PazarDarwin’in doğum gününü unuttuk mu?

Darwin’in doğum gününü unuttuk mu?

15.03.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Evrim teorisini ortaya atan Charles Darwin’in 200’üncü yaşı nedeniyle tüm dünya Darwin Yılı’nı kutluyor. Bizde ufak toplantılar dışında henüz kayda değer bir etkinlik yok, ilk girişim Bilim ve Teknik dergisinin sansürlenmesi oldu!

Darwin’in  doğum gününü unuttuk mu

2009evrim teorisinin babası doğabilimci Charles Darwin’in 200’üncü doğum yılı. Ayrıca ünlü kitabı “Türlerin Kökeni”nin yayımlanışının üzerinden de tam 150 yıl geçmesi nedeniyle 2009, Uluslararası Biyolojik Bilimler Birliği (IUBS) ve UNESCO tarafından Darwin Yılı ilan edildi.
Buna bağlı olarak da dünyanın pek çok köşesinde Darwin’e ve evrim teorisine dair etkinlikler yapılıyor.
Türkiye de Darwin Yılı’na sansür skandalıyla dahil oldu. Günlerce gazete manşetlerinden inmemesine rağmen yine de hatırlatalım: TÜBİTAK’ın aylık dergisi Bilim ve Teknik’in hazırladığı Darwin kapağı ve 15 sayfalık dosya sansüre uğradı. Dergi Küresel İklim kapağıyla çıktı, derginin genel yayın yönetmeni Dr. Çiğdem Atakuman görevinden alındı.
Her ne kadar TÜBİTAK sansürü reddedip derginin bir sayısını Darwin’e “tahsis edeceğini” açıklasa da, ulusal ve uluslararası bilim kuruluşları tepki yağdırdı.
Türkiye’de bunlar olurken dünya Darwin Yılı’nı sergiler, festivaller, konferanslarla kutluyor.
Bunlardan biri New York’taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nde 2006’da açılan ve Amerika’nın çeşitli kentlerinde tekrarlanan “Darwin” adlı sergi. Cambridge Üniversitesi arşivindeki belgelerden oluşan sergi, İngiltere geneline yayılmış olan “Darwin2009” programı çerçevesinde 14 Kasım 2008’de Londra Doğa Tarihi Müzesi’nde açıldı. 19 Nisan’a kadar da devam edecek. Önümüzdeki üç yıl içinde Pensilvanya, Boston, Chicago, Toronto ve Londra’ya gidecek. Temmuz ayında ise Cambridge Üniversitesi’nde Darwin Festivali düzenlenecek.

Özel para basıldı
Başka bir festival ise Darwin’in doğum yerinde düzenlenen, yıl boyunca sürecek etkinliklerden oluşan “Darwin’s Shrewsbury 2009 Festival”.
İngiltere’de ayrıca üzerinde “1809 DARWIN 2009” yazısıyla çevrelenmiş ve bir maymunla yüz yüze duran Darwin portesi olan, kenarında ise “ON THE ORIGIN OF SPECIES 1859” yazısı bulunan iki poundluk özel anma parası basıldı.

İngiltere Kilisesi’nden özür
En büyük sürpriz ise İngiltere Kilisesi’nden geldi. Kilise, Eylül 2008’de “Seni yanlış anladığımız, sana karşı gösterdiğimiz ilk tepkide hatalı oluşumuz ve bu sebeple başkalarının da seni yanlış anlamasına yol açtığımız için özür dileriz” dedi. Fakat torununun torunu Andrew Darwin bu özrü anlamsız bulduğunu söyledi.

