Koç ve Yıldırım’dan gayrısı yok mu?

Beşiktaş yenilgisi sonrası camia, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’u hedef aldı.
Peki; istifa çağrıları neden tartışmalı senaryoların mucidi Jose Mourinho değil de Koç’a yöneldi?
Hikaye uzun. Sebep-sonuç; sadece sahadaki futbol ve taraftarı hayal kırıklığına uğratan skorlar değil.
Fenerbahçe Kulübü’nün yakın tarihine bakın?
Kimleri görüyorsunuz?
20 yıldır Aziz Yıldırım, 7 senedir Ali Koç.
Kaç lig şampiyonluğu var?
Yıldırım döneminde 6, Koç’un görev süresince (bu sezon mucize olmazsa) sıfır!
Yaşamın her alanında istikrar iyidir ama başarısızlıkta değil.
Bardağın rekabet tarafına dikkat çekeyim.
Aynı süreçte ezeli rakipleri Galatasaray ne yapmış?
FARK AÇILIYOR
1998-99 sezonundan bu yana vekaletler dahil dokuz başkan görmüş. Sezonu katarsak, 13 şampiyonluk!
Dönemin padişahları gibi televizyon kanallarında tebdili kıyafetle dolaşmanın anlamı yok.
On milyonlarca üyesi bulunan kulüp, neredeyse son 30 yıldır iki kişinin hakimiyetinde.
Ortada alkışlanacak başarı olsa, amenna.
Sayın Koç’u geçen gün TRT’de izledim. Vaatleri, transfere dair sözleri ve şampiyonluk söylemlerinin bir sezon öncesinden ne farkı var sizce? Hangisi tribünlerin yüreğindeki ateşi söndürecek?
Sakın kimse amatör branşlardan söz etmesin.
Sarı-lacivertli kulübün o kulvarlardaki öyküleri her türlü takdiri hak ediyor.
Lakin belirleyici olan maalesef futbol.
Taraftar atletizmde kazanılan madalyaya, boksta elde edilen şampiyonluğa, basketbolda oynanan dörtlü finale bakmıyor. Üç günde unutuyor.
Sadece “Futbolda ne yaptın?” diye sorguluyor.
Şöyle bir söylem var; “Fenerbahçe Cumhuriyeti.”
İyi de, bu cumhuriyeti yönetmeye talip, dinamik, liyakat sahibi, umut vaat eden, yürekli, renklerine aşık spor “başka” insanları yok mu?
Çok seslilik ve alternatif isimler kulübün yararına değil mi?
Laf niçin Aziz Yıldırım ve Ali Koç’a arasında dolaşıp duruyor?
Adı gündeme gelenler hangi gerekçelerle tu-kaka ilan ediliyor?
Makamlar baki, insanlar fani...
Hırs aklın önüne geçerse, camialar karşısında ne saygınlığınız ne inanırlılığınız kalır!

Haberin Devamı

TFF’yi Mecnun Başkan kurtardı

18 Temmuz 2014’de Ankara’da yapılan Futbol Federasyonu seçiminde İbrahim Hacıosmanoğlu’nun başkan seçilmesine çok insan şaşırmış, fal açanlar yanılmış, ben ise oylar sandığa atılmadan önce sonucun sürpriz olmayacağını söylemiştim.
Mehmet Büyükekşi’yi futbolun dışına iten Hacıosmanoğlu’na seçimi iki faktör kazandırdı.
Biri Fenerbahçe Kulübü başkanı Ali Koç’un yaptığı çarpıcı konuşma, diğeri Sivasspor Kulübü eski Başkanı Mecnun Otyakmaz’ın perde gerisindeki olağanüstü kulis faaliyetleri.
Anımsatayım; tam 10 yıl önce şike davalarının konuşulduğu dönemde, yine bir TFF Genel Kurulu’nda Otyakmaz ile kameraların karşısında ciddi biçimde tartışmıştı Hacıosmanoğlu. Frene basan ve bir rezaleti önleyen Otyakmaz olmuştu.
Peki ikili neden yol arkadaşlığı yapmaya karar verdi?
Aradan epey vakit geçti. Seçim süreci başladığında Mecnun Başkan’ı ve Hacıosmanoğlu’nu bir araya getirip ikna eden Ali Koç idi. Seçimi de bu ittifak kazandırdı.
Sadece seçimi mi? Otyakmaz sayesinde hakemlik açısından berbat geçen sezonu da kurtardı TFF Başkanı.
Otyakmaz hep geri planda durdu. En sıkıntılı dönemlerde “akıl hocalığı” yaptı. Bazen kızdı, açık etmedi. Yaşamını adadığı Sivasspor belki küme düşecek, ama federasyon başkanvekili olarak lehine parmak oynatmadı.
Uzatmayacağım; Hacıosmanoğlu iki ay sonra yapılacak TFF genel kuruluna bu kadar rahat bakıyorsa, Mecnun Otyakmaz’ın sayesindedir.
Onu kaybederse, seçimi de kaybeder!

Haberin Devamı