Pasifik'i Vaimiti'yle geçecek

Akın Öngör'ün seyahatnamesi Manisa Akhisar'da, herkesin imkansız dediği bağda şaraplık üzüm yetiştirdi. Şarapları Selendi markasıyla bu yaz piyasada olacak. Eşi Gülin Öngör adına kız meslek lisesi yaptırıyor. Bodrum'da kurmayı planladığı liderlik okulunun peşini de bırakmış değil. Atlantik'i geçti... Birkaç gün içinde muhtemelen Pasifik'e yelken açıyor olacak.Ressam arkadaşı Birol Kutadgu ile birlikte çıkacağı yolculukta yeni başladığı kitabını da yazacak olan Öngör, "Bu kitapta ne edebiyat ne de ticaret endişesi var. Sadece gençlere umut veren bir kitap olsun istiyorum" diyor.Öngör'le son hazırlıklar için geldiği Bodrum'daki evinde; köpekleri Ceviz, Mistral ve Nisan'ın eşliğinde konuştuk. Garanti Bankası Genel Müdürü Akın Öngör, 20 milyar dolarlık bir aktifi yönetirken, hem de henüz 55 yaşındayken kendini emekliye ayırmıştı. Ama amacı pijama ve terliklerini giyip yaşlanmayı beklemek değildi. Hayatın ikinci perdesini istediği gibi oynamaktı. Çok büyük bir denize gidiyoruz. Deniz büyük, dalgalar büyük... Muhteşem manzaralar var. Güneşin doğuşunu ve batışını görmek için sabırsızlanıyorum. Denizi çok seviyorum ama çok da tehlikeli. Düşen insan okyanusta kayboluyor. En büyük tehlike o... Bir numaralı kuralımız da denize düşmemek! Üç sene önce kasımda Atlantik yolculuğuna başlamıştım. İspanya'dan beş kişilik bir ekiple yola çıkmıştık. 22 metrelik bir tekneydi. Yolculuk 17 gün sürdü. Denizde başka tekne bile görmedik. Gökyüzü, deniz ve bulutlar... Atlantik'i geçerken kaptan, "Apandisin üstünde mi?" diye sormuştu. Şaşırmıştım... "Her şeyi çözeriz ama apandis patlarsa çözemeyiz" demişti. Bu daha uzun bir yolculuk olacak. 16-17 Mart civarında başlayacağız. 2,5 ay sürecek. Haziran başında döneceğim. Atlantik'i de geçmiştiniz ama bu daha uzun, daha tehlikeli, daha ilginç bir yolculuk. Heyecanlı mısınız? Sağlığımla ilgili gerekli kontrolleri yaptırdım. İlaç stoku yaptım. İlaçların çoğu yaralanmalarla ilgili. İp kesebilir... Fırtına, şiddetli dalgalar olabilir... Milli basketbolcuyum. Eski sporcu olduğum için disiplinliyim. Ama yolculuktan önce fit olabilmek için sporuma daha çok dikkat ettim. Tekne yelkenli olduğundan yolculukta da sürekli spor yapmış olacağız. Gıdama da dikkat ediyorum. Sağlığımla ilgili daha özenli olmaya çalıştım. Ne de olsa 61 yaşındayım. Özel hazırlıklar yaptınız mı? "Riskli olduğunu biliyorum" Aileden kimse yok. Eşim belli yerlere uçacak. İki kez görüşeceğiz. Ressam arkadaşım Birol Kutadgu ile gidiyoruz. Riskli olduğunu biliyorum. Bizde herkes kendi hayat hikayesini yazar. Hayatın akışında da herkes kendi dilediği yolda gider. Zorlama yok. Kızım New York Üniversitesi'nde siyaset bilimi eğitimi aldı. Daha sonra şef olmak istediğini söyleyip bir yıl French Culinary Institute'a devam etti. Şimdi bir Japon lokantasında şef olarak çalışıyor. Oğlum New York'ta iletişim okuyor. Hepsi kendi tercihleri. Aileden başka kimsenin de denize bu kadar ilgisi var mı? Gelmek isteyen oldu mu? Atlantik yolculuğum Karayipler'de bitmişti. Şimdi yolculuğa kaldığım yerden, yani Karayipler'den başlayacağım. Panama, Venezüella, Coco Adaları, Galapagos Adaları, Markiz Adaları geçeceğimiz noktalar. Yolculuk Tahiti'de bitecek. Beni en çok heyecanlandıran yerlerden biri Galapagos... Darwin teorilerini geliştirirken burada ilham almış. Öyle canlılar, balıklar var ki... Dünyanın başka yerlerinde değişime uğramış canlılar Galapagos'ta değişime uğramadan yaşamlarını sürdürüyor. Bu yüzden çok heyecanlanıyorum. Tahiti de ünlü ressam Gaugin'in gidip de dönmediği yer. En çok nereleri görmek için sabırsızlanıyorsunuz? "Dalacak, balık avlayacağız" 40 metre uzunluğunda, 48 metrelik tek direkli Fransız yapımı, lacivert-bordo bir tekne... Adı Vaimiti. Lüksemburg bayrağı var. Vaimiti, Tahiti dilinde okyanus suyu anlamına geliyor. Normal seyirde yedi kişilik bir ekip bizimle olacak. Büyük Okyanus'u geçerken sekiz-dokuz kişi olacağız. İnternet bağlantısı, sahil güvenliklerle bağlantılar, deniz suyunu kullanma suyuna çeviren motor, hidroforlar, yemek stoku