İki tek baklava atalım mı?

Nişantaşı’nda açılan Pare Baklava Bar, dekorasyonu ve atmosferiyle baklavacılığa “sınıf atlatıyor”. Mekanın işletmecisi Şeyda Şerbetçi, mimarlarla dekorasyonu yaparken baklavadan ilham almış. Nasıl mı?

Şöyle ki nasıl baklava 40 kattan yapılıyorsa mekanın tasarımını da onu ifade edecek şekilde yapmaya çalışmışlar. Dekorasyona kat kat bir görünüm hakim.

Baklavalar Gaziantep’te yapılıp getirtiliyor

Mekanın ismindeki bar, içeride bir bölümünün bar şeklinde dizayn edilmesinden geliyor. Şerbetçi “Baklavaya modern bir bakış açısı getirmek istediğimiz için böyle bir fikir oluştu. Hatta bir de slogan geliştirdik ‘iki tek baklava at’ diye. İnsanlar iş çıkışı gelsinler, barda otursunlar, iki tane baklava yiyip, çay-kahve içip gitsinler istedik” diyor.

Pare’deki baklavaların tamamı Gaziantep’te üretiliyor. Şerbetçi “Farkımız ürünümüzün tamamen doğal ve raf ömrünün kısa olması. Ayrıca Antep’in ikliminin daha kuru olması dolayısıyla baklava üretmeye daha uygun olduğunu düşünüyoruz” diye anlatıyor sebebini. Müşterilere şöbiyet, fıstıklı dolama, Antep özel, havuç dilimi, özel kare dilim baklava, dilber dudağı, kuşgözü, bülbülyuvası gibi 9-10 baklava çeşidi sunuluyor. En çok tercih edilen özel kare dilim baklavaymış ama Antep özel, havuç dilimi gibi diğer çeşitlerin de meraklısı varmış.

Pare’de baklavaların haricinde yine Antep’e özel tatlar mahlepli, anasonlu kahke ile susamlı çubuk ve kurabiyeler var. Susamlı, leblebili, sakızlı helva, fıstıklı kağıt helva gibi helva çeşitleri, pestilin içine sarılı muskaları, fıstık ezmeleri diğer tatlardan. Kabuklu fıstık ve Anteplilerin boziç dedikleri baklavada kullanılan iç fıstık da Pare’de bulabileceklerinizden.

“Baklava fıstıklı olur, yanında suyla yenir”

İçecek olarak çay ve kahve çeşitlerinin yanı sıra demirhindi, kızılcık ve gelincik şerbeti sunuyorlar. Antep’e özel menengiç kahvesi haricinde, Türk kahvesini damla sakızlı, tarçınlı, kakuleli, çikolatalı, okkalı gibi seçeneklerle yapıyorlar. Bitki çaylarında özellikle Antep’e mahsus zahter ve tarçın çayını öneriyorlar.

Peki baklava fıstıklı mı, cevizli mi olur? Şerbetçi “Antep’te cevizli baklava yapılmaz! Tescil edilmiş, Antep’e has bir ürün olduğu için de fıstıklı olması gerekir” diyor. Ama İstanbullular
cevizli de talep ettiği için onu da getirtiyormuş. Baklavanın yanında ise genelde su içildiğini söylüyor; “Sonrasında da Türk kahvesi ve çay
tercih edilebilir” diye ekliyor.

Bir de yine Antep’ten getirttikleri dondurmaları varmış isteğe göre baklavayla birlikte sundukları. Porsiyonlarında genelde iki adet baklava veriliyor. Porsiyon fiyatları 12-14, kilogram fiyatları ise 57 ile 80 lira arasında değişiyor.

Antep kahvaltısı da var

Pare’de Gaziantep peyniri, Gaziantep yeşil kırma zeytin, siyah doğal zeytin, yine Gaziantep’ten gelen zahter balı, kaymak, domates ve salatalık ile baklava hamurundan yapılan su böreğinin olduğu yöresel bir kahvaltı tabağı (19 lira) ve Antep’e özel katmerin eklendiği katmerli Antep kahvaltısı (29 lira) var. Menemenlerini de (12.50 lira) denemenizi tavsiye ediyorlar.

Mekan 7.30’da açılıp 22.00 gibi kapanıyor. Yoğun olduğu saatler ise öğleden sonra ve akşam. Özellikle iş çıkışı tatlı yemeye gelen müşteriler çok oluyormuş. Hemen yiyip kalkan bir grup olduğu gibi uzun uzun oturan da varmış Ayrıca dışarıya servis de yapıyorlar.

Şerbetçi “Kahvaltıda verdiğimiz katmer Antep’ten geliyor. Biz burada sadece servise uygun hale getiriyoruz” diyor (solda). Kahkeler ve çubuklar da Antep’e özel (sağda).

Yerken sesi kulağınıza fısıldamalı

Şerbetçi “Baklava yemenin bir adabı var. Baklavayı elle tutup, ters çevirerek, tersi damağınıza gelecek şekilde tek seferde yemelisiniz. İnsanlara bu alışkanlığı kazandırmak için de böyle eldiven gibi ya da en azından parmaklarımızı sokabileceğimiz bir şey yapmak istiyoruz” diyor.
Duvarda asılı yazı ise iyi baklavanın nasıl olması gerektiğini anlatıyor: Altın sarısı olmalı, güneş gibi parlamalı; tereyağı ve fıstık kaliteli olmalı, kokusu baştan çıkarmalı; yufkası ince olmalı, yerken sesi kulağınıza fısıldamalı; ılık olmalı, tüm lezzetler açığa çıkmalı; ağzınızda dağılmalı, tadı damağınızda kalmalı!