Pazar“Münevver cinayetine bakmam için para teklif edenler var”

“Münevver cinayetine bakmam için para teklif edenler var”

21.06.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Geçen haftalarda İstanbul Emniyet Müdürü’nün İzmirli bir medyumu ziyaret edip Münevver Karabulut cinayetini sorduğu ima edildi. O “medyum”, Belgin Kostak. Kendisine cinayeti aydınlatmak için para bile teklif edildiğini söylüyor

“Münevver cinayetine bakmam için para teklif edenler var”

Bundan birkaç hafta önce Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil, Münevver Karabulut cinayeti için ünlü bir emniyet müdürünün İzmir’de bir medyumdan yardım istediğini kaleme aldı. Yazının ardından İstanbul Emniyeti’nden, o günlerde İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah’ın medyuma gitmediği açıklaması geldi. Ancak İzmir polisi yazılanları ihbar kabul ederek o medyumun ifadesini aldı.
Özdil yazısında, “Gazeteciliğe başladığım şehirde pek meşhur bir medyum var şu sıralar... Vergi levhalı, fişli faturalı, resmi yani... Elini eline koyuyorsun, gözüne bakıyor, başlıyor anlatmaya... İstersen geçmişten, istersen bugünden, istersen gelecekten. Gelen gidenin haddi hesabı yok. En son kim geldi biliyor musunuz? Bir başka büyük şehrin, pek meşhur, pek medyatik Emniyet Müdürü! Peki, ne sordu? Başı kesilen ve katili bir türlü bulunamayan kızcağız var ya... Onun akıbetini! Medyumluk böyle bi şey işte... Bulaşıcı. Bakın, hangi emniyet müdürü olduğunu yazmadım ama, şak diye bildiniz kim olduğunu...” ifadelerine yer vermişti.
Aslında dünyada emniyet mensupları medyumlardan olmasa da parapisikologlardan faydalanıyor. CIA, FBI gibi istihbarat teşkilatlarının bu tip yöntemlere başvurduğu konuşuluyor.
Sözü edilen “medyum”u bulduk. Adı Belgin Kostak. Olup bitenleri anlatması için kendisine para bile teklif edildiğini söylüyor. İzmir’in tanınmış simalarından İstanbullu iş adamlarına kadar pek çok isme rastladığımız Kemeraltı’ndaki Astroloji Bilim Merkezi’nde sorularımızı yanıtlarken medyum değil astrolog olduğunun da altını çiziyor... 

Böyle bir yeteneğiniz, gücünüz olduğunu ilk ne zaman hissettiniz?
Bir yaşımda yaşadığım olayı bugün gibi hatırlıyorum. Doğum günüm kutlanacak. Nineme gidip, “Yıkan, öl” dedim. Sabaha karşı bir feryat, bir çığlık... Babaannem vefat etti. O günden sonra birkaç benzer olay daha yaşadım. Bu özelliğimi herkes anlayınca zor bir çocukluk yaşadım. Ailem, yakın çevrem sürekli soru sorar oldu. Nasıl büyüdüğümü bilmiyorum. Ne okul hayatında normal bir çocuk muamelesi görebiliyorsun, ne ailede. 3-4 yaşlarında okuyordum. Okula giderken öğretmenlerim bile sürekli soru sorar olmuştu. Çoğu zaman teneffüste kaçardım. Bunlar gerçekten zor şeylerdi. Çünkü sorulduğu zaman da elimde olmadan mutlaka birşeyler söylemeden de duramıyordum.

Sezgilerinizi nasıl kullanıyorsunuz?
O kişiye odaklanıyorsun, onun yaşamındasın, onun gibi hissediyorsun. Görmek değil ama... Bütünüyle beyin gücü, başka hiçbir şey değil. Ama bizim gibi beyin gücü çok yüksek olanlar o enerjinin akışı içerisinde karşısındakinin düşüncelerini de alabiliyor. Yurtdışından bazı okullar tarafından araştırıldım, yabancı bir okulda astroloji eğitim aldım.

“İzmir’de büyük deprem olacak”

Nasıl bir eğitimdi bu?
Sağlıkçı bir aileden geliyorum. Annem yıllarca Almanya’da görev aldı. O yüzden belli bir yaştan sonra Almanya’da da eğitim gördüm. Almanya’da, Amerika’da veya İngiltere’de önsezileri olan insanlara hem eğitim veriyorlar hem değerlendiriyorlar. O okul bize çok yakındı. Annemin de çok sevdiği bir arkadaşı orada çalışıyordu. Beni çağırdılar. Önsezilerimin biraz güçlü olduğunu görünce eğitim verdiler. Astrolojiyle ilgili orada çok şey öğrendim. Örneğin 2012 yılında da dünya Ejder Yılı’na girecek. 

Ne olacak o zaman?
Yeryüzünde afetler çoğalmaya başlayacak, birçok ani patlama olacak. Etna Yanardağı gibi küsmüş durumdaki dağlar harekete geçecek. Dünyanın burcu balıktır. 2 milyon yılda bir değişir. Bu da bir doğrudur. 2012 yılında da 2 milyon yılı deviriyoruz. Ve Ejder Yılı’na giriyoruz. Sonuçta Ejder Yılı’nda tüm insanlık biraz daha mağdur kalacak. Tabii bu Türkiye için de geçerli. Hani 2007 için derlerdi ya “Çok büyük bir deprem olacak.” Bunu İstanbul’da beklediler biliyorsunuz. Ama 2007 yılında böyle bir şeyin olması imkansız. Çünkü daha balık sürgünü yıllardayız. Ama 2012 yılından sonra; örneğin İzmir’de büyük bir depremden geçeceğiz. Başbakan ve siyasetle ilgili altüstlük var. 2012-13 yılları içerisinde iç savaş artacak. Bu böyle olunca da tabii ki ihtilal dönemi tekrar yaşanabilir. Çok kan akabilir. 2013 gerçekten Türkiye için çok çok zor bir dönem olacak. 

