Baş tacı hocalar

Süper Lig’imiz, çok farklı bir sezonu geride bıraktı. Galatasaray’ın 25. şampiyonluğu ile beşinci yıldızı ve Türkiye Kupası’nı kazanarak başarısını taçlandırması, Fenerbahçe’nin Mourinho’lu kadrosuyla yarattığı hayal kırıklığının ötesinde Samsunspor-Beşiktaş arasındaki üçüncülük mücadelesi, alt sıralardaki kurtuluş mücadelesi unutulmaz maçlara sahne oldu. Büyük mücadeleyi sergileyen aktörlerin önündeki kahramanlar da teknik direktörlerdi. Futbolumuz, çok genç ve yeni hocalarla farklı bir gelişim sürecine girdi.
Dahası da var… Yerli yabancı ayrımı yapmadan gördük ki hemen her biri önemli gelişmeler sergiliyor. Hele bazı hocalarımız, kariyerlerinin tırmanma sürecini imzaladı. Yeni oyuncular, yeni taktikler, oyun planlamaları ile göz doldurdular. Geleceğe dönük maçlar için kalite mesajları verdiler.
Türkiye Futbol Federasyonu’nda yıllarca “Futbol Gelişim Direktörü” olarak görev yapan Oğuz Çetin, antrenörlerimizdeki yenilenme ve gelişimi keyifle izlediğini açıklıyor. Yılın en başarılı teknik direktörü olarak takdirleri toplayan Okan Buruk’un sırrını ise şöyle açıklıyor: “Antrenörlükte en önemli amaç, kendi adınızla anılan “antrenör takımını” yaratmak ve kazanmaktır. Dile kolay ama gerçekte çok zor bir iştir bu. Okan Hoca’nın başarısı, yerli-yabancı tüm oyuncularının, futbolcu ve hoca olarak saygısını kazanmasıdır. İşin bir de başkan ve yönetim kurulu yönü var. Burada en önemli unsur, güven duygusu yaratmak, hedefler ve kadro konusunda bekleneni vereceğini herkesi ikna ederek göstermektir. Okan Hoca bunu yaptı. Başakşehir’deki şampiyonluğundan sonra Galatasaray’da üç yıl üst üste aynı zaferi elde etmesi Okan Hoca’nın yıldızını parlatmıştır.”
Konuştuğum başka hocalar da var.. Çetin’le aynı konulara değiniyorlar: “Bugün Süper Lig’de kariyer yapan hocaların ortak özelliği, futbolculuk dönemlerinde üst düzey oynamalarıdır. Farklı tip ve karakterde oyuncuları ortak bir oyun anlayışı ve felsefede bir araya getirmek, isteklerini anlaşılır biçimde anlatmak ve paylaşmak çok önemli.”
Antrenör dostların çoğu “Arda Turan’ın Eyüpspor’daki başarısını kanıtlayıp, Shakhtar Donetsk’den gelen teklifi kabul etmesi meslektaşları açısından başarılı bir örnektir” diyorlar.
Yenilerden en çok takdir edilen hoca Çağdaş Atan.. Başakşehir Teknik Direktörü’nün UEFA Pro Lisans’ı çok erken yaşta aldığı ve önemli tecrübeler edindiği söyleniyor. Bildiğiniz gibi, Çağdaş Hoca son Galatasaray maçından önce Başakşehir’deki görevini iki yıl daha uzatan sözleşmeyi imzalamıştı. Profesyonel futbol oynamadığı halde öğretmenlikten antrenörlüğe geçen Çaykur Rizespor’un enerjik hocası da başarısını sürdürenlerden. Bu arada Konyaspor’da atlet bir takım yaratarak korkusuz bir sezonu imzalayan Recep Uçar’ı da alkışlamak gerekiyor. Sergen Yalçın, hemen tüm antrenörlerin futbol bilgisi ve cesaretine hayran olduğu bir usta. Ancak istikrarlı kararlar alması öneriliyor. Burak Yılmaz, hem karakteri hem de kalitesiyle başarılı süreci sürdürüyor. Selçuk İnan Kocaeli’nde yeni bir mücadeleyi imzaladı. Hatayspor’da Murat Şahin de her şeye rağmen başarısını kanıtladı.
Yabancılardan Alman Thomas Reis, Samsunspor’da, Hırvat uyruklu Boşnak Sergei Jakiroviç Kayserispor’da, Stanimir Stoilov Göztepe’de göz dolduranlardan. Bodrumspor’da Jose Morais de küme düşmelerine rağmen başarılı bir seri tutturmakla güven sağlamış.

Acaba tükendi mi?

Oğuz Çetin, Jose Mourinho’nun yarattığı hayal kırıklığını şöyle anlatıyor: “Mourinho, sahaya ve oyuna değil hep saha dışına yöneldi. Oradaki olayları tartışılacak ifadelerle açıklamaya çalıştı. Sahada oyun olmayınca bu tür değerlendirmeleri de rağbet görmedi. Portekizli meslektaşımızın ‘Burn Out’ - ‘Tükeniş Sendromu’yla karşı karşıya olabileceği sanılıyor. Teknik kadrosunda da inisiyatif yok. Sportif direktör Branco’nun gidişiyle farklı bir süreç başladı. Fenerbahçe’de yerli-yabancı dengesi yoktu. Ligleri bilen, taraftarı tanıyan, Fenerbahçe’nin büyüklüğünü görebilen bir hoca gerekiyordu, maalesef bu özellikleri sergileyemedi.”

Öncü ve Avcı

Yeni antrenör kuşağının köprü işlevi gören bir hocaları var: Abdullah Avcı.
Abdullah Avcı İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da ve Başakşehir’de sergilediği başarılardan sonra milli takımı çalıştırdı... Beşiktaş ve Trabzonspor’da görev aldı. Trabzonspor’u 38 yıl sonra şampiyon yaptı. Milli takımda iken yardımcılarından ikisi Okan Buruk ile Tayfun Korkut’tu. Teknik ve taktik anlamda başarılı maçları imzaladılar. Abdullah hoca dün Kıbrıs’taydı, Türk meslektaşlarına tecrübelerini, futbolun gelişimini ve oyun felsefesini anlattı, genç antrenörlerin Süper Lig’de başarılı olacağına inandığını belirtti.