Gazze’deki soykırım zulmü bayramda da ara vermedi maalesef... Katil Netanyahu uluslararası toplumdan gelen çağrıya rağmen saldırılarına, katliama devam ediyor, Gazze’ye insani yardım girişini engelliyor... İsrail, insani yardım almaya çalışan Filistinlileri de hedef alıyor, öldürüyor... Korkunç saldırılar ve açlığa karşı Gazze’nin masum çocukları barışın geleceği günün umuduyla yaşama tutunmaya çalışıyor. Dünya adına insanlık utancı devam ediyor yani... En başta da daha birkaç gün öncesinde “Gazze’de ateşkes anlaşmasına çok yaklaşıldı. Bunun sonucunu bugün içinde ya da belki yarın size bildireceğiz” diyen Trump için elbette... Zira o yarın gelmediği gibi Trump ABD’si Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda (BMGK) Gazze’de ateşkes sağlanması için sunulan son karar tasarısını da HAMAS’ı kınamadığı gerekçesiyle veto ederek utanç halkasına bir yenisini daha ekledi… Karar tasarısına BMGK’nın 15 üyesinden 14’ü evet dedi, bir tek ABD hayır oyuyla karşı çıkarak reddetti... Daha doğrusu son zamanlarda sıkça Netanyahu’nun alçaklıklarına karşıymış, tepkiliymiş havası veren Trump ABD’si BMGK’da tam aksi bir duruşla katliama, kan ve gözyaşına bir kez daha yeşil ışık yaktı... Bu duyarsızlık için ABD Dışişleri Bakanlığı bir de ne dedi? “Bu, Donald Trump yönetiminin Güvenlik Konseyi’ne verdiği ilk veto ve bu kadar önemli bir konuda veto kullanmanın gururunu yaşıyoruz.”
★ ★ ★
Sürpriz mi? Değil. ABD, bugüne dek BMGK’de gelen her ateşkes çağrısına karşı çıktı, bu da bir yenisi oldu. ABD, BM Genel Kurulu’nda 13 Aralık 2023’te 153 ülkenin “evet” oyu kullandığı Gazze’de acilen insani ateşkes talebinde bulunulan karar tasarısı için de “hayır” oyu kullanan 10 ülkeden birisiydi... ABD her hayır dediğinde de Netanyahu iyice azdı, şuursuzlaştı, Gazze’de binlerce kadın ve çocuk daha katledildi. Yani ABD’de arada bir “İsrail Gazze’de sivilleri korumalı” gibisinden söylemde bir nüans, yumuşama ya da Netanyahu’nun mezalimini hafiften kınama havası olsa da fiiliyatta duruşunda, tavrında hiçbir değişiklik yok, halen de öyle... Alenen İsrail’e arka çıkıyor, daha fazla katliam yapmasına göz yumuyor, hatta gaz veriyor. Dünya liderliğine oynayan ama Yahudi lobisinin güdümünde hareket etmek zorunda kalan bir süper güç ABD ve Trump söz konusu. Dünyaya barış getirme vaadiyle koltuğa oturan ama duvara toslayan Trump, ağzından her barış sözü çıktığında, İsrail’den yana durarak ateşi, savaşı körüklüyor. Üstelik de daha öncekiler benzeri “insan aklıyla, zekasıyla” dalga geçen saçma sapan gerekçelerle...
★ ★ ★
Yani Trump, sözel olarak Netanyahu’nun şuursuzluklarına karşı bir tepki veriyor olabilir ama bir anlamı yok... Bunun somut politikalara dönüşmesi lazım. Tabii Trump söylediklerinde gerçekten samimiyse ya da sözlerinin arkasında durma kararlılığındaysa... ABD’nin elinde de bu konuda gerekli enstrümanlar fazlasıyla var. Hem askeri hem de ekonomik anlamda… Yeter ki istesin... Ancak ABD değil bunları devreye sokmayı, BMGK’daki vetolarıyla da İsrail’e kol kanat geriyor hiç utanmadan... İnsanlık, barış, özgürlük demokrasi konularında ABD’nin bozuk sicili, hayli kabarık sabıkası zaten bilinen bir durum ama bu kadar da vicdansızlık olmaz. ABD’nin son vetosu alenen soykırımın devamı oylaması aslında... O da istese Netanyahu’nun bileti anında kesilirdi yoksa... Ama tam aksine İsrail’in yaptıklarına karşı duyarsız, her türlü alçaklığına göz yumarak şımartan, açıktan ya da örtülü desteğini esirgemeyen bir ABD ile karşı karşıyayız. Bunlarda Netanyahu’yu cesaretlendiren, ateşkes umutlarını yok eden bir durum... Yazıktır, günahtır, insanın vicdanı sızlıyor...
★ ★ ★
Gazze başta her yerdeki kan ve gözyaşının sona erdiği, Hukukun üstünlüğü ilkesinin geçerli olduğu, güçlünün, zorbanın değil haklının yüzünün güldüğü bir dünya dilekleriyle, herkese iyi bayramlar...