Skorer Çıtır çıtır

Çıtır çıtır

31.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çıtır çıtır

Çıtır çıtır

Doğan Koloğlu

YENİ yıllar... Eski yılı düşündürmediği sürece hep neşeyle karşılanır. Bu aslında insan yapısının boşalma ve bir kültür gerçeğidir.
Örneğin Beethoven o kadar sağırdı ki tüm yaşamında notalara baktığı için resim yaptığını zannederdi. Ünlü filozof Nietze piyanoya altı yaşında başladı, sekiz yaşında Beethoven ve Haydn'dan sonatlar çalıyordu. Her gün müzik yapan bir dans tutkunuydu. Müziği de, filozofisi de birbirine benzerdi. Nietze için "bütün bir ömür müzik yaptığını sandı" diyenler de var. Onlar gibi Avrupa kupalarına katılan her Türk takımı basına peşinen "Avrupa şampiyonu olacağız" der. Ama bunu en çok diline dolayan, seyircilere adeta slogan yaptıran kulüpler genellikle ilk turda elenenlerdir.
Bugünlerde TV'lerden futbol çekildi. İçimizde bayağı bir boşluk oluştu. Özellikle Eurosport'ta artık ski var. Havada uçan adamlar. Saatte 200 kilometreyi aşıyorlar. Bir kere seyredin, spikerin veya sunucunun anlatım halini. Bir politik yorumcu seçim sonuçlarına görüş verir ama, akşama ters sonuç çıkarsa "kolaylıkla gerekçeleri değiştirir." Bir başkası "borsa yükselecek" der, "düşerse" ona da uyar. Meteoroloji yanılgılarını spiker "siklon - antisiklon" kelimesine sığdırır. Tenis ve futbol da uyumlu spordur. "Boliç ne kadar güzel oynuyor" diyen spiker ardından kolaylıkla "hata yapmak için bu sözümü bekliyordu" cümlesini ekler. Ski'de ise yorum çok sınırlıdır. Her 30 saniyede bir yeni bir sporcu ekrana gelir, havada uçar. Tek ölçü "aşağıya kurallar içinde en çabuk inmektir." Anlatıcı sadece "yarışçı sempatik" diyebilir veya "şu nedenle hız kesti" der. Ama anında ekranda "kendi rekorundan 65 saniye önde" diye bir yazı geçer. Anlatana da şok yapar.
Genelinde spor yarışları ısrarla "eşitlik" ilkesini savunmasına rağmen sonuç ve yorum hep "eşitsizlikleri ve çarpıklıkları" sergiler. Tıpkı Bethoven ve Nietze'nin yaşam felsefeleri gibi. Nitekim Galatasaray'ın kaleci antrenörü Eser Özaltındere de teknik direktör kursuna başvurdu, kabul edilmedi. Federasyon "kaleciden teknik direktör olmaz" demek istiyor. Peki milli takıma diplomasız adamları görevli yapanlar bu çelişkiye ne diyecek.
Sporu İsa'dan önce 776'da Yunanlılar başlattı. Kadınlar, köleler ve katiller bu yarışlara katılamazdı. Biz tuttuk, kadınlar ve köleleri son 70-80 yılda spor çerçevesine aldık. Ama Avrupa'nın tersine Türkiye yüz kızartıcı suçlardan mahkum olanları da spora soktu. Ardından da "spora mafya girdi" diye bağırıyoruz. Küfürden bıktık diyoruz. Bu konuda mücadele de etmiyoruz. CIO (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) kurucusu Baron Pierre de Coubertin'in ilginç bir sözü var. 1998'e girerken onu da değiştirdik: "Olimpiyatlarda mühim olan katılmaktır... Ama çıkarını kollayarak!"


Yazarlar