için dondurucular var. TV, uydu, müzik sistemi, ekmek yapma makinesi var. Teknede o fırın kokusu çok güzel oluyor. Teknenin özellikleri nasıl? Yelken yapmak benim için büyük keyif. Ekip var ama o ekiple birlikte biz de çalışacağız. Ekibe yardım edeceğiz. Meditasyon yapmayı seviyorum. Kitap okuyacağım. Dalacağız, balık avlayacağız. Müzik dinleyeceğim. Fotoğraf çekeceğim. Ipod'umu yanıma alıyorum. Bir arkadaşım 4 bine yakın parça yükledi. Rock'tan Türk müziğine kadar... Birol'un da güzel resimler yapacağını umuyorum. Kitap yazıyorum. Başlayalı üç ay oldu. İki senede tamamlamayı düşünüyorum. Dizüstü bilgisayar, ses kayıt cihazı, DVD oynatıcımı alıyorum. Günde iki-üç saat yazma işini disiplinli olarak sürdüreceğim. Denizde 2,5 ay çok uzun bir zaman. 24 saat nasıl geçecek? Genel... Ne edebiyat endişesi ne de ticari endişe var. Sadece gençlere umut veren bir kitap olsun istiyorum. Ben hayata sıfırdan başladım. Memur bir anne-babanın çocuğuydum. Bu ülkede dürüst, düzeyli insanların da bir şeyler yapabileceğini göstermek için yazıyorum. İlginç öyküler var. Bankacılık sırları, sansasyonlar değil bunlar. İlgi duyulabilecek bir kitap olacağını düşünüyorum. Şu Atlantik geçişinde yaşadığım tecrübeler bile anlatmaya değer. Yaşamın akışı içinde değerini bilmediğimiz şeyler var. Onlar her an elimizin altında ama ne kadar kıymetli olduklarını yokluklarında anlıyoruz. Ekmek gibi, su gibi. Zaman da öyle. 20 yaşındayken zaman sadece zaman demek. 50 yaşında? Daha sonra? Her anı değerlendirmek istiyorsunuz. 55 yaşında emekli olurken bunları düşündüm. Yapmak istediğim şeyleri yapabileyim diye emekli oldum. Ne kadar sağlam bir yapıda olursanız olun, 75 yaşından sonra bazı şeyleri göze alamazsınız. Bankacılıkla ilgili bir kitap mı? Olsa herhalde Tahiti'den, bu kez bıraktığım yerden başlardım. Tahiti'den sonrasını düşünmek lazım. Ama 61 yaşındayım. Olabilir mi bilmiyorum? Yüklü bir maliyeti de var. Ayrıca görmek istediğim başka yerler var. Sadece yelkenliyle olması gerekmiyor. Çin'de "Shangay Garanti Bankası şubesi olsun" diyen kişi benim. Ama Çin'i görmedim. Tayland'ı, Vietnam'ı, Katmandu'yu merak ediyorum. İzlanda'yı da çok görmek istiyorum. Burada Hakkari, Doğubeyazıt gibi görmek istediğim yerler var. Döndüğümde başladığım işleri geliştirmeye devam edeceğim. Yeni bir yolculuk olacak mı? Bu yolculuktan sonraki planlarınız neler? "Bağların yetişmesi için dört-beş yıl beklememiz gerekecek" Akhisar'daki bağa ek olarak Sarnıç'taki ikinci bağımızda çalışmalara başlıyoruz. Bunlarla birlikte toplam 76 dönüme ulaşacağız. Şu an Selendi markalı şarabımızı 5-6 bin şişe üretiyoruz. Sarnıç'taki bağlarla üretimimiz 30-40 bin şişeye çıkacak. Sarnıç'taki bağlardan daha kaliteli şarap olacağını tahmin ediyorum. Denizden 800 metre yüksekte, Toscana kadar güzel. Ama bağların yetişmesi için dört-beş yıl beklememiz gerekecek. Sarnıç'tan ilk şarap 2010'da çıkacak. İçmek 2011'i bulacak. Selendi'nin etiketleri de hazır. Sanırım haziranda döndüğümde o da piyasada olacak. Selendi'nin amortisman çıktıktan sonraki geliri Gülin Öngör Kız Anadolu Meslek Lisesi'nin inşaatına gidecek. Okulun yüzde 40'ı tamamlandı. Şarapçılık işi nasıl gidiyor? Evet. Karayipler'den Pasifik gezime çıkmadan önce 13 Mart'ta Harvard Business School'daki resepsiyona katılacağız. Orada beş yıldır konferanslara katılıyorum. Liderlik ve değişim yönetiminde vaka çalışması olarak benim Garanti Bankası'ndaki genel müdür olduğum dönemi inceliyorlar. Bu sene yeni bir vaka çalışması yapmışlar. "Akın Öngör's Journey / Akın Öngör'ün Seyahatnamesi" başlığında. Genel müdürlüğü bıraktıktan sonraki yaşamımı konu ediyor. Okul yapma çalışmalarımı, bağcılık ve şarap üretimi, bunun amortisman sonrası gelirinin kullanılması ve Bodrum'daki liderlik merkezini konu alıyor. Hiçbiri para kazanmaya yönelik değil. Toplumsal çalışma olarak görüyorlar. Bodrum'daki okulun peşini bırakmış değilim. Ama hâlâ fon bulma aşamasındayız. Henüz hedefe ulaşmış bir proje değil. Harvard öğrencileri bu konuda da öneri getirecek. Sizinle ilgili bir inceleme yapılıyormuş...