Pazar Dünyayı kertenkele kraliçe mi yönetiyor?

Dünyayı kertenkele kraliçe mi yönetiyor?

22.08.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Dünyayı bir kertenkele kraliçenin yönettiğine inanmak George W. Bushun yönettiğine inanmaktan daha mı saçma? Komplo teorilerine inanıyoruz çünkü inandırılmaya çalıştığımız pek çok şeyin hiç de inandırıcı olmadığını biliyoruz

Dünyayı kertenkele kraliçe mi yönetiyor

Televizyonu açtım o zaman. Hakikaten İstanbulu sel almış. İşte o zaman "Hımm" dedim ben. İçimdeki komplocu sardunya "Hımm" dedi cevaben. "Bu işin içinde bir iş var!"Aslında yağmur yağmamıştı ama yağmur yağacak diye bir dolu hazırlık yapan belediyenin çabaları boşa çıkmasın diye o dereler gece yarısı taşıma su ile mi taşırılmıştı? Ya da sular altında kalan o evlerin bir şekilde istimlak edilmesi için özellikle oralara yapay yağmurlar mı yağdırılmıştı? Çakıcı-MİT-Yargıtay-Emniyet meselelerini gündemden düşürmek için bu sel felaketi özellikle mi planlanmıştı? Amerikalıların bu işte parmağı var mıydı? Yoksa altyapısı zayıf yerlere yağmur yağdırıp, çok olağanüstü bir durum olmadıkça sular altında kalmayacak olan semtlere yağmuru şöyle bir serpiştirmek uzaylıların Büyük Dünya Planının bir parçası mıydı? Dıdıdıdınnn! Burnum komplo kokusu alıyor. Görünenin ötesinde bir şey var, hissediyorum. Bize söylenenin ötesinde bir gerçeklik, televizyonda gösterilenin dışında bir şey daha... Var. Biliyorum. Telefondaki ses "Siz iyi misiniz?" dedi. İyiyiz, niye kötü olalım ki? "Ee sel felaketi?" Hangi sel felaketi? "Sen nerdesin yavrucuğum, İstanbulda değil misin?" İstanbuldayım, yeni geldim. Uçağın penceresinden İstanbula tepeden baktım hatta. Fakat sel mel görmedim. Biraz yağmur yağdı ama öyle sular seller götürmedi ortalığı. "Televizyonu aç o zaman!" Tempoda bu hafta Sunday Times gazetesinden çevrilen bir yazı var: "Hayatımız komplo teorisi". Dan Brownın "Da Vinci Şifresi"nin dünya çapında 10 milyon satmasından hareketle hazırlanan yazıda "Bu kitabın popüler olmasını sağlayan neydi?" diye soruluyor. "Yeni çağın dini, komplo teorileri" diye de bu soruya cevap veriliyor. Yine yazıda bir tane adamın ta 100 yıl önce "İnsanlar Tanrıya inanmaktan vazgeçince herhangi bir şeye inanırlar" dediği yazıyor. Dolayısıyla insanlar kurgu olduğunu, roman olduğunu bile bile "Da Vinci Şifresi"ndeki iddialara inanıyor. Ve bazı insanlar da Diananın kraliyet ailesi hakkındaki gerçekleri, yani kraliyet ailesinin insan şeklindeki uzaylılar olduğunu açıklamak istediği için öldürüldüğüne inanıyor. Bazıları da dünyayı MI6 kontrolündeki uyuşturucu şebekesi tarafından idare edilen kertenkele kraliçenin yönettiğine inanıyor. Ve daha bir dolu absürd örnek...Bu yazı özetle insanların önüne gelene inandığını söylüyor. Prens Charles uzaylı mı? Yazı böyle demiyor ama ben diyeceğim: Aslında insanlar artık hiçbir şeye inanmıyor. İnsanlar kandırıla kandırıla, tam da bir şeye inanmışken onun yalan-yanlış olduğunu öğrene öğrene, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını göre-anlaya... Artık kimse resmi ve mantıklı açıklamalara inanmıyor. Ve fakat insanoğlu bu, illa ki bir şeye de inanacak ya, oturup kendi gerçekliğini kurup, ona inanıyor. Ki bu komplo teorilerinin hiçbiri bizi inandırmaya çalıştıkları gerçekler kadar absürd değil aslında. Dünyayı bir kertenkele kraliçenin yönettiğine inanmak George W. Bushun yönettiğine inanmaktan daha mı saçma? Ya da İsanın dirileceğine inanmak mantıklı da, "Da Vinci Şifresi"ndeki gibi Kilisenin 2 bin yıldır İsayla ilgili gerçekleri gizlediği iddiasına inanmak mı mantıksız?Antonio Banderasın bir filmi vardı, "Body / Ceset" diye. Orada bir arkeolog 1inci yüzyıla tarihlenen bir iskelet bulur. İskeletin kol ve ayak bileklerinde çivi izleri vardır. Çarmıha gerilmiştir sanki. Ve