Vatikan’da konferans
Vatikan da bir açıklama yaparak “Darwin’in, insanın maymundan geldiğini öne sürerken doğru yolda olduğunu” kabul etti. Ancak evrim teorisinin Hıristiyanlığa uyumlu olduğu
şerhini düşmeyi de ihmal etmedi. 3-7 Mart arasında ise Vatikan “Evrim ve Yaradılışın Uyumu” konulu bir konferans düzenledi.
Türk bilim adamları da Darwin2009 adını verdikleri bir oluşumla katılıyor Darwin Yılı’na. Ancak ne zaman ne etkinlik yapılacağı henüz belirsiz. Merak edenler, www.darwinyili.org adresini ziyaret edebilir. Ülkemizdeki önde gelen üniversiteler de henüz bu yılla ilgili herhangi bir program açıklamış değil.


“Kendin için de bütün aile için de bir yüz karası olacaksın”
Charles Robert Darwin, 12 Şubat 1809’da İngiltere’de Shrewsbury kasabasında, Robert ve Susannah Darwin’in beşinci çocuğu olarak doğdu. Kötü bir okul hayatı olan Charles Darwin bütün vaktini avlanarak, balık tutarak, bitki, böcek ve kuşları inceleyerek geçirdi. Zar zor bitirdiği Sam Butler Okulu’ndan sonra Edinburg Üniversitesi’nin tıp fakültesine yazıldı.
Babası doktor olmasını istiyordu ama Charles’ın aklının başka yerde olduğu belliydi. Bir gün gelip “İşin gücün avlanmak, köpeklerle uğraşmak ve sıçan yakalamak; sen kendin için de bütün aile için de bir yüz karası olacaksın” dedi baba Darwin. 1827’de Charles’ı Edinburgd’dan aldı, Cambridge Üniversitesi’ne bağlı Christ’s College’a yazdırdı. Darwin’in teoloji okuyup bir din adamı olmasını umuyordu. Ama onun aklı doğa bilimindeydi. Botanik profesörü John Stevens Henslow’dan ders almaya başladı.

Kaplumbağası iki yıl önce öldü
1831 sonbaharında Henslow onu Beagle gemisinin kaptanı Robert FitzRoy ile tanıştırdı. FitzRoy gemisiyle Güney Amerika yolcuğuna çıkacaktı ve kendisine eşlik edecek bir doğabilimci arıyordu. Bilim tarihinin belki de en büyük tartışmasına kaynak olacak bu yolculuk beş yıl sürdü. Darwin yolculuk boyunca çeşitli fosiller ve canlılar keşfetti; örnekler topladı.
Galapagos Adaları’nda kuşların ve kaplumbağaların, yaşadıkları adalara göre ufak fizyolojik farklar gösterdiklerini fark etti. Galapagos’tan getirdiği kaplumbağalardan biri olan Harriet o zamanlar 5 yaşındaydı. Harriet, 23 Haziran 2006’da, 176 yaşında kalp krizinden öldü.
Beagle 1836’da İngiltere’ye döndü, Darwin Cambridge’e gidip yolculukta topladığı örneklerin tanımlanması üzerinde çalışmaya başladı.
1838’de “doğal seçilim” kavramını geliştirdi, buna göre çevreye uyum sağlayan organizmalar, uyum sağlamakta zorlanan diğerlerine göre daha yüksek yaşama ve üreme şansına sahipti. Fakat bu fikrini hemen paylaşmadı bilim dünyasıyla. Kendisine gelecek itirazları hesap ediyor, olabildiğince hazırlıklı olmak istiyordu.

