PazarÖp öp öp doyamayanlar için iki kitap

Öp öp öp doyamayanlar için iki kitap

22.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Öpüşmenin bilimi, tarihi mi olurmuş demeyin. Bu konu üzerine iki koca kitap çıktı: “Öpüşmenin Tarihi” ve “Öpüşmenin Bilimi”. Bu kitaplar sayesinde işe bilimsel yaklaşıp daha iyi öpüşür müsünüz bilemeyiz ama öpüşmenin bilimsel olarak kanıtlanmış faydalarını görünce öpüşmek istersiniz belki

Öp öp öp doyamayanlar için iki kitap

Aman öpüşmek nedir ki, iki insanın dudakları birbirine değiyor, arada da birtakım sıvılar alınıp veriliyor” deyip geçmeyin. Öpüşmek denen şey öyle bir deryaymış ki son iki ayda hakkında iki koca kitap çıktı: “Öpüşmenin Bilimi-Dudaklarımız Bize Ne Anlatır?” (Alfa Yayınları) ve “Öpüşmenin Tarihi-Popüler Kültürün Doğuşu” (Doğan Kitap). İkisi de ciddi araştırmalara dayanıyor; işin bilimsel yanını, tarihini, popüler kültürdeki yerini uzun uzadıya irdeliyor. Ama konu öpüşmek olunca insanın canı bu kadar ciddi olmak istemiyor. Sadece öpüşmek istiyor. Sonra da daha çok öpüşmek.

Haberin Devamı

Öpüşürken beyne fazladan oksijen gider

Yine de işin bilim kısmına bir bakıp çıkacak olursak “Öpüşmenin Bilimi” kitabında diyor ki: “Başımızı öpüşmek için uyumlu hale getirirken aynı zamanda yüz kaslarımızı emmeye hazır hale getirmek amacıyla ağzımızı da hazırlamak zorundayız. Dudaklarımızın şeklini değiştirebilmemizi nispeten kolaylaştıran orbikülaris oris kası (dudak çevresi kası) özellikle cilveleşme sırasında ağzımızın dış kısmında hareket eder. Bu arada zygomaticus majör (üst elmacık kemiği kası), zygomaticus minör (alt elmacık kemiği kası) ve levator labii superioris (tiksinti mimiğini belirginleştiren ve üst dudağı kaldıran kas) ağız ve dudak köşelerini yukarı çekmek için birlikte çalışırken; depressor anguli oris (alt çene kemiğinin ön ve yanlarından çıkarak ağız açısında sonlanan kas) ve depressor labii inferioris (alt dudağı aşağı çeken kas) ve ağız alt dudak köşelerini aşağı çeker. Bu sadece bir başlangıçtır...”

Haberin Devamı

Nasıl? Okurken yoruldunuz değil mi? Bunca girdiğimiz zahmete değiyor mu peki? Ne yalan söyleyelim bazı öpüşmeler değmiyor. Neyse ki tutkulu bir öpüşmenin faydaları da var: “Kan damarlarımız genişler ve beyne normalden daha fazla oksijen gider. (...) Öpüşme tam bir egzersiz sayılmaz ama sıklığıyla birlikte ve yoğunluğuna ve de uzunluğuna bağlı olarak birkaç kalori yaktırır.”

Romantik öpüşme Orta Çağ’da başlamış

Her yeni ilişkinin ilk günlerindeki o heyecan hepimizin aşina hatta hastası olduğu bir duygudur. Hani partnerimizi öpmelere doyamadığımız o zamanlar. Bunun da sebebi bilimsel olarak açıklanıyor kitapta: “Öpüşme söz konusu olduğunda en önemli nöro-ileticilerden biri, bize zevk duygusu hissettirecek bir ödül beklentisiyle ilişkili doğal bir ilaç türü olan dopamindir. Tutkulu bir öpüşme sırasında heyecanlandığımızda, mutluluk ve arzu hücumundan dopamin sorumludur ve aynı zamanda çoğumuzun neredeyse bir bağımlılık gibi yeni bir romantizmle bağlantılı olarak deneyimlediği saplantılı düşüncelere neden olabilir. Bu nöro-ileticinin beynimizin bir çizgi kokainle aynı bölümü uyarıyor olması şaşırtıcı değildir. (...) Bütün ilişkilerde yenilik nispeten daha çabuk söner ve biyolojimiz dopaminin sağladığı ‘coşkunun’ süresine bir sınır koyar.”

Haberin Devamı

Peki ya o unutulmaz ilk öpücük? Sahiden unutulmuyormuş; kitapta yer alan bilgiye göre ilk öpüşmemizin detaylarını yüzde 90’a kadar hatırlıyoruz. 500 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre bu kişilerin çoğu ilk cinsel deneyimlerine kıyasla daha etkili bir şekilde ilk öpüşme deneyimlerini hatırlamışlar.

