Pazar“Bu film sağlık ve para kazandırıyor”

“Bu film sağlık ve para kazandırıyor”

06.04.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Emre Üstünuçar’ın sigara bıraktırma terapisinin bir özeti olan “Bırakmak İstiyorum” filminin yapımcılarından Ömer Faruk Sorak “Bu film izleyene sağlık ve para kazandırıyor” derken diğer yapımcı ve aynı zamanda eşi olan İpek Sorak: “Seyreden bırakıyordu, bunu sinemalarda göstermeliyiz dedim”

“Bu film sağlık ve para kazandırıyor”

Pek çok kişiye “Bir film izledim ve hayatım değişti” dedirtecek bir film vizyona girdi. “Vizontele”, “G.O.R.A.”, “Aşk Tesadüfleri Sever” gibi çok beğenilen filmlerde imzası bulunan Böcek Yapım’ın yeni filmi “Bırakmak İstiyorum” alıştığımız filmlere benzemiyor. Bu film, terapist Emre Üstünuçar’ın dünyaca ünlü Allen Carr yöntemlerinden yola çıkarak hazırladığı 6 saatlik sigara bıraktırma terapisinin 90 dakikalık bir özeti niteliğinde.
Üstünuçar bu terapide sigaranın zararlarını değil, sigara içmeyi nasıl bırakabileceğinizi anlatıyor. Diyor ki “Nikotin bağımlılığı sigarasız geçen üç günün sonunda bitiyor. Esas sorun psikolojik bağımlılık.” İşte bu esas sorundan kurtulmanın yani işi “kafada bitirmenin” yöntemlerini içeriyor bu film.
Bu terapiyi geniş kitlelere sunma fikrinin öncülerinden, Böcek Yapım’ın sahibi Ömer Faruk Sorak ve bu filmin de yapımcılığını üstlenen eşi İpek Sorak’la bir araya geldik.

Nasıl çıktı böyle bir film fikri?

İpek Sorak: Filmin yönetmeni, arkadaşımız Yücel Yolcu sigarayı bırakmaya çalışırken arkadaşı Emre’den (Üstünuçar) yardım almış. Bu sırada da Emre’nin bir seansını çekmiş. Bana onu izletti ve ben sigarayı bıraktım. Yücel,
bu çekimi montajlayan arkadaşımız, ben, avukatımız... İzleyen bırakıyordu. Biz de “Bunu sinemada göstermeliyiz” dedik.

Haberin Devamı

Bu bir film değil aslında. Oyuncu, senaryo, dekor, kostüm yok...

İpek S.: Cem Yılmaz’ın şovunu sinemaya çıkarması gibi bir şey bu. “Sinemada stand up olmaz” diyorlardı ama pek çok kişi sinema bileti fiyatına Cem Yılmaz izledi. Bize de “Sinemada terapi olur mu?” diyorlar. Olur. Sadece ilk defa yapılıyor o kadar.
Ömer Faruk Sorak: Biz de bir
paket sigara fiyatına sigara bırakma ihtimali sunuyoruz.

“Bu sevgiliden bir gün ben de ayrılacağım”

Yapımcıları bulmuşken sorayım; sizce iş yapar mı “sinemada terapi”?

Ömer F.S.: Açıkçası bunu değil, daha çok şunu düşünüyoruz: Biz insanlar için iyi bir şey yaptık.
İpek S.: Ben 22 sene içtim, ortalama 50 bin lira harcamışım sigaraya. Sadece bizim şirketten benim gibi 10 kişi bıraktı bu vesileyle. Bunlar bile kâr ayrıca.
Ömer F.S.: Dünyanın ilk
“seyircisine sağlık ve para kazandıran filmi” bu. Hollywood’un pek çok
filmi insanları sigaraya başlatmıştır.
Bu film tam tersi...

Haberin Devamı

Şimdi diyecekler ki, bu adam ne anlatıyor da bu kadar etkili oluyor?

Ömer F.S.: Ciğer röntgeni, sıkınca katran damlayan sünger göstermiyor
bir kere. Çünkü sigaranın zararlarını bilmek sigarayı bırakmaya yetmiyor. Neden sigara içtiğimizi anlatıyor.

Bu yöntem başka alışkanlıkları bırakmak için de kullanılabilir mi?

