Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in çarşamba günü yaptığı basın toplantısından sonra, köşeye çekilip ellerini ovuşturmaya başlayan gruplar olduğunu biliyoruz.
Ne demişti başkan konuşmasında?
“Yönetim Kurulu olarak, adalet dağıtan Merkez Hakem Kurulu’nun Genel Kurulun özgür iradesiyle ve üyelerin oylarıyla seçilmesinin, hakem ataması ve uygulamalarıyla ilgili gereksiz soru işaretlerini ortadan kaldıracağını düşünüyoruz. Yani artık kurulları Federasyon atamayacak. Futbol ailesinin üyeleri seçecek.”
Ne demek bu?
Kulüplere açık çek demek.
Madem kimin şampiyon olacağını, kimlerin küme düşeceğini MHK, dolayısıyla onu atayan TFF belirliyor iddiasındasınız...
Buyrun siz seçin MHK başkanı ve üyelerini.
Demirören bir de yol gösterdi konuşmasında; “Bunun için MHK eski üyelerinden, Kulüpler Birliğine kadar futbolun tüm paydaşlarını bir araya getiren, özgün ve adil bir çözümün kurgulanması için ortak aklı harekete geçirecek bir çalıştay yapacağız.”
Kimler katılabilir o çalıştaya?
Hukukçular, hakemliğe emeği geçmiş eğitimciler, futbolun akil insanları, kulüp başkanı ve yöneticileri ile birlikte sanırım FİFA İcra kurulu üyesi, yıllarca UEFA başkan vekilliği yapmış Şenes Erzik.
Erzik’in düşüncesini biliyoruz. Onursal başkan, yönteme karşı.
2005 yılında MHK’nin seçimle işbaşına geldiği genel kurulda da bunu net biçimde dile getirmişti.
30 Haziran 2009 yılında üyeliğimizin onaylandığı UEFA hakem konvansiyonu ise şöyle der:
“Hakemlerin yasal ve profesyonel statüleri tanımlanmalı ve ulusal futbol federasyonları hakemlik organizasyonlarının hükümet, lig veya kulüplerden etkilenmemesini garanti altına alınmalıdır.”
Top kulüplerde
Konunun diğer bir yüzü daha var.
TFF Başkanı Demirören’in dediği gibi; “İsimler değişir, hakemler değişir, MHK’lar değişir, yöneticiler değişir, dedikodular, komplo teorileri, iddialar değişmez, tartışmalar hiç bitmez. Hakem atamalarına şaibe düşürülmeye çalışılır. Büyüklerin kollandığı savunulur.”
Peki, genel kurulun yüzde 90’nını oluşturan kulüpler MHK’nin seçimle iş başına gelmesine ne diyecek?
Bu sorumluluğu üstenecek mi? Kendi seçtikleri kurulları yine acımasızca eleştirip, hakemleri yerden yere vurabilecek mi?
Kilit sorular bunlar...
Diyelim ki hepsini kabul ettiler.
UEFA Hakem Konvansiyonu’nu da (hiç sanmıyorum) bir şekilde hallettiler!
Ve kapı arkasında el ovuşturanlar dahil, MHK başkanlığı için dört aday çıktı.
Seçilebilmek için ne yapacak bu insanlar?
Kulüpleri teker teker dolaşmayacak mı? Genel kurulun tüm delegelerinden oy istemeyecek mi?
Seçildikten sonra kendilerini o göreve getirenlere minnet, şükran, diyet borçları olmayacak mı?
Şimdi hakemlerin adaletini sorgulayanlar, o vakit atamalarındaki dürüstlükten, MHK’nin iyi niyetinden nasıl söz edilebilecek?..
Açık söylemek gerekirse, ortaya çıkacak olumsuzlukların bedelini ödeyebilecek bir futbol kültürüne sahip olduğumuzu düşünmüyorum.
Çünkü biz, henüz İngiltere değiliz!

Haberin Devamı

Deniz bitti mi?
Trabzonspor başkanı Muharrem Usta’nın Deniz Ateş Bitnel ile ilgili sosyal medya hesabından verdiği “düdüğü astı” mesajı ilginçti.
Usta, duyumun ötesinde bilgilere sahipti belli ki.
Ardından TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in basın açıklaması geldi.
Şu cümle, başkanı doğrular nitelikteydi; “Benim bir değil iki büyük üzüntüm var. Birincisi Trabzonsporumuzun yaşadığı mağduriyete en az Trabzonlular kadar üzülüyorum. İkincisi , umut vaad eden bir hakemimizi kaybettiğimiz için üzgünüm.”
Hakem kolay yetişmiyor. İyi hakem kolay olunmuyor. Olunduğunda da o düzeyde kolay kalınmıyor.
Deniz Ateş Bitnel olayını amatör kümesindekinden FİFA kokartlısına, tüm hakemler iyi okumalı, dersler çıkarmalı.
Çünkü, artık hepsi birer Bitnel olmaya aday!..

Haberin Devamı

62 yıllık heyecan
Dile kolay, tam 62 yıldır aralıksız süren bir yarış ve sporun en iyilerini seçen bir Milliyet var Türk medyasında. Bu sene Gillette&Milliyet işbirliği ve “Zirvenin parlayan yüzleri” sloganı ile altı kategoride amansız bir heyecan var ankette. Katılım çığ gibi artıyor. Basın tarihine mâl olmuş bu geleneğin tek sahibi ise Milliyet okurları kuşkusuz. Gillette’in katkılarıyla düzenlenen ankette geri sayım başladı. Sizin tercihiniz ise bir tık öte. Haydi Türkiye...

Haberin Devamı

Üzüm yemek değil, bağcı dövmek!
Katıldığı bir televizyon programının sunucusu, Trabzonspor başkanı Muharrem Usta’ya hafta içinde yazdığımız Aykut Demir haberini sordu; “Milliyet’in haberi doğru mu?..”
İlk günden bu yana nezaketinden taviz vermeyen Usta şöyle yanıtladı; “Haberi okudum. Gerçekten böyle bir şey var mı yok mu bilmiyorum. Altını kesinlikle çizmek isterim, eğer varsa, bunu değil bir başka takım oyuncusu, benim takımımın oyuncusu yapıyorsa, kesinlikle karşısındayım. Asla böyle bir şey olamaz. İsterse Trabzonsporlu olsun...”
Ertesi gün TFF disiplin kurulu cezayı açıkladı, “İhraç sonrası müsabaka hakemine yönelik tehditi nedeniyle 3 resmi müsabakadan men ve 13 bin lira para cezası...”
Aykut Demir değil de, başka bir takımdan herhangi bir futbolcu da olabilirdi eylemi gerçekleştiren.
Garip olan, hakemin resmi raporuna yansıyan bir tehditi, hayatında tek bir haber yazmamış, sadece üzerine geçirdiği formayı yorumlayan, bu ülkede gazeteciliğin hangi koşullarda yapıldığından bihaber insanların değerlendirmesidir aslında.
Ortada nasıl sonuçlandığı belli bir haber var ve bazı insanların sorguladığı, bunun doğruluğu değil, hangi gazetede çıktığıdır.
Bu zihniyetteki provokatörler, 32 yıldır Milliyet’te çalıştığımı ve benzeri yüzlerce haber yazdığımı kavrayacak durumda değiller zaten.
Dertleri üzüm yemek değil, bağcı dövmekti. Hevesleri kursaklarında kaldı!