Top Sivasspor kalecisi Petkoviç’in eline ilk değdiğinde dakika 15’i gösteriyordu.
O da Hacettepe’nin geliştirdiği bir pozisyonun sonucu değil, Bilica’nın yeniden oyunu başlatması için topu Petkoviç’e bırakma tercihindendi.
Başkent ekibinin rakip kaleye attığı ve çerçeveyi bulmayan ilk şutu ise 30’uncu dakikanın hemen başıydı.
Sivasspor mu? Sanmayın ki bu tablo kırmızı-beyazlıların baskılı oyunundan kaynaklanıyordu. İlk 7 dakikada Musa, Mehmet Yıldız ve Tum’un üç gol denemesinden sonra maç öyle bir şekle büründü ki;
“Hadi Hacettepe’nin hocası bile artık baklavasına oynuyoruz derken, bu Sivasspor’un hali ne?” dedirtecek cinsten bir acayiplikti.
Şampiyonluk kovalayan takım bu kadar gergin, baskı altında olabilir miydi?
Orta alandan şişirilen toplar, işlemeyen kanatlar ve yüzünü kaleye dönemeyen forvet. Tam bir kaos.
Son iki haftayı gördükten sonra yeni bir kazayı kaldıracak hali yoktu Sivasspor’un.
Hacettepe’nin direncini kıracak hali de keza.
Bülent Uygun’un oyuna ilk müdahalesi forveti Kamanan ile ikilemek oldu. O Kamanan kilidi açan isimdi. Tolga gibi deneyimli bir oyuncunun fahiş hatasını affetmeyen Kamanan, pozisyonu aynı dikkatle takip eden Murat Erdoğan’ı gördüğünde, skor tabelası değişmişti bile.
Oyunun şekli de kontrolü de konuk ekibin istediği kıvama geldi. İkinci hamlesi Onur’u oyuna almak oldu Uygun’un. Rastlantı mı bilinmez, bu kez ikinci golün asisti Onur’a, ağları havalandırmak ise Tum’a düştü.
Bu skor bile rahatlatmadı Sivasspor’u. Hakem Fırat Aydınus’un kaleciye geri pas yorumu, son 8 dakikada gerilimi yükseltti. Ceza alanı içindeki endirek vuruşta Murat Sözgelmez’in topa elle müdahalesi, penaltı kararı ve Hacettepe’yi iştahlandıran gol, o dakikaya kadar yaşanmamış bir heyecan ve aksiyon getirdi maça.
Ve son dakikalar kabus gibi geçti Sivasspor için. Olası puan kayıpları, sürprizlere gebe ligde çok şey anlamına gelebilirdi. Olmadı.
Kırmızı-beyazlı ekip şampiyonluk iddiasını son iki haftaya taşıdı. Ancak kafalarda soru işaretleri bırakarak!