Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hami Mandıralı’nın Konyaspor maçındaki oyun sistemine göre Malouda forvet arkası oynadı. Yani on numara! Nasıl on numara ise?
Bir tane dönen top alamadı. İkili mücadelelerin hiçbirine girmedi, girmiş gibi göründüklerini kaybetti. Pas mı? Önce topu alacaksın ki, pas veresin. Dünkü Maoluda sahada “kontenjan senatörü” gibi dolaştı, sanki böyle bir hakkı ve lüksü varmış gibi! Mandıralı ise tam 64 dakika ona sabretti. Hazretleri, oyundan alınınca da yerine giren Yusuf’un elini bile sıkmaya tenezzül etmeden soyunma odasının yolunu tuttu. Yolu açık olsun. Sözleşmesinde belki bununla da ilgili bir hüküm vardır!
Konyaspor’un baskılı göründüğü ancak gol yollarında etkisiz kaldığı ilk yarıda, Trabzonspor’un savunmanın hemen önüne yerleştirdiği Zokora ve Bourceanu ile rakibine vermek istediği mesaj açıktı; Orta alanda Konyaspor’a alan bırakmamak ve mümkün olduğu kadar topla oynamak. Bunu yaptı da, meşin yuvarlağı bir türlü üçüncü bölgeye taşıyamadı. Olcan sağ kanatta tıkandı kaldı. Henrique yüzünü kaleye dönemedi. Dolayısıyla Trabzonspor’un bu bölümde golü bulması bir hayli zordu.
Hami Mandıralı’nın ikinci yarıda oyuna ilk müdahalesi Zokora’nın yerine genç Gökhan’ı almak oldu. Belki zorunluluktan idi bu tercih ama Gökhan 45 dakika boyunca sergilediği performans ile iyi bir yedekten öteye geçebileceğini gösterdi. Malouda’nın yerine giren Yusuf’taki düşüş devam etmesine rağmen bu değişiklikler Trabzonspor’da farklılık yarattı. Daha ofansif oynamaya başladı. Lakin hücuma çıkarken kaptırılan toplar yine başına dert açacaktı. Borek’in iki mutlak gol pozisyonunda Onur yine çok kritik bir kurtarış yaptı. Diğerinde ise topun kaleyi bulmaması Trabzonspor adına büyük şanstı.
Doksan dakika boyunca Trabzonspor’un rakip kalede bulduğu tek ciddi pozisyonun 88’de Özer ile olduğunu söylersek, sanırız sahadaki mücadelenin hakkının beraberlik olduğunu anlatmış oluruz. Çünkü Konyaspor cephesinde teknik direktör Mesut Bakkal’ın yaptığı değişikler de kazanmaktan çok, mevcut durumu korumak adına idi.
Son haftalarda aldığı sonuçlardan çok, oynadığı futbolla eleştirilen Trabzonspor’un dün kazanması halinde puan cetvelinde 4 basamak birden tırmanacağı gerçeği bir yana, ligin kalan bölümü için iyimser konuşmak maalesef kolay değil. Gelecek hafta Fenerbahçe maçı var. Eğer o maçın önemi ve anlamı da Trabzonspor takımı için bir şey ifade etmiyorsa, elde tek söylem kalıyor: “İlle de kupamızı isteriz!”