Trabzon’un eleştirebileceğimiz en önemli yanı kolay top kaybı yapması ve geri dönüşlerde ağır kalması
İki takımın son randevusu 25 Nisan’da yine bu statta, ancak çok daha farklı bir atmosferde gerçekleşmişti.
Hesaplar, zirve yarışında kalabilmek, şampiyonluk iddiasını son haftaya dek taşıyabilmek üzerine kurulmuştu. Doksan dakika sonunda Sivasspor “devam” demiş, Trabzonspor ağır yara almıştı.
O maçı kazanmak ev sahibi takım için zor olmamıştı. Oturmuş kadrosu, motivasyonu üst düzeyde teknik adamıyla, ibreyi lehine çevirmeyi bilmişti Sivasspor. Koşullar skoru mecbur etmişti.
Yenilgi, Trabzonspor cephesinde ise radikal bir değişimin fitilini ateşlemiş, Ersun Yanal’ı teknik adamlıktan medyada futbol yorumculuğuna uzanacak macerasına vesile yaratmıştı. Daha önemlisi bordo-mavili ekibin yeniden yapılanmasında doğru hamlelerin düşünülmesine yol açmıştı.
Fikstür son iki yıldır aralarında ciddi bir rekabet yaşanmaya başlayan iki takımı bu kez sezon başında karşı karşıya getirdi.
Bu tip maçlar her türlü sonucu açıktır. Favorisi yoktur ve genellikle üst düzey bir mücadele beklenmez. Ancak 4 Eylül Stadı’nda aksiyonu bol, temposu yüksek, tribünü coşkulu bir karşılaşma izledik.
Trabzonspor’un yeni oyun anlayışında şişirmece iş yok. Yerden rakip savunmanın göbeği ile kanatlara atılacak topları, geriden gelen sürpriz isimlerle buluşturmak sürat ve teknik gerektireceği için, bordo-mavili ekibin bu sisteme alışması zaman alacak. Buna karşın dün gece ilk golün hazırlanışı Broos’un temel felsefesinin ürünü olarak görülebilir. Selçuk, Ceyhun, Colman gibi isimlerin uzak mesafeden ve her fırsatta rakip kaleyi yoklamaları oyunun sıkıştığı anlar için bir alternatif olabilir. Nitekim Sivasspor’un beraberlik sayısında Kamanan Sylva’yı nasıl avladı ise, Ceyhun da maçın skoru etkileyecek değerde bir vuruşla Petkoviç’i üzdü.
Trabzonspor’un eleştirebileceğimiz en önemli yanı kolay top kaybı yapması ve geri dönüşlerde ağır kalması. Broos’un bu konu üzerinde durması şart.
Sivasspor eksilen ve değişen kadrosuna rağmen geçen yılki hırsından ve mücadele gücünden fazla bir şey yitirmemiş. Uyum sürecinde bu faktör çok önemli. Sanıldığının aksine sıradan bir takım olmayacağı da aşikar.
Son söz MHK’ye. Belli ki sıcak hava koşullarında hakemlere su molası talimatı verilmiş. Ama dün akşam 17 derecede hakemin iki kez bu talimatı uygulaması garipti.