Ömer F.S.: Evet. Adı da zaten o yüzden öyle. Bir arkadaşımız, “Bu yöntemle yeme alışkanlığımı düzene sokacağım” dedi mesela. Biz de bunun devamı niteliğinde şeyler düşünüyoruz.

Diyelim ki filmi izlediler, yine de bırakamadılar...

Ömer F.S.: Bırakamasalar da en azından “Bu sevgiliden bir gün ben de ayrılacağım ama dur bakalım ne zaman?” fikriyle ayrılacaklar filmden.

“Sigara içiyorsan, yerin çöpün yanı”

Sigara hâlâ “havalı” bir şey mi?
Ömer F.S.: Değil. Artık sigara içen
ler ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor.
İpek S.: Amerika’da bir plaja gittik bir keresinde. Açık hava ama sigara yasak. “Nerede içebiliriz?” diye sorduk. “Çöp konteynırlarının yanında” dediler. “Sigara içiyorsan, yerin çöpün yanı” diyor yani.

Haberin Devamı

Sizin çocuğunuz bir gün sigara içerse ne hissedersiniz?

İpek S.: Yedi yaşında şimdi Derin Su. İkimizi de sigara içerken gördü. Ama bırakma çabamızı da gördü. Anlayacağını düşündüğüm ilk gün oturtup bu filmi izleteceğim. Buna rağmen başlarsa benim için çok büyük bir acı olur.
Ömer F.S.: Benim 25 yaşında
bir de oğlum var. Küçükken nadiren de olsa elimde sigara gördüğünde
“Ben asla içmeyeceğim” derdi ama
o da çok küçük yaşta başladı. Bu yüzden çok suçlu hissettim kendimi. Şimdi o da bu filmle bıraktı.

Emre Üstünuçar:

“İrade gücüyle direnmek sigaranın kıymetini artırır”

Siz de eskiden bir sigara içicisiymişsiniz...

15 yıl, günde ortalama bir paket içtim. İngiltere’de Allen Carr seminerine katıldım ve bir daha hiç içmedim. Bırakalı
10 seneyi geçti.

Sigara içenlerin “Neden içiyorsun?” sorusuna verdikleri cevaplardan hangisi favoriniz?

1. Bana keyif veriyor.
2. Beni rahatlatıyor. 3. Çok seviyorum, o benim en iyi arkadaşım.

Sigarayı bırakırken en çok nerede zorlanıyoruz?

Fiziksel bağımlılığı çok kolay atlatıyoruz çünkü zaten üç gün sürüyor ve hiçbir fiziksel ağrı, sancı yaratmıyor. “Benim başım ağrıyor, terliyorum, yorgun oluyorum” diyenler olabilir. Bunların sebebi sigarayı bırakmak değil, bir gün başlamış olmaktır. Asıl sorun sigarayı bırakarak keyiften, rahatlatan bir arkadaştan vazgeçtiğimizi sanmaktır. Bunu çözmenin yolu da irade gücüyle direnmek değildir, çünkü irade gücüyle direnmek sigaranın kıymetini artırır ve işi zorlaştırır. Bu işi kafada nasıl bitireceğimizi bilmiyoruz, en çok burada zorlanıyoruz.

Haberin Devamı


Türkiye’de kaç sigara içicisi var? Kaçı bırakmayı düşünüyor?

Bazı kaynaklar 20 milyon bazıları 17 milyon diyor. İyimser olalım; 15 milyonun biraz üstü diyelim. Bana kalırsa yeni başlamış gençler hariç her içici bir gün kurtulmayı planlıyordur.

“Sigarayı bırakıp sigara böreğine başladım!”

Sigara içmeye nasıl başlamıştınız?

Ömer F.S.: 36 yaşındaydım. Öğrenciyken heves etmemiştim çünkü hentbol oynuyordum. Çalışmaya başlayınca tek tük içmeye başladım. Sonra arttı. Günde dört paketi buluyordum bazen. Markasına bakmadan, birini yakıp unutup öbürünü yakıyordum. Bazen de
“Bu sefer tamam” deyip iki ay içmiyordum. Sonra dayanamayıp bir tane yakıyordum, herkesin alay konusu oluyordum. Bir yıl önce bugün, tamamen bıraktım.

Haberin Devamı

Bu yöntemle mi bıraktınız?