mezardaki daha birçok şey o cesedin İsaya ait olabileceğini göstermektedir. Ama tabii bu Hıristiyanlığın sonu manasına gelir. İsa eğer bir mezarda çürümüşse, zamanı geldiğinde nasıl dirilecektir? Ve filmde rahip olan Banderas bu olayı örtbas etmek üzere görevlendirilir.Tamam, bu bir film ama o kadar da inanılmaz değil sanki.Hadi bir komplo teorisi de biz ekleyelim. İsa geri gelecek tabii ki. Birileri bir yerlerde İsanın iskeletini saklıyor olabilir. Ve bilim yeterince geliştiğinde o iskeleti "et"lendirip, ondan yeni bir İsa yaratılabilir... * * * Sel olmuştur olmasına da yine de "Bu işin içinde bir iş var" diyor içimdeki sardunya. Ben içimde bir sardunya ve bir de zıplayan kurbağa, ah nasıl unuttum bir de çok seyrek ortaya çıkan bir sosyal böcük olduğuna inanıyorum. George W. Bush ile Usame Bin Ladinin baba bir, anne ayrı, üvey kardeş olduklarına inanıyorum. Bugün inandırıldığımız pek çok şeyin inandırıcı olmadığına inanıyorum.Bu yazıyı içimdeki Sardunya ile birlikte yazdım. Ben buna inanıyorum! Ve dünkü yazıyı da Sardunya tek başına yazmıştı. Ne yapayım? İnanıyorum! İsa geri gelecek tabii ki! Çarşamba günü kimse fark etmeden küçük bir kıyamet mi koptu? Dünya işleri işte, ki ben pek öyle kaptırmam kendimi fakat fena kaptırmışım bu defa, feci gaza geldim diye sevgilim fren babında "Boş ver bu işleri" dedi, "çarşamba günü küçük kıyamet kopacak nasılsa."Nostradamusa göre miymiş, neymiş; kehanete göre çarşamba günü dev bir meteorun Avrupaya çarpması, oraları yerle bir etmesi bekleniyormuş. Sonra Doğudan radikal dinciler karışıklıktan istifade Avrupayı ele geçirecek ve dünya dengeleri bir günde değişecekmiş.Çarşamba geldi geçti, kehanet gerçekleşmedi mi diyorsunuz siz şimdi?Perşembe günü Milliyette bir haber vardı: "İngilterenin Suffolk kentinde, bahçesine çamaşır asarken üzerine ceviz büyüklüğünde bir göktaşı düşen 76 yaşındaki kadın, ülkenin ilk meteorzedesi olarak kayıtlara geçti."Belki o kadının torunu Tony Blairin şoförü ya da koruması ya da bir çalışanı, bir şeyidir. Ve belki o gün ninesini ziyaret etmek üzere hastaneye gittiği için Blairin bir görüşmeye birkaç dakika geç kalmasına neden olmuştur ve o birkaç dakika yüzünden belki de ileride bir gün radikal dinciler Avrupada yönetimi ele geçirirler.Canım, Nostradamus da her şeyi bilemez ki! Ha peri ha kurbağa... Nil Karaibrahimgile şarkı sözlerini nasıl yazdığı, nasıl beste yaptığı sorulduğunda söz ile bestenin genellikle birlikte geldiğini ve evet, bir şekilde geldiğini söylüyor. "Belki inanmayacaksınız ama" diyor, "sanki o şarkıları ben yapmıyorum da o şarkılar bana geliyor, benim aracılığımla çıkıyor." Bir nevi elçi gibi bir şey."Hımm" dedi yine Sardunya, "O şarkıları Siriusten gelip Nilin içine kaçan kurbağalar yazdırıyor olmasın.""Vırakk vırakkk!" dedi Zıplayan Kurbağa."Saçmalamayın" dedim ben. "Biz dünyalılar buna kısaca ilham diyoruz. İlham perisi yani. Ne alakası var kurbağayla?""Ha peri ha kurbağa, ne fark eder" dedi Çokbilmiş Sardunya.- Ne fark... Fark... Bi sus artık Sardunya! Piramitleri Marslı insanımsılar mı yaptı? Steven Spielberg şu ana kadar yapılmış en büyük bütçeli film için hazırlıklara başlamış. Film, Marslıların Dünyayı işgal etmesini anlatacakmış.Çokbilmiş Sardunya "Marslılara değil ama bir vakitler Marsta sardunyamsı insanımsıların yaşadığına ve orayı yaşanılmaz hale getirince de mecburen Dünyaya göçtüklerine, şu piramitleri falan yaptıklarına, sonra de meteor çarpması yüzünden yok olduklarına, derken bir şekilde insanların ortaya çıktığına ya da zaten insanların hep var olduğuna ama sardunyamsı insanımsılar döneminde maymun muamelesi gördüklerine... İnanıyor.Zıp Zıp Kurbağa da aynı şeylere inanıyor. Bir farkla. Onun Marslıları, kurbağamsı insanımsı...Sardunya aklı, kurbağa kafası işte! tubakyol@yahoo.com