“Türlerin Kökeni” ilk yayımlandığı gün tükendi
Alfred Russell Wallace’ın da kendisininkine benzer bir teori geliştirdiğini öğrendiği zaman, hemen kitabını yayımlamaya karar verdi ve “Türlerin Kökeni” 24 Kasım 1859’da 1250 nüsha olarak yayımlandı. İlk baskı hemen o gün tükendi. Kitabını, girişteki şu cümleyle kendisi özetliyordu: “...Yaşamın karmaşık ve zaman zaman değişen koşullarında kendisine fayda sağlayacak herhangi bir değişikliğe sahip olan her canlı, hayatta kalmada daha yüksek şansa sahip olacak ve doğal olarak seçilecektir. Kuvvetli kalıtım prensibi sayesinde, seçilen her cins kendi yeni ve değişik formunu yayma eğiliminde olacaktır”.
Fikirleri genç doğabilimciler arasında coşkuyla karşılansa da Kutsal Kitap’ın Yaradılış bölümüne karşı olduğu gerekçesiyle tartışmaların odağı oldu. Hâlâ yanlış bilindiği gibi “Adem ile Havva’dan değil maymundan geliyoruz” dediğini sananlar kıyameti kopardı. Oysa yalnızca insanla maymunun aynı soydan üremiş olabileceklerini söylemişti Darwin...
Darwin, 19 Nisan 1882’de Kent’teki evinde öldü. Binlerce insanın katıldığı cenaze töreni
26 Nisan’da Westminister Manastırı’nda yapıldı. Yolunuz Londra’ya düşer de; Darwin’in, Newton ile aynı odada yattığı mezarını ziyaret etmek isterseniz, Westminister Manastırı pazar hariç her gün açık.

Haberin Devamı
Darwin’in  doğum gününü unuttuk mu



2 bin kişiye 9 bin mektup
Darwin, Beagle yolculuğundan sonra kısa bir süre Londra’da çalıştı, ardından taşraya yerleşti ve çalışmalarının neredeyse tamamını burada gerçekleştirdi. Nadiren bilimsel toplantılara katıldı, her yıl yalnızca iki haftasını Londra’da geçirdi.
Buradaki iletişim yöntemi mektuplardı. Yaşamı boyunca iki bin kişiyle mektuplaştı Darwin. Yalnızca fikir alışverişinde bulunmadı mektuplarla, deneysel malzemelerini alıp gönderdi de. Örneğin Kaliforniya afyon çiçeği ile ilgili bir araştırması için yıllarca Brezilya ve Almanya ile tohum değiş tokuş etti.
Mektup yazdığı kişiler arasında bilim adamları, öğretmenler, bitki ve hayvan yetiştiriciler, rahipler vardı.

20 bin belge internette
Darwin’in binlerce mektubunu, Darwin Correspondence Project sahiplendi. Proje, 1974’te, Amerikalı akademisyen Frederick Burkhardt tarafından, zoolojist Sydney Smith’in yardımıyla kuruldu. Merkezi Cambridge Üniversitesi’nin kütüphanesi olan proje, Darwin’in el yazmaları, kitapları, günlükleriyle en geniş koleksiyona sahip. Mektup sayısı ise 9 bini buluyor.
Kütüphane, 10 yıla yakın bir çalışmanın sonucunda Darwin’in evrim teorisinin ilk taslağının da aralarında bulunduğu 20 bin belgeyi internet üzerinden halka açtı.
İnternette okunabilecekler arasından yalnızca Darwin’in bilimsel çalışmaları değil, karısı Emma’nın günlükleri de bulunuyor. Emma Darwin, www.darwin-online.org.uk adresindeki 60 ciltlik defterlerde Darwin’in aile hayatını anlatıyor.

Karısının el yazısı daha güzel
20 yıl önce bir dolabın köşesinde bulunan bu günlüklere pek yüz verilmemişti diyor Darwin Online’ın direktörü Dr. John van Whye, “O sıralar Darwin’in gündelik yaşamıyla değil, yalnızca ‘Türlerin Kökeni’ ile ilgileniliyordu”. Her sayfasının tarandığı günlüklerin ilginç özelliklerinden biri de Emma’nın el yazısının kocasından çok daha güzel olması...”