“Öpüşmenin Tarihi” kitabı ise adından da anlaşılacağı üzere bu eylemin tarihine odaklanıyor. Kitabın iddiası şu: Romantik öpüşmenin tarihi Orta Çağ’da başlar. Düşünsenize bugün günlük hayatımızın bu kadar içinde olan bu eylem Orta Çağ’dan önce yok. Peki insanlar Orta Çağ öncesi öpüşmüyorlar mıydı? Elbette öpüşüyorlardı ama romantik bağlamda değil. Yoksa insan şöyle dolgun, azıcık pembemsi, hafif de ıslak bir çift dudak görünce
öpmeyip de ne yapacak?

Kitaba göre bir selamlaşma işareti olarak öpüşmenin kökenleri ise eskiye dayanıyor. Mesela öpücük göndermek Mezopotamya’da tanrıların beğenisini kazanmak için ortaya çıkmış. İran’da eşit statüdeki bir adam dudaklarından, bir kademe daha düşük statüdeki adam ise yanağından öpülerek selamlanırmış. Slav kültürlerinde ise iki erkeğin dudaktan dudağa öpüşmesi geçmişte ve günümüzde selamlaşma kurallarının bir parçası.

Haberin Devamı

Biz hep Batı’nın “ahlaksızlığını” almışız!

Ülkemizde sokakta öpüşenlere ayıplayarak, kızgınlıkla ya da nefretle bakılmasının sebebini de bu kitapta bulmak mümkün: “Afrika, Pasifik ve Amerika kültürlerinde öpüşmek ya hiç yokmuş veya en azından Avrupalılarla temas kurulana ve öpüşme imgelerini dünyaya yayan küresel iletişim teknolojileri gelene kadar bilinmiyormuş. Bu kültürlerin çoğunda öpüşmek artık hoş
görülse de toplum içinde öpüşmek, Batı’dan alındığı için, hâlâ uygunsuz veya en azından istenmeyen bir şey olarak görülüyor.”

Kitapta öpüşmenin biyolojik ve evrimsel kökenleriyle ilgili teorilere de yer verilmiş. Bunlardan en ilginci ise dudaktan öpüşmenin, cildimizi ve saçımızı yağlandıran bir madde olan sebum transferi ihtiyacından kaynaklandığı. Sigmund Freud ise tahmin edilebileceği üzere bu
konuyu da getirip annemize bağlıyor. Ona göre öpüşmek bir “kalıntı eylem”dir, anne memesi emmeye bilinçsiz bir geri dönüştür.

Haberin Devamı

Yine aynı kitapta öpüşmenin tarihteki izi edebiyatta, resimde, heykelde de aranıyor. Ve elbette sinemada. 1926 yapımı “Don Juan” filmi mesela beyazperdede en fazla öpüşme sayısına sahip olmakla övünürmüş. Don Juan’ı canlandıran John Barrymore film boyunca
191 kez öpüşmüş. Maşallah! Sinema tarihinin en uzun öpüşmesi ise “Amerikan Gençliği” filmine ait (2005), 6 dakikanın üzerinde.

“Öpüşmenin bilimi”

En uzun öpüşme 31 saat sürdü

- Kayıtlara geçen en uzun öpüşme, 2005 yılında Londra’da gerçekleşti. 31 saat, 30 dakika ve 30 saniye sürdü.

- 2003 yılında Joni Rimm adında bir kadın şimdiye kadar açık artırmada satılan en pahalı öpüşme için 50 bin dolar ödedi ve bir AIDS yardım etkinliğinde oyuncu Sharon Stone’u öpme ayrıcalığını elde etti.

- Öpüşmek için yaklaştığımızda yaklaşık üçte ikimiz başımızı sağa eğeriz.

- Yüzde 95’ten fazlası zararsız tür olmasına rağmen 278 bakteri kolonisi öpüşen kişilerden birbirine geçebilir.

“Öpüşmenin Tarihi”

Düzenli öpüşen erkekler daha uzun yaşar

- Almancada farklı öpüşme türlerini betimleyen 30 kelime var. Öte yandan bazı toplumların bu eylem için bir kelimesi yok.

- Amerikan kadınları, tahminen, evlenmeden önce ortalama olarak 79 erkeği öpüyor; Amerikalıların yüzde 92’sinden fazlası 14 yaşından önce öpüşüyor ve eşlerini düzenli olarak öpen erkekler, öpmeyen erkeklerden beş yıl daha fazla yaşıyor.

- MS 3’üncü yüzyıl civarında, cinsel tekniklerin bir araya getirildiği bir eser olan “Kama Sutra”da dudaktan öpüşmek cinsel eğlencenin ve oyunların bir parçası olarak tasvir edilir.

KEŞFETYENİ
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu

Cadde | 07.06.2025 - 08:44

Son dönemin en popüler oyuncularından Kubilay Aka, imaj değişikliğine gitti. Saçlarını pembeye boyayan Aka, sevgilisi Hafsanur Sancaktutan ile dudak dudağa bir fotoğrafını da sosyal medyada paylaştı.

Yazarlar