Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Halterde Akkuş’a ‘Aile boyu’ destek



Hani isyan ettiğimiz bir durumla karşılaştığımızda “İşin çivisi çıkmış” deriz ya...
Şimdi okuyacağınız satırlar bu deyişe “cuk oturacak” yaşanmış bir seçim hikayesidir.
Özerklikmiş, delege iradesiymiş, demokrasiymiş, hepsinin göz boyamaca ve kandırmaca olduğunun kanıtıdır.
Olay geçen hafta yapılan Halter Federasyonu genel kurulunda yaşanır.
Pekin Olimpiyatı’ndaki milli felakete neden olduktan sonra “İstifa etmiyorum. Çünkü artık aday olmayacağım” diyen, ama sözünü tutamayan Halter Federasyonu Başkanı Hasan Akkuş’un 4 oy farkla kazandığı seçim var ya... İşte orada...
Milli takım antrenörü Talat Ünlü, ki aynı zamanda başkan Akkuş’un sağ koludur, 2006 yılında bir kulüp kurar.
Adını da “Konya Sebil Halter İhtisas Kulübü” koyar.
Genel kurulda Ünlü’nün kulübü seçimlere 8 delege ile katılır. Doğal olarak bu delegelerin hepsi Akkuş’a oy verir ve kıran kırana geçen seçimi kazanmasında büyük rol oynar.
Buraya kadar her şey normal görünse de, Sebil İhtisas Kulübü delegeleri incelendiğinde ortaya inanılmaz bir tablo çıkar.
Ünlü’nün “ihtisas” kulübünde kimler delegedir biliyor musunuz?
Ağabeyi Talha Ünlü...
Kardeşi Talip Ünlü...
Eşi Serap Ünlü...
Şimdi sıkı durun, baldızı Zeynep Sevda Ünsal...
Kayınpederi Celil Can, kayınvalidesi Mukadder Can, akrabası Alime Gönül Türk...
Ve Ünlü’nün bizzat kendisi!
Söyler misiniz Allah aşkına bu insanların yarısından fazlasının halter konusunda ne ihtisası olabilir?
Hadi Ünlü’nün eşi bayan milli takımında görevlidir, delege yazılabilir.
Peki diğerleri? Kayınvalide, kayınpeder, baldız, eş dost nasıl olur da bir seçimin kaderini belirleyebilir?
Belirler efendim, belirler... Kitabına uydurur, akrabaları kulübün kurucu üyesi yaparsanız belirler!
Kurallara, talimatlara aykırı bir durum var mı? Elbette yok!
İkinci olay daha düşündürücü!
Talat Ünlü milli takım teknik direktörüdür. Çin’deki o meşhur milli takımın!
Peki Halter Federasyonu Ana statüsüne göre genel kurulda oy hakkı olmayan Ünlü, hangi sıfatla sandık başına gidebilir?
Yanıtını duyar gibiyim; “Olimpiyattan sonra milli takımdaki görevinden ayrıldı.”
Eminim öyledir. Seçimden sonra da tekrar milli takıma döneceği garanti olduğuna göre, kim ne diyebilir bu kısacık molaya?
Seçim gölgelenmiş ve Türk spor tarihine geçecek bir komediye göz yumulmuştur.
Ben pes ettim!
Ancak Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’na bir çift sözüm var.
Sayın Bakan sakın siz pes etmeyin. Özerkliğini savunduğunuz federasyon seçimlerinde neler döndüğünü görün ve bu işin peşini bırakmayın. Yaşananlara duyarsız kalmayın.
Hak etmedikleri o koltukları tekrar tekrar işgal eden insanlara daha fazla taviz vermeyin!
Bir soruşturun bakalım 183 delegenin 35’i, yani yüzde 20’si nasıl Hasan Akkuş’un memleketi Konya’dan oluyormuş?
Bir araştırın lütfen, daha ne hikayeler çıkacak şu Halter Federasyonu seçimlerinin altından!..


Hiç yakıştı mı?
Geçen hafta oynanan Eskişehirspor- Fenerbahçe maçından sonra protokol tribününde yaşananlar çok kişinin dikkatini çekmemiş olabilir.
Tablo aynen şöyleydi;
Hakemin bitiş düdüğü ile birlikte protokol erkanı ayağa kalkıyor.
Aziz Yıldırım’ın canı sıkkın, yüzü asık. Belli ki sonuçtan ve takımından memnun görünmüyor.
Maçı birlikte izlediği yanı başındaki şahıs ise etrafa gülücükler dağıtıyor. Bir yandan da avuçları patlarcasına kırmızı-siyahlı futbolcuları alkışlıyor.
Diyeceksiniz ki ne var bunda?
Evet. Bu şahıs Eskişehirspor yöneticisi ya da taraftarı olsa biz de ne var bunda diyebilirdik.
Ancak bir konuk takım başkanının yanında şov yapan bu kişi Futbol Federasyonu yönetim kurulu üyesi olursa çok şey var.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın kontenjanından Hasan Doğan federasyonu yönetim kurulu üyesi olan Tuncay Karartı’dan söz ediyoruz.
Futbol Federasyonu’nu temsilen bulunduğu maçta Karartı’nın kendinden geçercesine sevinmesi hiç yakışık almadı.
Galiba birilerinin Karartı’ya Federasyon yöneticisi olduktan sonra üzerindeki formayı çıkarması gerektiğini hatırlatması lazım.
Bu arada Federasyon ile ilişkileri limoni olan Yıldırım’ın yakın çevresine bu gösteriyi not ettiğini söylediğini de belirtelim!

Şampiyonlar Ligi’ndeyiz!
Sabri Çelik. Eski FIFA hakemi ve MHK Başkanı. Süper Lig gözlemci kadrosunda. 11 yıldır da FIFA-UEFA hakem gözlemcisi.
Camianın en düzgün isimlerinden birisi. Avrupalı da onu böyle tanıdığı için en kritik maçlarda görev veriyor.
Hakemlerimizin Şampiyonlar Ligi hayali kurduğu süreçte Çelik, bu yıl 12 önemli karşılaşmaya FIFA ve UEFA adına izledi.
Sonuncusu çarşamba gecesi oynanan Olympique Lyon- Steaua Bükreş karşılaşması.
Gözlediği hakem ise İstanbul’daki Liverpool- Milan şampiyonlar ligi finalini yöneten Manuel Enrique Golzales!
Kaç kişi biliyor Çelik’in bu göreve gittiğini? Basit bir olay mı bir Türk gözlemcinin Avrupa’nın en önemli hakemlerinden birini takip etmesi?
MHK özel maçlara atanan hakemleri bile federasyonun internet sitesinden günlerce ilan ederken Gözlemci ve Temsilciler Kurulu ne iş yapar?
Onların sorumluluğunda değil mi bu duyuruları yapmak?
“Avrupa şampiyonalarında bir Türk hakemi ancak 2014 yılında görev yapabilir” diyen sayın MHK Başkanı Oğuz Sarvan hiç mi önemsemiyor, Şampiyonlar Ligi’ne giden gözlemcilerimizin performansını?
Nasıl adam kayırdığınızı biliyoruz da bari insanların gözüne soka soka yapmayın bunu.
Komik duruma düşüyorsunuz, haberiniz ola!