Almasanız iyi olur: Darwin Ödülleri
1987 yılından beri verilen Darwin Ödülleri, hiç de sandığınız gibi makbul değil. Çünkü kendilerini “aptalca” yollardan öldürenlere veriliyor. Bu kişiler kendi hayatlarına son vererek genlerinin bir sonraki nesile aktarılmasını engellemiş oluyor, böylece ileriki nesillerin daha aklı başında olmalarının yolu açılıyor.
Örneğin 1995’te bu ödülü kazanan kişi kola otomatından bir şeyler alırken otomatın üzerine düşmesi sonucu ölmüş. 1996 ödülünün sahibi ise otomobiline uçaklara yol gösteren aygıtlardan takıp 30 metrelik uçuruma düşen bir hava çavuşu.
Ödüle aday olma kriterleri şunlar: Ölmek ya da kısırlaşmak. Ölümüne bizzat neden olmak. Dehşet verici
bir karar almak. Ve tabii olayın kesinlikle gerçek olması da şart!


Sinema Darwin’i seviyor

Darwin yıllar içinde pek çok sinema
filmine de konu oldu. Bunlardan ilki 1916 tarihli “What Darwin Missed / Darwin Ne Kaçırdı”. 2006 yapımı, Juliette Lewis, Joseph Fiennes, David Arquette’in oynadığı “Darwin Odülleri” filminin senaristlerinden biri de Winona Ryder. Yapım aşamasında olanlardan söz edersek... Senarist Chase Palmer, Peter Nichols’ın “Evrimin Kaptanı: Charles Darwin’e Dünya Turu Yaptıran Adamın Kara Talihi” adlı romanını sinemaya uyarlıyor. Film, Beagle gemisinin kaptanı Robert FitzRoy ile Charles Darwin’in
30 yıllık arkadaşlığını anlatacak.
Oscar’lı yapımcı Jeremy Thomas ve yazar John Collee Charles Darwin’in halefi Randal Keynes’in yazdığı “Annie’nin Kutusu” adlı kitaptan uyarlanacak bir filme hazırlanıyorlar. Film, Darwin’in ailesi, özellikle de 10 yaşında ölen kızı Annie üzerine odaklanacak. “Creation / Yaradılış” adındaki filmde Darwin’i Paul Bettany, karısı Emma’yı Jennifer Connelly oynuyor.
Jonny Campbell’ın yöneteceği “Mrs. Darwin” adlı filmde ise Darwin’i Joseph Fiennes’in canlandıracağı konuşuluyor.


O da yanlış anlaşıldı
Darwin sıkça alıntı yapılan, aynı sıklıkta da yanlış alıntılanan biri. İşte üzerine yapışan sözlere birkaç örnek...
- “En güçlü ve en zeki olan hayatta kalır” demedi. Söylediği şuydu: “Değişime ayak uyduran hayatta kalır.”
- Lady Hope’un iddia ettiği gibi, ölüm döşeğinde Hıristiyanlığa döndüğünü de, şu cümleleri de söylemedi: “Sorular, önermeler, fikirler attım ortaya. İnsanlar bunlardan kendilerine bir din yarattılar”. Çocukları babaları ölürken Lady Hope’un yanında olmadığını açıkladılar.
- “Çok iyi biliyorum ki, önerilerim gerçek bilimin dışına taşacak”. Bu cümle ağzından çıktı; ama bağlamından koparılınca evrim teorisini kapsıyormuş gibi görünen cümle, aslında o esnada üzerinde çalıştığı bitkilere dairdi.


KEŞFETYENİ
Hikmet Tuğsuz yarışmayı neden bıraktı? İlk kez açıkladı
Hikmet Tuğsuz yarışmayı neden bıraktı? İlk kez açıkladı

Cadde | 05.06.2025 - 17:41

Survivor yarışmacılarından Hikmet Tuğsuz bir anda yarışmaya veda etmişti. İzleyiciler tarafından Survivor Hikmet'in nereye gittiğini merak konusu olmuştu. Hakkında ortaya atılan iddialar sonrası Hikmet Tuğsuz'dan ilk açıklama geldi.

Yazarlar