Yurtdışından çok müşteriniz var mı?
Amerika’ya, İngiltere’ye, Almanya’ya, Fransa’ya, Kıbrıs’a, Rusya’ya, Dubai’ye, Arabistan’a gidiyorum. Çoğunlukla çağırıyorlar. 

İlk nasıl duyuldunuz?
1997-98’lere rastlar. Tamamen tesadüf. Yani burada isim, kişi kullanmak istemiyorum. O da zaten yabancı biriydi. Sıradan biri değil. Tanınan biriydi. Amerika’ya çağırdılar. O da buradan birinden duymuş. Bir şekilde zincir oluşuyor. 

Yabancı ünlü müşterilerinizden örnek var mı söyleyebileceğiniz?
İsim hiçbir zaman veremem. Ama örnek verebilirim. İstanbul’da 2005 yılında bir Arap yatırımcı kuleler yaptıracaktı. İşte o kişiyle ben İstanbul’daydım. Bir şekilde bir araya geldik. Ben dedim ki “Sen önce git, kendindeki krizi ört, yangınlarını söndür öyle gel” dedim. Ve adam bir baktım ki fellik fellik beni arıyor. “Ne oldu?” dedim. Petrol kuyuları yanmış, çok zarar etmiş. O yüzden de vazgeçti. 

Olacakları hissetmek rahatsız ediyor mu?
İnsanları sezerek yaşamak, hissederek yaşamak psikolojinizi altüst ediyor. Öyle bir an geliyor ki oğlunu görüyorsun. Eşim oğlumun üzerinden 2001’de kamyonla geçti. “Okuluna gitme” dedim eşime. Bir şey olacak. Önce gitmemiş ama sonra merakından gitmiş ve... İnsanlar çok güzel bir özellik zannetmesinler.

“Bu konuda konuşmam”

Münevver cinayeti ve Yılmaz Özdil’in köşe yazısına gelirsek... Nasıl oldu bu?
Nasıl olduğunu ben de bilmiyorum.

Size danışıldı mı?
Bu konuda bir şey söylemek istemiyorum. 

Peki siz tüm bunların ardından olayla ilgili bir şey hissettiniz mi?
Yorum yok.

Yurtdışında emniyetin medyumlara danıştığı hep söylenir. Ne düşünüyorsunuz?
Dünyada bizim gibi insanlar tabii ki emniyet tarafından kullanılıyor. Ama Türkiye’de çok yok. Buna izin verilmez. 

Köşe yazısının ardından, Münevver’in yakın çevresinden arayıp “Bize yardımcı ol” diyen oldu mu?
Kimseyle herhangi bir görüşme yapmadım. Ama bu konu üzerine birçok insan aramış. Ama ben kabul etmiyorum. Etmeyeceğim de. 

Neden?
Çünkü o konuya hiç girmek istemiyorum. O taraftan kimse bana gelsin istemiyorum. Bana konuşmam için basından para teklif edenler de oldu. Ancak o konuyla ilgili gelecek tekliflere açık değilim. Bu konu Türkiye gündeminde çok konuşuluyor, adeta cılkı çıktı. Böyle bir cinayetle ilgili kimsenin üstüme gelmesini istemiyorum. Beni çok yoruyor...


“Medyumlarla ben de görüştüm”

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Sevil Atasoy “Medyuma başvurmak ayıp değil” diyor

Mağdur yakınları bir medyuma başvurma konusunda ısrar ederse genel olarak Amerikan polisi buna hayır demez. Bir anlamda madurun talebine her halükarda uymuş olmak için bunu yapar. Ancak Amerikan polisine ait yönetmeliklerde medyuma başvurmak yasaklanmıştır. Bugüne kadar medyuma başvurarak olayı çözdüğünü açıkça ifade eden hiçbir polis teşkilatı olmamıştır. Eldeki iddialar medyumların kendi iddialarından kaynaklıdır. Bunların arasında da olayı zikreden medyumların sayısı azdır. Spesifik bir vaka adıyla söyleyen azdır. Bu olaylara baktığınızda zaten eldeki veriler iyi değerlendirilir ve yoğun biçimde üzerinde vakit geçirilirse aynı sonuca varılacağı açıktır. Benim fikrimi sorarsanız...
Türkiye’de bu konuda  iddialı olduğunu söyleyen bazı medyumlar bana başvurdu. Görüştüm. İsimlerini veremem ancak bu insanların neden-sonuç ilişkisi kurmakta çok yetenekli olduklarını ve belli konuda odaklanarak düşünebildiklerini gördüm. Bu önemli bir özellik. Bunun dışında başka bir vasıflarına rastlamadım. Ama yine de bir medyuma başvurmak ayıp değildir. Bana kalırsa farklı düşünebilen insanlardır. Bu farklı düşünme bizim aklımıza gelmeyen bir şeyi görebilir. Bunu ilmi olarak izah etmek mümkün değil. Külliyen “şarlatandırlar” demek de doğru değil. Aralarında para için yapanlar da vardır ama.

KEŞFETYENİ
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları

Cadde | 06.06.2025 - 07:41

Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte birçok ünlü isim sezonu açtı. Ayrılık iddialarında yer alan Cemre Baysel'den Yunanistan'a giden Afra Saraçoğlu'na kadar... İşte ünlü isimlerin plaj tarzı.

Yazarlar