Vinicius-Midtsjö-Mitroglou

Haberin Devamı

En kritik virajının olduğu haftada Galatasaray, kendine en ters gelecek, formda Kasımpaşa deplasmanından güç bela kayıpsız döndü. Yolun sonu şampiyonluk olacaksa Vinicius bu maçta adını Midtsjö’nün, Mitroglou’nun, Aydın Yılmaz’ın yanına yazdırdı.
İki Kerem’in etkisiz kaldığı maçta Galatasaray, en çok Davinson’un topu oyuna sokuşunu ve takımı ileri itişini özledi. Bir yandan Sami Hoca’nın Berkan’ın pas opsiyonlarını kesen planı, diğer yandan stoper ikilisiyle çıkamayan Muslera’nın diktiği her top rakibe ulaşıp pozisyon başlangıcı oldu.
Takım boyu uzayan, üstüne merkezi de tam anlamıyla domine edemeyen sarı-kırmızılılar, Kasımpaşa’ya istediği ortamı verdi. Maçta perdeyi takımın sözde “veteranı” açtı.
Mertens tam da Mertens’in atacağı bir gol atarken, ev sahibi tribünlerinden gelen Ali Sami Yen’e karşı yapılan tezahüratları da kısa bir süre susturdu. Her kulübün bazı değerleri vardır; kurucu Sami Yen, büyük başkan Seba, efsane Lefter... Ölmüş bu insanlara tribünde küfür etmeyi anlamak gerçekten mümkün değil. Hele ki mazisi çok eskiye dayanmayan Kasımpaşa’nın kısa tarihinde Sami Yen’e küfür edecek kadar nasıl bir husumeti olabilir? Tabi eğer tribündekiler gerçekten Kasımpaşalıysa...
Tribünde soru işareti vardı ama sahada Kasımpaşa adına hiç bir soru işareti yoktu. Sarı-kırmızılıların tamamlayamadığı her pozisyonu çabucak değerlendirdiler, mental olarak oyundan hiç düşmediler. Kazananı tebrik etmek adettir ama mücadeleleri ve sezonun en heyecanlı maçını izlettikleri için Kasımpaşa’yı tebrik etmek lazım.
Son düzlükte Galatasaray’ın tek ihtiyacı, herkesin gücü ve yeteneğinin maksimumunda oynaması. Mesela Icardi’nin kendi koyduğu bir çıtası var değil mi? Kerem Aktürkoğlu’nun, Muslera’nın... İşte herkes o çıtaya yakın bir yerde oynarsa Galatasaray zorlanmadan şampiyon olur. Ama bu hafta formda değildi, bir maçlık kötü oynama hakkı var gibi cümleler kurdurmaya devam ederse yolun sonu belirsiz...