Şampiyonluk sonuç değil, başlangıç olmalı
Trabzonspor 2021-22 sezonunda yıllar süren hasrete son verdiğinde, kentte müthiş bir coşku yaşanmıştı.
“Şampiyonluk sonuç değil, başlangıçtır” sözü camiayı gelecek adına umutlandırmıştı.
Taraftar 70 ve 80’li yıllarda fırtına gibi esen takımı özlüyordu.
Lakin son üç sezonda sonuç; koca bir hiç.
Ligde yaşanan hayal kırıklığı, Avrupa’dan uzak kalmak, ekonomik anlamda hatırı sayılır gelirlerden mahrum olmak Ertuğrul Doğan yönetimini de panikletti.
Camianın yükselen beklentisine yanıt vermek için geçici çözümler üretmek ve günü kurtarmaya yönelik hamleler, uzun vadeli bir stratejiyi olanaksız kıldı.
Yüksek maliyetli transferler karşılık bulmadı. Astronomik futbolcu ücretleri mali disiplini bozdu.
Kadro istikrarsızlığı, teknik direktör değişiklikleri, ekonomik sorunlar, yönetimsel krizler ve ezeli rekabette geri düşmenin gerginliği şu sonucu ortaya çıkardı: “Şampiyonluk sonrası süreç doğru yönetilmedi.”
Sadece para kazanmak mı?
Dönelim günümüze.
Geçen sezon takımın en yararlı oyuncularından Melheiro, Al Wasl ekibine 7 milyon dolar karşılığı satıldı. 2 milyon euroya al, üç katına gönder. Kârlı bir ticaret sayılabilir.
Peki, alternatifi Wagner Pina’nın maliyeti ne? Portekiz kulübüne bonservis bedeli olarak 3 milyon euro ödenecek. Oyuncunun maaşı cabası, performansı ise meçhul.
Gelelim en hassas konuya. Trabzonspor’un kaptanı Uğurcan Çakır, ülkemizde ve Avrupa’da pek çok kulübün radarına girmiş başarılı bir file bekçisidir.
Bordo-mavili ocaktan yetişmiş, ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, aza tamah etmiş Karadeniz sevdalısıdır.
Trabzonspor’u şampiyon yapan takımın lideri, son iki sezondur küme düşme hattından zor kurtulmuş ekibin göz bebeğidir.
Yakın geçmişte Abdülkadir Ömür fırsatını kaçırmış bir kulübün Uğurcan’dan 20 milyon euro kazanç sağlamayı planlaması, duygu sınırlarını yıkacak bir gerçekliktir.
Fakat unutmayalım; Galatasaray’ın son yıllardaki başarılarında kaleci kaleci faktörü vardır.
Fenerbahçe’nin kıl payı kaçırdığı şampiyonlukların faturası kalecilerine kesilmiştir.
Trabzonspor, Uğurcan’ın yerini dolduracak isim bulabilirse, ki bana göre zor, vedalaşmak isabetli tercih olacaktır.
Geçmişin başarılarıyla övünmek yerine alt yapı, doğru futbol aklı, mali disiplin ve en önemlisi sabır faktörleri harmanlanırsa, Trabzonspor’un orta vadede düzlüğe çıkması güç olmayacaktır.
Gündoğdu’nun garantisi tazminatı
Türk hakemliğine çeyrek asrın en kötü dönemini yaşatan mevcut Merkez Hakem Kurulu, temmuz ayındaki TFF mali genel kurulunun ardından göreve devam ederse, başkanı Ferhat Gündoğdu son yılların “istikrar” rekorunu kıracak!
Gündoğdu şanslı. İşler kötü giderken bir kaç kez ekrana çıkıp hakemlerini hedefe koydu ve kendini savunmaya kalktı.
Sonrasında TFF başkanı sazı elinden aldı. Hakemler ne kadar yerilecek ve yerin dibine sokulacaksa, İbrahim Hacıosmanoğlu medya önünde hepsini ifşa etti!
Net söylüyorum; ikisi de hakem dostu değildir. Tersi, hakem alerjisi olan yöneticilerdir.
Bugün yaptıkları, geçmiş icraatlerinin sağlamasıdır. Adalet, liyakat, hak, hukuk gibi kavramları çekinmeden çiğneyen; koltuklarını koruyabilmek için kulüplerin her talebine evet diyen iki başkan, “dokunulmazlık” zırhlarının sonsuza dek süreceğini sanıyor.
Biri tazminat garantisine, diğeri ise seçilmesine icazet verenlere güveniyor.
Ve aklıma değerli halk ozanı Neşet Ertaş’ın dizeleri geliyor; “Yalan dünya senden usanmışım ben.”
"Şaşırmayacaksın"
“Doğruları yüksek sesle söylemeye cesaretin yoksa, kötülerin dünyaya hakim olmasına şaşırmayacaksın.” -Che GUEVARA