Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Frieze’in hikâyesi, 1991 yılında Londra’da yayımlanan bir kültür-sanat dergisiyle başladı.

Amanda Sharp ve Matthew Slotover tarafından kurulan bu dergi, kısa sürede çağdaş sanat çevrelerinin dikkatini çekti.

2003’te Regent’s Park’a kurulan bir çadırın içinde ilk sanat fuarını gerçekleştirdiklerinde ise kimse bu küçük girişimin, ileride küresel sanat piyasasını sarsacak dev bir markaya dönüşeceğini tahmin etmiyordu. Bugün Frieze, yedi farklı uluslararası fuarı, prestijli dergisi ve Londra’daki No. 9 Cork Street adlı galeri alanıyla dev bir ekosistem.

Haberin Devamı

200 milyon dolarlık sanat markasına dönüştü

Ve artık yeni bir sahibi var.

Geçtiğimiz günlerde Frieze’in 200 milyon dolarlık bir anlaşmayla Hollywood’un güçlü ismi Ari Emanuel’e satıldığı açıklandı.

Peki ama Ari Emanuel kim?

Eski Endeavor CEO’su, aynı zamanda spor, medya ve eğlence dünyasında yıllardır kritik roller üstlenen bir figür.

Frieze’in zaten 2016’dan beri bağlı olduğu Endeavor, bu yıl Silver Lake tarafından 25 milyar dolarlık bir anlaşmayla özelleştirildi.

Emanuel ise bu satışın ardından CEO’luk koltuğunu bıraktı ama belli ki Frieze’i bırakmak istemedi.

Emanuel’in yeni kurduğu ve bir yatırımcı konsorsiyumu tarafından desteklenen şirket, Frieze’in yedi fuarını, dergisini ve Londra’daki galeri mekânını satın aldı.

Satış, New York’taki Frieze fuarının açılmasına günler kala açıklandı. Frieze New York dün The Shed’de, 67 galerinin katılımıyla açıldı. Frieze, daha da büyürken, bu kez yönünü hem Hollywood’a hem de küresel yatırım dünyasına çevirmiş durumda.

Bu gelişme aslında uzun süredir konuşuluyordu.

2023 sonbaharında Endeavor’un bazı etkinliklerini, tenis turnuvalarını ve sanat fuarlarını elden çıkarmak istediği kulislerde dolaşmaya başlamıştı.

Emanuel’in bu satışlara talip olması, ardından da 100 milyon dolardan fazla fon toplamasıyla Frieze’in yeni kaderi belli oldu.

Peki bu ne anlama geliyor?

Öncelikle, sanat fuarlarının artık sadece sanatla ilgili olmadığını net şekilde gösteriyor.

Frieze artık bir kültür yatırımı değil, ciddi bir finansal araç.

Ari Emanuel’in açıklamaları da bunu doğrular nitelikte: “Frieze her zaman benim için ilham kaynağı oldu. Ekipleriyle neredeyse on yıldır çalışıyorum ve bu topluluğun gücüne birebir tanık oldum”.

Haberin Devamı

Ama satır aralarında başka bir mesaj var: Frieze artık küresel ölçekte bir medya, kültür ve sermaye platformu.

Frieze’in 2023 yılında Chicago Expo ve New York’un köklü Armory Show’unu da satın alması, aslında bu büyümenin ön habercisiydi.

Brexit sonrası sanat piyasasının Londra’dan kısmen uzaklaştığı bir dönemde, Frieze’in ABD’ye daha sağlam kök salması önemli bir strateji olarak görüldü.

Art Basel Miami Beach gibi devlerin baskısını artıran bu hamle, Frieze’in global piyasadaki yerini daha da sağlamlaştırdı.

2024 Frieze Londra edisyonunda fuarın yapısı da değişmişti.

Büyük galeriler artık fuarın arkasına yerleştirilmiş, girişe genç sanatçılar ve galeriler taşınmıştı.

Kimi bu düzeni keşif için heyecan verici buldu, kimi gözünün yorulduğunu söyledi.

Peki ama satışlara ne oldu?

Fuardan önce bile büyük oranda tamamlanmıştı.

Ekonomi iyi olmasa da, galericiler memnundu.

Haberin Devamı

Özellikle Türkiye’den gelen koleksiyonerlerin ilgisi bir kez daha dikkat çekti.

Bugün geldiğimiz noktada Frieze sadece bir sanat fuarı değil.

Dergi olarak başladığı yolda şimdi Ari Emanuel’in yönetiminde, sanat piyasasıyla Hollywood’un, galeri dünyasıyla sermayenin buluştuğu bir platform.

Bu yeni dönemde Frieze’in etkisi sadece sanatla sınırlı kalmayacak gibi görünüyor.

Hatırlatalım, Frieze New York 11 Mayıs’a kadar devam ediyor.