Pazar “Ne yaptığını iyi bilen biriyim”

“Ne yaptığını iyi bilen biriyim”

22.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

İkinci solo albümü “Rüya Bitti”yi çıkaran Öykü Gürman: “Ben farklı tarzlarda şarkı söylemeyi, Badem grubuyla, Müslüm Gürses’le düet yapmayı seviyorum. Bu benim için bir arayış değil. Kafamda her şey net, ne yaptığını iyi bilen biriyim”

“Ne yaptığını  iyi bilen biriyim”

Son olarak reyting kurbanı “Urfalıyam Ezelden” dizisinde Ceylan karakteriyle karşımıza çıkan Öykü Gürman konuşmayı, kendini anlatmayı seviyor. Konuşurken bir yandan da not alıyor. Gürman’la yeni albümü “Rüya Bitti” vesilesiyle buluştuk ve öğrendik ki ona iki sinema filmi teklifi gelmiş, senaryo okuyormuş. Gürman şarkı söylemenin dışında oyunculuğu da çok sevmiş. Kendini öykü anlatıcısı olarak tanımlıyor. “Hep güzel şeyler anlatmak istiyorum” diyor. Bakalım neler anlatıyor?

Haberin Devamı

“Rüya Bitti”nin üzerinde ne zamandan beri çalışıyorsunuz?

Aslında 1.5 yıl kadar oldu biteli ama gündemle alakalı durumlar sebebiyle piyasaya çıkışı ertelendi. Her zaman olumsuz şeyler yaşanıyor ve yaşanacak ama ben sosyal olaylara fazla duyarlı olduğum ve ülkede
kötü bir şey olurken yalandan da olsa çıkıp gülemeyeceğim için doğru zamanı bekledim.

“Oyunculuğun büyüsü hiçbir şeyde yok”

Beklerken değişiklik oldu mu?

Oldu tabii. Zaten ses eğitimi bölümünde okuduğum için Türk Sanat Müziği, Türk halk müziği ve türküler söylüyorum. Bu albümde Flamenko aranjelerde ve cover’larda kararsız kaldım. Berk ile daha fazla eser yapmak istiyordum ama o bana kardeş indirimi yapmadığı için bir şarkıyla sınırlı kaldık. Biraz pahalı çalışıyor kendisi, kardeş olmamız birbirimize karşı anlayışlı davranacağımız anlamına gelmiyor. Bu albümün çok akustik, yalın ve yumuşak duyulmasını, sakin olmasını istiyordum. Çünkü hayatta en önemli şey sadeliktir.

Haberin Devamı

Albümünüzün tek bir tarzı yok gibi sanki.

Evet, çok çeşitli diyebiliriz. Çok fazla tarzda şarkı söyleyebiliyorum ve insanlarda kafa karışıklığı yaratıyor olabilirim. Çünkü etiket meraklısı bir toplumuz. Popçu, türkücü gibi kalıpları çok severiz. Ama ben farklı tarzlarda şarkı söylemeyi, Badem grubuyla, Müslüm Gürses’le düet yapmayı seviyorum. Farklı tarzlarda şarkı söylemek benim için bir arayış değil. Kafamda her şey çok net, ne yaptığını iyi bilen biriyim. Sadece söylemekten keyif aldığım ve sesime yakışan şarkıları seçmek için çabam oldu bu albümde. Sesinize uygun şarkı seçmediğiniz zaman mevcut zenginliğinizi de gösteremiyorsunuz. Ama elbette popüler bir albüm yaptım ve elbette dizide söylediğim “Kınıfır Bed Renk Olur”
türküsünü de koyacağım albüme.

Yoğun talep üzerine koydunuz o zaman türküyü...

Kesinlikle. Çünkü o türküyü diziyle birlikte yeniden gündeme getiren benim; benim yorumum, Cem Yıldız’ın aranjesi... Dizide oynayan herkesin emeği var.

Zaten şarkıcısınız. Oyunculuğu da tecrübe ettiniz. İkisini karşılaştırsanız...

Öncelikli olarak şarkıcıyım. Oyunculuk ise gerçekten çok meşakkatli. Şarkı söylemek çok başka ama oyunculuk, bir karaktere can verme, onu yaşatma duygusu... Başka biri o ve onun büyüsü de hiçbir şeyde yok.

