Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ligde oynattığı futbol ve aldığı sonuçlarla hayal kırıklığı yaşatan Vahid Halilhodzic’in tek kozu, kuşkusuz Avrupa kulvarıydı. Grup maçlarına Metalist galibiyeti ile başlayarak kredisini iyi kullanan Boşnak hocanın bir avantajı da, talebi üzerine alınan tüm yabancı oyuncuları bir arada görebilmesiydi. Nitekim dün akşam Legia karşısında 8 yabancının tamamı kadroda, gerginlik yaşadığı Yatabare dışındakiler sahadaydı. Takımı defansif oynatıyor eleştirileriyle bunalan Halilhodzic’ten beklenen, artık helvayı yapmasıydı!..

Lakin bu ruh halindeki bir teknik direktörden nasıl usta aşçılık beklenir ki? Nitekim sinirlerine hakim olamayan Halilhodzic daha ilk yarı bitmeden soluğu tribünde almak zorunda kaldı. Ya Trabzonspor. İlk bölümde yine istediklerini yapamayan, hızlı hücumdan başka seçeneği olmayan, orta alanda kaptırdığı toplarla rakibe pozisyon veren bir takım vardı sahada. Ofansif anlamda da etkisiz kalan bordo-mavili ekip sadece zayıf birkaç şut denemesiyle yetinmek zorunda kalınca Legia’nın fırsatçısı Kucharczyk faturayı kesiverdi.

İkinci yarıda ise tamamen farklı, ancak son vuruşlarda şanssız ve beceriksiz bir Trabzonspor izledik. Sefa’nın oyuna girmesiyle özellikle sağ kanadı pozitif kullanmaya başlayan temsilcimiz dakikalar ilerledikçe bunalan Legia karşısında inanılmaz fırsatlar yakaladı. Adeta “Çanakkale geçilmez” oynayan ve topu orta sahanın ötesine taşıyacak enerjisi kalmayan Polonya takımı, belki de son yılların en anlamlı galibiyetini aldı! Mehmet vurdu olmadı, Sefa vurdu, Cardoza, Yatabara vurdu olmadı. Meşin yuvarlak ya kaleciyi, ya savunma oyuncularını ya da direği aşamadı. Her an beraberlik golü geleceği beklentisi Legia’yı bunaltırken, Trabzonspor’un iştihanı artırdı. Gelin görün ki, bu kadar çok pozisyondan biri bile gole dönüşmedi.

Dün geceki oyunun, özellikle ikinci yarıdaki Trabzonspor’un, bir taktiği, planı olduğunu hiç sanmıyorum. Başta Bosingwa olmak üzere takım sinmiş rakip karşısında, gol vuruşu dışında yapmaları gerekeni yaptı. Dolayısıyla tamamen doğaçlama gelişen bu baskıda, Vahid hocanın bir katkısı olduğunu da düşünmüyorum. Aksine Boşnak teknik adamın tribünde olması, ekstra bir motivasyon bile sağlamış olabilir sahadaki futbolculara! Sonuç olarak, Trabzonspor bu grupta kendisine rakip olabilecek tek takıma sahasında yenilerek, ilk maçtan sonra yakaladığı avantajını büyük ölçüde yitirdi. Oyunu, sahada yaşananları ve sonuçlarını sorgulamak ise, kuşkusuz bu takımda tek otoritenin kendisi olduğunu ilan eden Vahid Halilhodzic’e kaldı!