Mustafa Anıklı

Mustafa Anıklı

mustafa.anikli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Liderlik, kolay kazanılmayan bir meziyet... Zirve, kolay ulaşılmayan bir dönemeç... Medipol Başakşehir de bunu kolay elde etmedi. Yıllardır, üstüne koyduğu tuğlalar, binayı böyle yukarıya taşıdı.
Elde ettiği melekelerin kaymağını yiyen turuncu-lacivertliler, aslında ilk yarıda bariz bir üstünlük kurdu ama bunu gole tahvil edemedi. Gol olmadığı için de ilk 45’te sanki eşitlik varmış gibi göründü. Ancak 7-1 şut üstünlüğü, yüzde 60’ı geçen top hakimiyetiyle Başakşehir rakibe kendini kabul ettirmişti. Bu bölüm içerisinde ev sahibinin başarısı değil, Başakşehirli oyuncuların beceriksizliği vardı.
Bir kalede, “Neden seçilmedi?” diye sorgulanan Mert, diğerinde de Lucescu’nun kıymetlisi Gökhan olsa da, ikisi de ön plana pek çıkmadı.
Doğrusu Rize’de ön plana çıkan tek bir isim vardı; Edin Visca... Çok farklı, çok kaliteli... Eğer Başakşehir bugünleri gördüyse ona bolca dua etmeli... Bugün onun gibi bir futbolcu, ağzımız alıştığı için söylediğimiz, “Dört büyükler”de yok. Zaten onlarda böylesine bir istikrar da yok. Verdiği gol pasları, kale önündekilere asist değil nimetti.
Adebayor’un yokluğu, daha doğrusu varlığıyla yokluğunun belli olmaması, Başakşehir’i son haftalarda biraz olsun etkilese de, forvetler durduğunda kritik zamanlarda ortaya çıkan savunmacılarda sıra bu kez Da Costa’da idi.
Kısacası, Başakşehir için kazanmak alışkanlık haline geldi.
Çaykur Rize mi? Tamam, Karadeniz insanı adrenalini sever! Ancak bu kadar da çile çektirilmez ki... Bir Fenerbahçe’yi yendiler, ondan sonra ipe un serdiler. İyi isimler var, iyi sonuçlar yok. Kötü değiller, iyi hiç değiller. Okan Buruk büyük umutla geldi, büyük hüsranla gitmesin!