PazarOlaylı düğünün öteki yüzü

Olaylı düğünün öteki yüzü

05.08.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Özyeğin çiftinin düğünü kamuoyunun gündemine hep ıstakoz zehirlenmeleriyle geldi. Oysa bu "şanssız" düğünün arka planında işinde uzman birçok kişi ve kuruluş vardı

Olaylı düğünün öteki yüzü

Olaylı düğünün öteki yüzü

Özyeğin çiftinin düğünü kamuoyunun gündemine hep ıstakoz zehirlenmeleriyle geldi. Oysa bu "şanssız" düğünün arka planında işinde uzman birçok kişi ve kuruluş vardı

MEHMET KENAN KAYA

Geçen hafta cumartesi gecesi Fransız Konsolosluğu’nun Tarabya’daki bahçesinde yapılan bir düğün hafta boyunca konuşuldu. Ama beklendiği gibi görkemi, başarılı organizasyonu ve dedikoduları ile değil. Düğün sahiplerini ve düzenleyenleri çok üzen tatsız bir kaza nedeniyle... Kaza malum: Yaz sıcağına dayanamayan ıstakozlar ve ardından gelen gıda zehirlenmeleri...

Düğünü profesyoneller hazırladı
Istakozlar hafta boyu konuşuldu. Zehirlenenler iyileşti, üzüntüler yatıştı ve konu kapandı. Ama o arada,
-ıstakozları saymazsanız- her yönüyle bir masal gecesini hatırlatan bu düğünün hoş yanları da ıskalandı. Oysa, Özyeğin çiftinin (Murat Özyeğin-Edvina Sponza) düğünü için koskoca, harap bir bahçe diriltilmiş, elektrik ve su altyapısı yeniden düzenlenmiş, 850 kişiyi ağırlayan masa düzeninden ortancalı pastalara, seyyar mutfaklardan fenerlere kadar her şey aylarca düşünülmüştü. Üstelik hepsi konusunda uzman birçok kişi ve kuruluş tarafından... Peki "kim onlar?" derseniz, işte size yılın en şanssız düğününün ardındaki insanlar...

"Pastadaki şekerleri 1,5 ayda hazırladık"
Senem Betil (Ahçı)
Dügünden önce Ayşen (Özyeğin) Hanım ve Edvina birlikte geldiler bana. Edvina’nın saçından masa örtülerine kadar düğünün bütününde bir beyaz ortanca konsepti olacağını söylediler, ne istediklerini çok iyi bildikleri için çok çabuk anlaştık. Klasik anlamda bir katlı pasta istemedikleri için onların kestiği pastayı oldukça sade hazırladık. 1 metre çapında çikolatalı bir pastaydı, üzerinde de öbek öbek beyaz ortancalar vardı. Bunun dışında her masaya, masada oturanların kendi kesecekleri 10’ar kişilik pastalar hazırladık. Onların üzerine de beyaz ortanca şeklinde şekerler koyduk. Bizim için en zor olan, şekerden yapılmış ortancaları hazırlamaktı. Bu çalışma yaklaşık 1,5 ay kadar sürdü."

Düğün pastasını Senem Betil’in, içki ve bar düzenlemesini Esra Çavuşoğlu’nun üstlendiği düğünde çevre ve müzik düzeni ile çiçekler Nature-Dolce’nin sorumluluğundaydı
Özyeğin çiftinin düğününde en çok yorulanların başında bahçe düzeninden gelin buketine, masa örtülerinden müzik organizasyonuna kadar birçok konuyla ilgilenen Nature-Dolce’nin ortakları Nilgün Bego ve Yonca Bagana geliyordu. Nilgün Bego’yla düğün öncesini ve sonrasını konuştuk.

Sektör sizi Nature Çiçek’le tanıdı. Yiyecek işine nasıl başladınız?
Yonca Bagana benim çok iyi müşterilerimden biriydi. Bir gün bana "Benimle iş yapar mısın?" dedi. "Yaparım Yonca," dedim, "ama bir tek şey yaparım. Benim bir home-made bir hayalim var." Bu, Yonca’nın da çok arzuladığı bir şeydi. Birlikte çalışmaya karar verdik ve her gün, her saat işimizin başında olarak bugüne geldik.

Özyeğin Ailesi’nin düğününü de siz organize ettiniz. Nasıl karar verdiniz Özyeğin Ailesi’yle çalışmaya?
Özyeğin Ailesi benim Nature Çiçek’e başladığımdan beri çok değerli müşterilerimdir. Oğullarını evlendirmeye karar verdikleri zaman bana gelip "Oğlumuza son derece doğal bir ‘garden party’ vermek istiyoruz, bu düğünü hazırlayabilir misin?" dediler. Bir iki toplantı yapıp, işin nasıl olacağını kararlaştırdık. Fransız Konsolosluğu da bize o gün bahçeyi düğünde kullanmamıza izin verdi. Toplantılarda "Düğünde sadece çim ve beyaz ortanca olsun, başka hiçbir şey olmasın" diye kararlaştırdık. Ve konsept gerçekten çim, mum ışığı, fenerler ve beyaz ortancalar üzerine kuruldu. Başka bir detay yoktu.

Organizasyonda hangi işleri siz yürüttünüz?
Gelin buketi, masa çiçekleri, masa örtüleri, bana aitti. Müzikte, İstanbul Gelişim Orkestrası ve kokteylde bir Latin grubu vardı. Bunlar benim organizasyonumun içindeydi.

Yiyecekleri kim hazırladı?
Pasta, Senem Betil tarafından hazırlandı. Bana göre dünyanın en güzel pastasını yaptı. İçki ve bar düzenlemesi Esra Çavuşoğlu tarafından organize edildi. Tüm garsonlar ve yemekler de Chef’s ve Park Orman’ın sorumluluğundaydı.

Peki zehirlenmelerin sorumluluğu kime aitti size göre?
Chef’s’in, Park Orman’ın ve tabii ki garsonların.

Neden garsonların?
Çünkü rahatsızlananlar olduğu kadar, rahatsızlanmayanlar da var. Bence profesyonel bir garson, o tabağı pas etmez. Her şey olabilir. Evde yaptığımız yemekte bile olabilir bu. Canlı bir balık alırsınız, sıcaktan, güneşten ters dönebilir bir anda. Fark edip, çöpe atarsınız. Eğer garsonlar profesyonel olsaydı fark edip insanlara pas etmezlerdi. Bu kadar uğraştan sonra kimsenin Özyeğin Ailesi’ni bu kadar üzmeye hakkı yoktu. Ve tabii beni de...




PAZAR




























KEŞFETYENİ
Bu sözler kavga çıkaracak! Rabia Soytürk'ün Caner Topçu açıklaması olay oldu
Bu sözler kavga çıkaracak! Rabia Soytürk'ün Caner Topçu açıklaması olay oldu

Cadde | 08.05.2025 - 10:07

Ünlü oyuncu Rabia Soytürk'ün rol arkadaşı Caner Topçu için yaptığı açıklama magazin gündemine bomba gibi düştü.

Yazarlar