Ömer F.S.: O zaman bu yöntemden haberim yoktu. Keşke bu yöntemle bıraksaydım. Çünkü ben sigarayı bırakıp yerine başka bir şey koydum: Yemek. Sigarayı bırakıp sigara böreğine başladım! 15 kilo aldım. Oysa bu yöntemle sigarayı bıraktıktan sonra bir boşluk hissi olmuyor. Boşluk olmayınca o boşluğu başka bir şeyle doldurma ihtiyacı da duymuyorsunuz.

İpek Hanım siz ne zaman başlamıştınız sigaraya?

İpek S.: 13-14 yaşında. Sigarayı yiyerek içenlerdendim. Arabama bile daha iyi bakıyordum vücudumdan. Yedi ay oldu sigarayı bırakalı. Yedi aydır sigara içmiyorum ama bu film nedeniyle sigaradan başka şey de konuşmuyorum.
Ömer F.S.: Film olmasa da hep bundan söz etmek istiyor insan. Bir şeyin sırrını öğrenmişsiniz, nasıl herkese söylemeden durursunuz! Ama etrafımızdakiler bundan sıkılıyor diye sabah, evden çıkarken “Tamam, bugün sigarayı bırakmaktan bahsetmeyelim” diye sözleştiğimiz oluyor.

“Evde kavga etmiyoruz, kapıları işte çarpıyoruz”

Bundan sonraki projeniz ne?

İpek S.: “Sekiz Saniye” diye bir film. Kozmik yıl diye bir şey var; Güneş’in bir yılı 255 milyon Dünya yılına denk geliyor. Biri Güneş’ten bakabilse, dünyada 70-80 yıl yaşayan bir insanın ömrünün sekiz saniye olduğunu görür. Buradan hareketle hayatın kısalığını anlatan, gerçek bir hikaye. 2015 şubatında vizyona girecek.

Karı-koca birlikte, aynı yerde çalışmak zor mu?

İpek S.: Birbirimizi yediğimiz de oluyor ama memnunuz hayatımızdan.

Evde kapıları çarpıp çıktıktan sonra burada birlikte çalışmak zorunda olmak...

Ömer F.S.: Tam tersi. Evde kavga etmiyoruz. Kapıları burada çarpıyoruz.

Ne sebep oluyor bu kapıyı çarpmalara?

İpek S.: O filmin adı
öyle olmasın, o karakter orada öyle değil böyle yapsın gibi şeyler...

Sizinle birlikte çalışanlar ne yapıyor böyle durumlarda?

İpek S.: “Aşk Tesadüfleri Sever”i hazırlarken artık ayrılacağımızı düşünmüşler. Halbuki ikimiz de hemen unuturuz. Kavgadan yarım saat sonra kaldığımız yerden devam ederiz.

Birlikte nasıl vakit geçirirsiniz iş dışında?

İpek S.: Sigarayı bıraktığımızdan beri sabahları erken kalkıp sahilde bir saat yürüyoruz. Akşamları evde arkadaşlarımızlayız.

Gece çıkmaz mısınız mesela?

İpek S.: Yemek yemeye çıkıyoruz genelde. Ben kendi arkadaşlarımla eğlenmeye çıkıyorum bazen.
Ömer F.S.: Ben bir süredir öyle çok eğlenemiyorum. Geçen düşündüm “Nerede bitti bende bu?” diye, bandı geriye sardım ve buldum: Bir belgesel için Güneydoğu’ya gitmiştik. 1994’te, olayların en civcivli zamanı...
O insanların yaşadıklarını yakından gördüm. Döndüğüm gün de bir mekanın açılışı vardı, gittik. Orada eğlenenlerin benim birkaç saat önce yan yana olduğum insanların dertlerinden habersiz olmaları canımı sıktı. Bir “Ne yapıyorum ben?” duygusu girdi içime, o günden beri eğlenemiyorum.

KEŞFETYENİ
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu

Cadde | 07.06.2025 - 08:44

Son dönemin en popüler oyuncularından Kubilay Aka, imaj değişikliğine gitti. Saçlarını pembeye boyayan Aka, sevgilisi Hafsanur Sancaktutan ile dudak dudağa bir fotoğrafını da sosyal medyada paylaştı.

Yazarlar