Haberin Devamı

“Ot, LeMan okurum”

Sahnede olmak nasıl bir his?

Çok güzel, insan güçlü hissediyor kendini.

Çalışmadığınızda neler yaparsınız?

Pilates yapmayı çok seviyorum. Bir dönem kick boks yapmıştım, tekrar yapmak istiyorum. Yazarım elimden geldiğince bir kelime, bir cümle, beni böyle heveslendirecek bir şey... Kitap, şiir okumayı çok severim. Ot, Kafa, Uykusuz, LeMan okurum. Müzik dinlemek de ciddi bir iş benim için. Mesela mumlarım vardır, onları yakarım, müzik açarım...Rock da, lounge da dinlerim. Norah Jones, Melody Gardot, Rihanna, Beyonce severim. Beslenmek için de Flamenko dinliyorum.

“Yavuz’la çalışmak bence dünyanın en mutluluk verici şeyi”

Söz de yazıyorsunuz...

Evet, iki şarkım var albümde. Biri “O Başka”, biri “Yağmur Damlası”. “O Başka”yı söz olarak daha fazla seviyorum çünkü “zaman yasta” ve “geçer dünyadan yine sonsuz aşklar” diyor. Bence herkes dünyadan aşkla geçer, bir şeye âşık olarak geçer, geçmelidir yani çünkü insan olmanın, bir insanın kalbinin olmasının sebebi bu olmalı, aşk olmalı.

Haberin Devamı

Albümdeki şarkıların hepsinin aşkla ve aşk acısıyla ilgili olması bu sebeple mi?

Dünya bunun üzerine kurulu. Bütün şarkılar kadın-erkek ilişkilerini anlatmıyor mu sizce de? Herkes birbirini üzüyor, herkes birbirini seviyor. Acılar da olacak ama bu özellikle seçilmiş bir şey değil, ki ben çok mutluyum özel ilişkimde, onunla ilgili bir sıkıntı yok. Şarkı sözlerini yazarken bana bir şey hissettireceğini düşündüğüm kelimelerin peşinden gidiyorum.

Yavuz Bingöl’ün de katkıda bulunduğu yerler var albümde değil mi? Nasıldı birlikte çalışmak?

Evet, vokal yaptı, bağlama çaldı. Onunla çalışmak bence dünyanın en mutluluk verici şeyi. Çünkü özel ilişkinin dışında o çok iyi bir müzisyen. Ondan öğrenecek çok şey var. Yavuz çok motive eder. Stüdyoda okumaları yaparken, mesela o saz çalarken ben böyle dalıp gittim. Ama eleştirir de; kıracağım mı, üzeceğim mi diye düşünmez. Çok gerçekçi yaklaşır, beğenmezse söyler.“Disiplinli, detaycı hatta obsesifimdir”

Haberin Devamı

Hüsranla sonuçlanan işlerden biri oldu “Urfalıyam Ezelden”...

Bu kadar çok izlenen, sevilen bir dizinin devam etmemesi hepimizin içinde bir yara olarak kaldı. Nişantaşı’nda erkek berberi bile camın önünden geçerken beni “Ceylaan!” diye durdurup “Kınıfır”ı söylemeye başladı. “Biz seni çok seviyorduk” dedi. Şimdi üzerinden zaman geçince çok mutluluk verici bir anı bırakmışız gibi hissediyorum ama bir tarafım da çok acıyor. O karakterler için üzülüyoruz.

Sizin ilk deneyiminizdi bu dizi. Çok da başarılı insanların olduğu bir setti. Meral Çetinkaya, Settar Tanrıöğen, Zuhal Olcay...

Evet, onların varlığı beni yaşattı Ceylan olarak. Çok sevdim oyunculuğu. Ben karakter olarak da çok sorumluluk sahibi, disiplinli, detaycıyımdır hatta obsesifim diyebilirim. Dolayısıyla detaylara takılıyorum ve oyunculuk da o detaylarda saklı. Bir el, bir göz hareketi çok şey anlatıyor. Onların samimi olduğunu hissettiğim her an gerçekti; ağlamalarım, konuşmalarım...