Diğer 41 kere maşallah!

41 kere maşallah!

11.08.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kendi dalında yarışan en yaşlı sporcu, 41 yaşındaki Özbek cimnastikçi Oksana Chusovitina, “Yedi tane olimpiyata katılacağımı hiç düşünemezdim. Ancak işin garibi hâlâ yarışacak enerjim var” diye konuştu

41 kere  maşallah

Cimnastik serilerinde Tutya Yılmaz ile yarışan Oksana Chusovitina, Rio’da yedinci olimpiyatına katılmanın gururunu yaşıyor. 41 yaşındaki bir çocuk annesi tecrübeli cimnastikçinin oğlu Alisher, Tutya Yılmaz ile aynı yaşta.

Haberin Devamı

Özbek sporcunun özellikle artistik cimnastik gibi bir dalda bu yaşına karşın hâlâ mücadeleye devam ediyor olması, durumu daha da ilgi çekici kılıyor. Çünkü ABD Cimnastik takımının 22 yaşındaki kaptanı Alexandra Raisman, kendisine yaşından dolayı ‘nine’ diye hitap edildiğini söylüyor.

Raisman’ın yaşlı olarak nitelendirildiği, şampiyonlarını genelde 16-20 yaş arası dönemden çıkaran artistik cimnastikte Oksana’nın geldiği nokta hem şaşkınlık, hem hayranlık uyandırıyor. Olimpiyatlarda kendi dalında yarışan en yaşlı sporcu unvanını elinde bulunduran Özbek cimnastikçi, “Yedi tane olimpiyata katılacağımı hiç düşünemezdim. Ancak işin garibi bu dev organizasyonda yarışacak enerjiye hala sahip olduğumu hissediyorum” diyor.

Haberin Devamı

Eski olimpiyat ve dünya şampiyonu olan sporcu, “Gençken daha hızlıydım. Koşardım ve yorulmak nedir bilmezdim. Şimdi ise idmanı daha çok zihnimde yapıyorum. Beni en çok zorlayan şey sürekli değişen kurallar oluyor. Bunlara yeniden adapte olmak kolay olmuyor. 4 yılda bir kural değişiyor ve her seferinde yeniden başlıyorsunuz” diyerek, yaşının getirdiği sıkıntıları yaşadığını da itiraf ediyor.

41 kere  maşallah
Fedakâr anne

Anne olduğu dönem emekliye ayrılan sonra tekrar spora dönen sporcu, kan kanseri olan ve lösemi tedavisi gören oğlu Alisher’in yeniden sağlığına kavuşmasını, ‘Hayatımın en güzel anı’ diye nitelendiriyor.

Sovyet sistemi

Chusovitina 1975’te, Sovyetler Birliği’nde dünyaya geldi. Doğu bloğu, en iyilerini çıkardığı artistik cimnastiği adeta domine etmiş, her olimpiyatta kazanıyordu. Oksana’nın da bu spora ilgi duyması zor olmadı. Sovyetlerin sert sporcu yetiştirme sisteminden yetişti, bugüne değin pili tükenmeyen dayanıklılığını o günlerde inşa etti.