PazarDereotsuz bakla yemeği

Dereotsuz bakla yemeği

18.03.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Dereotsuz bakla yemeği

Dereotsuz bakla yemeği

Dereotsuz bakla yemeği

Dostum Ege Cansen bira içer. Soğuk ve köpüklü biradan hoşlanır. Bu nedenle de kapağı açılmadan bira şişesini eliyle kontrol etmek, soğukluğuna bakmak, yeteri kadar soğuk ise, kapağını açtırıp, kendi usulüyle, köpürte köpürte ve azar azar bardağa doldurmak ister. Ama bu merakı onu üzer mi üzer.
Geçenlerde ünlü, yemeğinin kalitesi ve servisi düzgün bir lokantaya gittik. Ege Cansen servis yapan garsona "Bana lütfen bir şişe soğuk bira getiriniz. Sakın kapağını açmayınız. Ben soğukluğunu kontrol edeyim. Ona göre kapağını açarsınız. Ben de bardağımı kendim doldururum" dedi. Garson "Tamam efendim, tamam" diyerek uzaklaştı. Biraz sonra tepsi içinde bir bardak bira getirip, bardağı Ege Cansen’in önüne bıraktı. Üzeri köpüksüz, tepesine kadar bira doldurulmuş, kocaman bir bardak... Ege Cansen’den önce ben atıldım. Arkada duran şefe ricada bulundum. "Ege Bey, kapağı açılmamış bir şişe bira istiyor. Bardağa kendisi dolduracak" dedim. Şef "Pekiyi efendim" diyerek Ege Bey’in önündeki bira bardağını aldı. Gitti. Biraz sonra komi elinde boş bir bira şişesi, ağızına kadar doldurulmuş bir bira bardağı ile gelmez mi? Ege Cansen kaderine razı. Ben ısrarcıyım. Tekrar garsonu çağırıp, ricamızı tekrarladım... Uzun süre bira getiren olmadı. Israr ısrar... Nihayet kapağı açılmamış bir şişe biranın masaya getirilmesini sağlayabildik.
Bunun üzerine "hoşsohbet ve bilge kişi" olan Ege Cansen bize "dereotsuz bakla" hikayesini anlattı. Hikayeyi, Ege Cansen’in ağzından naklediyorum.
Adam, lokantanın listesine bakmış. "Taze bakla: 1 milyon lira" diye yazıyor. Garsonu çağırmış, "Lütfen bana bir tabak taze bakla getiriniz. Ama lütfen üzerine dereotu koymayınız" demiş. Garson duraklamış. "Beyim" demiş, "Taze baklanın tabağı 1 milyon liradır. Fakat siz dereotsuz bakla yemeği istediniz. Dereotsuz bakla yemeğine 3 milyon lira ödeyeceksiniz. Haberiniz olsun." Adam şaşırmış. "Nasıl olur bey kardeşim. Ben ekstra bir şey istemiyorum. Tersine, baklanın üzerine dereotu koymayınız diyorum" diyerek dirense de garson ısrarını sürdürmüş: "Beyim dereotsuz bakla yemeğinin fiyatı 3 milyon liradır. Dereotlusunu yiyiniz.
1 milyon lira ödeyiniz."
Sonra anlatmış: "Bakınız beyim... Siz dereotsuz bakla yemeği istemekle bizim sistemimizi alt üst ediyorsunuz. Şimdi ben gideceğim. Aşçıya ‘dereotsuz bakla’ diyerek sipariş vereceğim. O kadar işi arasında aşçı anlamayacak. Aşçı yamağının hazırladığı, üzerine dereotu konulan tabağı bana verecek. Ben getireceğim. Siz itiraz edeceksiniz. Ben şefe bir daha ‘dereotsuz olacak’ diyeceğim. O size de, bana da küfredecek, yamağına ‘dereotsuz bakla tabağı hazırla’ diyecek... Yamak ‘Bakla yemeği dereotsuz olur muymuş usta?’ diyerek sorunca aşçı, yamağını tokatlayacak. Bela okuya okuya, baklanın üzerindeki dereotlarını teker teker eliyle ayıklayacak. Tabağı bana verirken bana da küfredecek. Aşçının, yamağının, benim sinirlerimiz bozulacak. Ben de gelip size bir şey söyleyemesem bile içimden her türlü kötülükleri geçireceğim. Bu kadar derdin tabii ki bir ceremesi olmalıdır. Sistemi bozmayınız. Efendi efendi üzeri dereotlu bakla yemeğini getireyim. Dereotunu ister elinizle ayıklayıp yersiniz, isterseniz olduğu gibi yersiniz. 1 milyon lira ödersiniz. Yok eğer dereotsuz bakla yemeği diyerek ısrarcı iseniz 3 milyon lira ödeyeceksiniz!"
Sayın okuyucularım, Ege Cansen’den dinlediğim "dereotsuz bakla yemeği" hikayesi kulağınıza küpe olsun. Lokantalarda alışılmışın dışında hizmet beklerken başınıza geleceklere üzülmeyiniz, şaşırmayınız.



PAZAR


































KEŞFETYENİ
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım

Cadde | 14.05.2025 - 07:51

Berk Atan, taburcu olduktan sonra sosyal medya hesabından yeni paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Yazarlar