Pazar Kupayı kim alırsa alsın, turnuvanın yıldızı: Baros

Kupayı kim alırsa alsın, turnuvanın yıldızı: Baros

04.07.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Euro 2004ün en iyi takımı bu akşam belli oluyor. Turnuvanın yıldızı ise günler öncesinden ilan edilmişti: Çek Cumhuriyetinin golcüsü Milan Baros

Kupayı kim alırsa alsın, turnuvanın yıldızı: Baros

Turnuvadan önce Barosu yıldız adayları arasında görenler vardı ama karşıt görüşte olanları da anlamak mümkün. Ne de olsa 2003-2004 futbol sezonu onun için hiç iyi geçmedi. İngilterenin efsanevi takımı Liverpoolda üçüncü sezonuna çok şanssız bir başlangıç yaptı: 2003 Eylülünün başında bir maçta ayak bileği kırıldı. Altı ay boyunca oynayamayacaktı. Aslında bu noktaya geldiğine kendisi bile inanmakta zorlanıyor. "Euro 2004 için seçilmiş olmam bir başarı" demişti bir keresinde. Oysa geçen hafta seyirci, Avrupa futbolunun yeni yıldızını alkışladı: Milan Baros (Portekizdeki turnuvadan önce "Bu adamın adı baros mu baroş mu okunur" tartışması vardı ama artık Türkiye onu "baroş" olarak tanıyor). Çek Cumhuriyetinin yeni futbol kahramanı o. Öyle ki; milli takımın kaptanı, henüz 2003te Avrupada Yılın Futbolcusu ödülünü alan Pavel Nedvedi bile gölgede bırakmayı başardı. O altı ayın ardından, bu yıl şubatta sahalara döndükten sonra da 5 numaralı formasını giyme fırsatını fazla bulamadı. Sezonun son üç-dört aylık bölümünü yedek kulübesindeki koltuğunu ısıtarak geçirdi. Liverpoolun geçen sezonki teknik direktörü Gerard Houllier onu çok az oynattı. Bu sıkıntı, Portekiz günlerinde çok konuşulan şu açıklamasının temel sebebiydi:"Houllier kendime güvenimi yok etti. Takıma giremiyor ve bu yaz Liverpooldan ayrılmanın en iyi karar olduğunu düşünüyordum. Sağlıklıydım ve bir adaletsizlik olduğunu düşünüyordum. Ama şimdi yeni teknik direktör Rafael Benitezin gelmesiyle, takımda kalmak istiyorum."Ama Çek Cumhuriyetinin "beyaz çoraplı kurt hocası" Karel Brückner ona güvendi ve formayı teslim etti.Baros üzerine Çek Cumhuriyeti formasını geçirdiğinde daha iyi bir oyuncu oluyor sanki... Çıkışını da ümit milli takımla yapmıştı. Özellikle 2002deki Avrupa 21 Yaş Altı Şampiyonasında çok iyi maçlar çıkardı ve ülkesinin kupayı kazanmasını sağlayan oyunculardan biri oldu. Finalde favori Fransayı geçmişlerdi. Milli formayı giyince daha iyi oynuyor A Milli Takımdaki ilk maçında Belçikaya, ikinci maçında Kuzey İrlandaya birer gol atınca iki şey gerçekleşti: 1) Doğduğu kentin adından ilham alarak "Ostravanın Maradonası" olarak anılmaya başladı; 2) Avrupanın büyük kulüplerinin dikkatini çekti. Hızlı, güçlü, iki ayağını kullanabilen, gol vuruşu yapabilen, genç bir futbolcuydu nihayetinde...Kariyerine başladığı ve yaklaşık üç buçuk sezonda 76 maça çıkıp 23 gol attığı Banik Ostrava ülkenin önemli takımlarından biriydi ama Avrupada herhangi bir ağırlığı yoktu. O da vatandaşı abileri Vladimir Smicer ve Patrick Berger gibi Liverpoola gitti. Alman Borussia Dortmund, İtalyan Juventus ve Inter gibi dev kulüplerin arasından yapmıştı bu tercihi. 3,4 milyon sterline (O günkü kura göre yaklaşık 7 trilyon 250 milyar lira) mal olmuştu.Yeni takımında ilk sezon sadece bir kez sahaya çıkabildi: Bir Şampiyonlar Ligi maçında Barcelonaya karşı oyuna girdi. İkinci sezonu umut vericiydi; dokuz golle tamamladı. Üçüncü sezon ise malum sakatlık ve bir türlü forma bulamama hikayesi...Barosun kötü talihi, Euro 2004teki ilk gününde, Letonya maçının 45inci dakikasında hâlâ devam ediyordu. Ayağında fazla tutup uygun durumdaki arkadaşına pas vermediği için kaptırdığı top, birkaç saniye sonra Çek Cumhuriyeti kalesinde gole dönüşmüştü. Bu "pisliği" 73üncü dakikada attığı golle temizledi, Çekler maçı 2-1 kazandı. Sonra da gerisi geldi. 2-0 yenilgiden gelip 3-2 kazandıkları Hollanda karşısında da bir gol attı. Çeyrek finali garantiledikleri için yedek takımla çıktıkları (ve yine yenik duruma düştükleri) Almanya maçında sonradan oyuna girdi ve galibiyet golüne adını yazdırdı. Böylece Çek Cumhuriyeti her maçını kazanan tek takım, Baros da her maçta gol atan tek oyuncu olmuştu. Şov çeyrek finalde Danimarka karşısında da sürdü. 3-0 biten maçta son iki gol Baros imzalıydı. Böylece, 20 yıllık bir rekoru eşitleme şansına erişti. 1984teki Avrupa Şampiyonasında Michel Platini art arda beş maçta gol atmıştı. Ama Baros, Yunanistan maçında gol atamayarak bu fırsatı kaçırdı. Üstelik turnuva hem onun hem de takımı için bitmiş oldu. Yine de rakipleri birer birer elenince gol krallığı yarışında avantajını kaybetmedi. Eğer iki gollü rakipleri Ronaldo, Rui Costa ve Maniche bugün de ikiden fazla atamazlarsa kral Baros olacak. Tıpkı, bugünkü maçın sonucu ne olursa olsun, turnuvanın yıldızı olduğu gibi... Doğum tarihi: 28 Ekim 1981 Doğum yeri: Ostrava, Çek Cumhuriyeti (O zamanlar Çekoslovakya) Mevki: Forvet, hücuma yönelik orta saha Oynadığı kulüp: Liverpool (İngiltere) Forma numarası: 5 (Euro 2004te 15 giyiyor) Lakapları: Bari, Mili, Ostravalı Maradona Sevgilisi: Çek manken Eva Kilianova Kötü şans 73 dakika boyunca peşindeydi