tamamen kendi inisiyatifiyle bir arkadaşına bunu mp3 olarak atmış. O ona atmış, o ona atmış, o ona atmış... Ercan Saatçi aradı beni. Dedi ki, "Seninle bir albüm yapalım". Sebep? "Kurbağa çok güzelmiş, bana gönderdiler." Kim gönderdi? Bir girdim internete, bizim "Kurbağa" çok popüler. "Kurbağa"yı ne zaman yapmıştınız? O nasıl düştü internet sitelerine? Elimizde vardı. Nasıl vardı? Ben rakı sofrasında arkadaşlarımı güldürmek için falan bildik melodilere söz yazıp söylüyorum. Bazen yolda yürürken, neşelendiğim zaman çeşitli melodiler bulup üzerine komik sözler yerleştirip kendi kendime söylüyordum. Bunları toplayalım bakalım nasıl olacak dedik. Sonra baktık ki çok iddialı oluyor. O zaman Beşiktaş Kültür Merkezinden Necati abiye (Akpınar) gittik. "Necati baba, bunu yapar mısın?" dedik. "Bir dinleyeyim" dedi. Dinlerken, gülmeye başladı koskoca Necati abi. Kah kah kah. Gülmez öyle. Yani güler de, öyle para yatıracağı bir anda kah kah gülmez. "Hemen yapalım, çok eğlenceli" dedi. Çalışmaya başladık. Ve korktuğum başıma geldi. Çok çalıştık. "Kurbağa", elde var bir. Gerisi? "İbrahim Tatlısesle çalışan müzisyenler benim saçma şarkılarımı ciddi ciddi çaldılar" Çok profesyonel bir ekiple çalışmaya başladık. Seda Sayanlara, Gülben Ergenlere, İbrahim Tatlıseslere çalan müzisyenler gelip ciddi ciddi benim bu saçma sapan şarkılarımı çaldılar. Orkestra falan... Gerçekten çok eğlendiler. Ve bu bir veridir: Müzisyeni eğlendirebilirse bir solist, o iş bombadır. İki veri vardır bu işlerde. Oyuncuysan reji gülüyorsa, müzisyensen de orkestra gülüyorsa, sen o işi iyi yapıyorsun demektir. Çünkü onlar iş olarak baktıkları için kolay kolay tepki vermezler. Çok eğlenmişlerdir. Gülseye (Birsel), Yılmaz abiye (Erdoğan) dinlettim. Onlar da güldü. Başka kimler dinledi? "Kontör esiri bir durum var: Aloo Muhittin, kurban olayım kontör at, bitiyor, bitti, diit..." Açıyordum televizyonu, her yerde sürekli "Şu kadar kontör at, sana bu kadar kontör bedava", yok "kontörüm bitti"... Böyle kontör esiri arabesk bir durum var. (Taklit ediyor) "Aloooo Muhittin, kurban olayım bana kontör at, bitiyor bak bitiyor, bitti, diittt." Ben de 80lerin arabesk kalıbını aldım 2005e koydum; "Kontör At"ı yaptım. Gençlerin kullandığı bazı kalıplar var. "Yalan oldu" mesela. "Kontör At" da böyle bir şey. Benim ağzımdan çıkanı değişik şekilde yazmak ustalığına sahip bazı abilerimiz var. Ben öyle demedim. Benim dediğim şuydu: 80lerde, 70lerde yapılan arabesk, arabesk duygu hisseden bestekarın, söz yazarının yaptığı müzik biçimidir. Samimidir. O dönemdeki arabeskin samimiyeti ve acısı ile ilgili bir sıkıntım yok. Ama 90lardan itibaren satış amaçlı kurgu arabesk yapılmaya başladı. Bir de "Arabesk komiktir, acıklı olan türkülerdir" demişsiniz. Arabeskin nesi komik? Fantezi oldu. Bunun adına "fantezi" dediler. Bu fantezileri kim kuruyor, merak ediyorum. Böyle fantezi olur mu? Fantezi dediğinin insana bir katkısı olması lazım. Fantezi özel bir şey. "Ay ne fantezilerim vardı onun için" gibi. Ama fantezi şarkılara bakıyorsun; abi, bu mudur senin fantezin ha? Ben bu fantezi durumuna inanamıyorum. Böyle bir fanteziyi kabullenemiyorum. Böyle bir fantezim hiç olmadı. Ve bu fantezilerle de orgazma da ulaşamam. Bu durumu tiye aldık. Bizim albümümüzün içindeki arabesk şarkılar arabesk duyguyu planlamayla dalga geçen şarkılardır. Arabesk bozuldu mu? Orhan abinin arabeski aşan bir durumu var. O bambaşka. Yorumcu olarak Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, bir de Bülent Ersoyun ilk zamanları. "Suskun Dünyam" albümü... Gönül Akkor, rahmetli Esengül... Ama birçok parçanın arabesk olup olmadığı tartışılır. Mesela "Kemancı" şarkısı. Siz kesin sıkı arabeskçisiniz. Orhan Gencebay mı, Müslüm Gürses mi? Evet. (Söylüyor) "Halime bak, dertli çal / Kemancı başımın tacı". Türk müziği sazlarıyla çalarsan Türk müziği oluyor. Arabesk sazlarıyla çalıp sesini biraz değiştirirsen arabesk gibi oluyor. Kayahanın "Yemin Ettim"ini ver Müslüm babaya, okusun, bak ne olur? Arabesk biraz da yorumdur. "Başımın tacı" olan mı? "Ferdi Özbeğen plağından dinlerdik Büklüm Büklümü. Eski günleri yad etmek için..." (Gülüyor) Sezen abla, bana da şarkı ver... Bir Sezen