“Türk dizilerinden dolayı insanlar yozlaşıyor mu? Evet. Genel olarak ne görüyoruz? Entrika var, dedikodu var, agresiflik ve acımasızlık var, aldatma var. İnsan bunu izlediğinde, hayatın normali böyle diye düşünüp, farkında olmadan buna inanıyor. Bu dizilere böyle yapışıp kalmak, ona odaklanmaktan dolayı beyindeki sinirsel bağlantı ve devreler bunu kopyalıyor, bir süre sonra o da aynısını yapıyor. Bu çok üzücü bir şey.”
Sosyal medyada karşıma çıkan bir videodaki bu sözleri sarf eden kişi Rus sosyologmuş!
Bu kişi gerçekten sosyolog mu bilmiyorum, ama şunu biliyorum. Bu videoları, “Türkiye her anlamda sosyal bir çürüme yaşıyor” diye paylaşanların hepsi bizden...
Şu sıralar, Rus komedyenlerle uzmanların eleştiri ve alay konusu yaptığı çok video var sosyal medyada.
Düne kadar böyle bir akım yoktu, bugün niye var?
Bunu anlayabilmek için Türk dizilerinin dünyadaki yerine bakmak lazım.
The Economist’in 2023 yılı raporuna göre Türkiye; ABD ve İngiltere’nin ardından dünyanın en büyük üçüncü dizi ihracatçısı.
Sosyal medyanın etkisi
Yayınlandıkları her ülkede milyonlarca insanı ekran başına çeken Türk dizileri aynı zamanda, başta turizm olmak üzere pek çok farklı sektöre katkı sağladı. Türk markaları dizilerimiz sayesinde dünyanın pek çok ülkesinde alıcı buldu.
Türk dizilerinin ‘soft power’ı (yumuşak güç) sadece ekranlarla sınırlı değil. Türk dizilerine, sosyal medya mecraları ve bilhassa TikTok ciddi katkı sağladı.
Türk dizileri, artık sadece birer yapım değil, farklı ülkelerden izleyicileri ortak duygularda buluşturan evrensel bir hikâye hâline geldi.
Türkiye’nin resmi olarak hiçbir kampanya yapmadan, sadece dizilerimiz sayesinde oldu bu.
TikTok’taki ‘#turkishseries’ etiketi içerik sayısı 1.6 milyonu aştı.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde de eğlence içerikleri arasında en çok aranan kelimelerden biri Türk dizileri oldu.
Sosyal medya ve kısa video platformları, içeriklerin küresel izleyiciyle buluşmasında her geçen gün daha güçlü bir rol üstlenmeye başladı.
Başarı rahatsız etti
Bu yıl ABD’deki bir araştırma, insanların yüzde 85’inin, sosyal medyada gördükleri kısa kliplerden etkilenerek, bir dizinin tüm bölümlerini izlemeye başladığını ortaya koydu.
Başka bir çalışmaya göre ise TikTok kullanıcılarının yüzde 80’i platformda karşılaştıkları içeriklerden ilham alarak dizi ve film izlemeye başladı.
Bir araştırmaya göre de, dizilerimizi izleyenlerin yüzde 34.4’ünün şehir manzaralarından etkilenip, Türkiye’ye seyahat etmek istediği vurgulandı.
Sadece ‘Diriliş Ertuğrul’ ve ‘Kuruluş Osman’ın çekildiği Bozdağ Film Stüdyoları’nı bugüne kadar 50 binden fazla insan ziyaret etti.
Türk dizilerinin dünyadaki başarısı her izleyeni mutlu ederken, birilerini rahatsız etti.
Entrikanın ve aldatmanın kitabını yazan ‘Yalan Rüzgarı’ ile ‘Dallas’ gibi dizilerle dijital platformlardaki sapıklıkları merakla izleyenlerin ahlakını Türk yapımları bozuyormuş!
Öyle mi?
Türk dizisi karşıtları, dünyaya dizi satmamızdan rahatsızsanız, siz daha iyisini yapın!
Türklerin başarısını kıskanmayı bırakın, çekeceğiniz dizilerle dünyaya ahlak satın.
GÜNÜN SÖZÜ: “Kıskançlık, gizlenen bir hayranlıktır.” (Soren Kierkegaard)