Aksu şarkısı okumuş olayım diye değil tabii. Ferdi Özbeğen plağından dinlerdim ben onu. "Büklüm Büklüm"ün bizim arkadaş çevresinde güzel bir yeri vardır. Evde toplandığımız zaman, "Ferdi abiyi koy da kendimizden geçelim" derdik. Eski günleri yad etmek adına bunu okumak istedim. O sıra Sezen Aksuyla projelerimiz vardı, görüşüyorduk. Rica ettim, abla da verdi bana. "Büklüm Büklüm"e ne diyeceksiniz? Her albümde bir Sezen şarkısı olması moda diye mi? Albüm çıkınca, kartonetinde göreceksin zaten. Şarkıları okuyan karakterleri yazdık. Karakter: Necip İncesaz. Necip İncesaz gibi okumuşum o şarkıyı. Ya da karakter "Neredesin Firuze"deki Hamit Hayran. Ona "Entelli Bamya" diye bir şarkı yaptık. "Cüceler"i Pamuk Prenses karakteri söylüyor. "Büklüm Büklüm"ün karşısında ise Ata Demirer yazıyor. Öyle tuhaf, komedi albümüne yakışmayacak gibi duran bir şarkı daha var. Ama dediğim gibi komik olsun diye yapmadım ben bu albümü, sadece elimizdeki malzemeyi yan yana koyduk. Buna bir tür best of diyebiliriz. Benim mizahımın best ofu. Ne Sezen Aksu, ne Ferdi Özbeğen taklidi... Ata Demirer söylüyor o şarkıyı gibi, sanki... "Senaryoyu bitirdim, ağustosta çekiyoruz" Çok film izliyorum ben ama evde, DVD izliyorum. En son "G.O.R.A."yı aldım, onu izledim. Komik bir film bence. Biraz fazla eleştirmişler. O kadar eleştirilmeyi hak ettiğini düşünmüyorum. "Avrupa Yakası"nda, sıkıcı sanat filmi çektiğiniz son bölüm çok komikti. Sizin Türk filmleriyle aranız nasıl? Bitirdim senaryoyu. Ağustosta çekiyoruz. Fantastik macera. Sizin de bir film projeniz vardı. (Gülüyor) Müzikteki fantezi gibi değil ama. 2000li yıllarda yaşanan büyücülükle ilgili bir komedi macera. Futbol sahasına büyü yapanlar, medyumlar var ya hani. Ayarını tutturabilirsek, güzel olacak. Fantezi müziğe bu kadar laf etmişken fantezi film mi yapacaksınız? "Bir tekno parça yaptık, Çaycı Remzi; Lailada çalarsa şaşırma" Aşağı yukarı öyle. Mesela Tsitsanis bestesi, 1927 yapımı, "Gülbahar" da var albümde. Kalan Müzikten, Hasan Saltıktan rica ettik, verdiler. Bu şarkının da şöyle bir anısı var benim için. Konservatuvarda okurken biz bir akustik rebetika grubu kurmuştuk. O günlerde bu bizim final şarkımızdı. Bununla coştururduk milleti. O günlere ithafen canım istediği için okudum. Ticari olarak düşünsem bunu albüme koymamam lazım. Çünkü "Kurbağa"yı, "Araknafobia", "Kenya Bozlağı"nı beğenecek olan gençliğin "Gülbahar"ı anlaması ve sevmesi çok güç. Bu albüm sizin rakı masalarının best ofu olmuş biraz. Bir de "Kenya Bozlağı" attım. Öyle bir Afrika müziği; klavye ve ben doğaçlama attırdık. "Çaycı Remzi" diye bir kulüp şarkısı yaptım. Bak o Lailada çalarsa, şaşırma. (Söylüyor) "Çaycı Remzii ii iihh" Tekno. Çok çeşitli müzik kullandık içinde. Paraketeyi bilir misin? Çok iğneli bir oltadır. İğnelerine çeşit çeşit yemler takar geceden atarsın. Sabah bakarsın, köpekbalığından küçük balıklara kadar çeşitli balıklar yakalanmış o oltaya. Bu "olta, balık yakalama" falan ticari örnek gibi gözükse de albümü paraketeye benzetiyorum ben. Çok çeşitli mal var içinde. Rebetika, arabesk, pop... Başka? "İlk kez bir albümde kamera arkası var: Mutfak Kayıtları" "Araknafobia"ya. Örümcek fobisi. (Söylüyor) "Araknofobia örümcek fobisidir / Oturduğum yer Swissotel lobisidir / Suçu günahı yok Spidermanin / Kötü davrandın suçlusu sensin. Klibi hangi parçaya çekeceksiniz? Evet. Kaseti koyuyorsun; muhabbet var, şarkı var. Muhabbet de kurgu değil. Bir yol haritası vardı tabii ama sohbet orada çıktı. Levent Üzümcüyle stüdyoya girdik. Geyik yaptık. Stüdyodaki çocuklar gülüyor, arkadan onların sesi geliyor falan. Şarkıdan sıkılıp muhabbete, muhabbetten sıkılınca şarkıya... Bu tarzda bir kaset Türkiyede henüz yapılmadı. Muhabbet artı şarkı. Bir de Mutfak Kayıtları diye bir bölüm var. Bu sohbetlerin nasıl yapıldığını gösteren. Yani ilk kez bir albümün kamera arkası var. Hep şarkılardan bahsettik, oysa bir de sohbet kısmı var bu albümün.

KEŞFETYENİ
İlk kez baba oluyor! Doğum için tarih ve yeri açıkladı
İlk kez baba oluyor! Doğum için tarih ve yeri açıkladı

Cadde | 12.06.2025 - 07:31

Oyuncu Tolga Sarıtaş ile eşi Zeynep Mayruk, ilk bebeklerini kucaklarına almak için gün sayıyor.

Yazarlar