Aynı şeyler...

Aynı şeyler...

Canım hiç yazı yazmak istemiyor. Tüm yazdıklarım önceki yazdıklarımın tekrarı olacak gibi geliyor... Benzer olaylar içinde yaşıyoruz... Olaylar aynı, sadece özneler ve nesneler farklı...
Reha Muhtar’ın “uluslararası Beşiktaşlı bir futbolcuyla yaptığı dedikodu” yazı konusu olur mu?
Olur!
Hele Beşiktaşlı futbolcular konu üzerine birbirini hain ilan etmeye başlamışken...
İki kişinin arasında konuşulan konunun, yani özel bir konunun, Reha Muhtar tarafından manşetten baskıya verilmesi gazetecilik midir oysa?
Ankaragücü kulübünde yaşananlar da yazı konusu olabilir... Koca bir kulübün nasıl komik bir duruma düşürüldüğü...
Ya da Süreyya Ayhan’ı hep beraber nasıl yok ettiğimiz... Ankara Batıkent’e giderken Süreyya Ayhan Parkı gördüm. Acaba birilerine yaranmak niyetiyle parkın adını değiştirirler mi? Bu topraklarda olmaz olmaz...
Beşiktaş Başkanı Demirören’in ricasıyla Beşiktaş tribünlerinde yapılan “temizlik” de bir yazı konusu... Beşiktaş’ı yönetenlerin ne kadar aciz durumda olduğunu...
Trabzonspor Teknik Direktörü Broos’un, Belçika gazetesine yaptığı açıklamalar ne kadar doğru ve yerindeyken, lafı başka bir yerinden anlayanlar tarafından eleştirilmesi ve tam da röportajında dediği gibi baskılar sonucu geri adım atması da ayrı yazı konusu...
Pazar günü Galatasaray-Fenerbahçe basketbol maçında yaşananlar, hep aynı şeyler... Ama yazı konusu...
Hiç güzel bir şey olmaz mı bu memlekette?
Olumlu tek bir şey...
Birini seçmem lazım... Seçtim...

Haberin Devamı

Alt tarafı bir maç!
Bir Galatasaray-Fenerbahçe derbisi daha yaşandı ve bitti. Her zamanki gibi...
Rakip takımın seyircisi olay çıkmasını engellemek için salona alınmadı, yani çıkması muhtemel olayların önlenmesi için insanların maç izleme hakları elinden alındı ama sıfıra sıfır elde var yine sıfır. Artık bu tarz çağdışı önlemlerin de işe yaramadığı ve insanları daha da kışkırttığı ortaya çıkmıştır.
Aslında sorun, oyuna nasıl baktığımızla ilgili. Bu tür örneklerden ders çıkaran çıkarıyor. Ama bizim ders çıkarmaya niyetimiz yok. Çünkü biz “Türk”üz ve oyunu böyle yaşarız.
Başa baş bir mücadele kavgalarla tartışılmaz hale geldi.
Sorulması gereken soru şu: Peki bu maç şampiyonun belli olacağı bir maç olsaydı, ne olurdu? Bu gerginliği görerek soruyorum soruyu...
Takım taraftarlığı fiilen bir katile dönüşen insancıklara nasıl dönüştürür insanı?
Nasıl gelir ya da getirilir insanlar bu hale?
Galatasaray basketbol takımı bu maçtan galibiyetle ayrılmış olabilir ama galibiyetin bir değeri kalmış mıdır?
Ağlayan Galatasaraylı küçük kız bir daha salonlara gelip, bir daha maç izleyecek midir?
Stadyumlardan sonra, basketbol salonları da dövüş arenalarına dönüşmeye devam ediyor.
Oysa hatırlanacak onca olay var dünyadan... Çöken tribünler, panikle kaçışırken birbirini ezen insanlar...
Uzun yıllar ayıplanan ve kınanan takımlar ve seyirciler... Sadece ve sadece bir maça giden ve yaralanan, belki sakat kalan ve en acısı ölen insanlar...
Benzer olayları yaşamamamız ise sadece bir şans...
Tribünlerin durumu vahim...
Ve kimse birbirini suçlamaya, kendini aklamaya kalkmasın...
Yöneticisi, taraftarı ve medyasıyla herkes bu yaşananların sorumlusu...

Haberin Devamı

Entel yorumcu:
Ben Kafka’nın kitaplarını, Rus klasiklerini bitirmiş adamım. Onun için seni anlamak benim için çocuk oyuncağı bile değil Bilgin.
(Selçuk Yula - Futbolig, StarTV)

Haberin Devamı

Racona ters!
Serhat Ulueren: Sinan bey siz de Beşiktaş’ta uzun süre görev yaptınız. Bir gazeteciden tehdit aldınız mı?
Sinan Engin: O ne demek ya? Gazeteci beni nasıl tehdit edecek? Ben onu tehdit ederim.
(Telegol - KanalTürk)

İyi düşünmüş!
Sabri camiada yaşanan olayların ardından ‘acaba beni de mi gönderirler?’ diye düşünerek kendisini sadece futbola verdi.
(Hasan Şaş - Futbol Herşeydir, TRT Türk)

İtirafname:
Ahmet Çakar: Gökmen Abi, sen reklam aralarında hiç küfür etmedin mi?
Gökmen Özdenak: Ben zaten fazla küfür eden adamım. Karım da her zaman evden çıkarken ‘bir gün programda küfür edeceksin diye korkuyorum’ der.
(Telegol - KanalTürk)

Bilen anlatıyor:
Güiza’nın kimliğinde TC yazsaydı, çoktan 3. lige düşmüştü.
(Eski Fenerbahçeli futbolcu Zafer Biryol)

Sen?
Yemin billah ediyorum. Türk televizyonlarında futbol yorumculuğu yapan insanların yüzde 99’u yalan söylüyor.
(Ahmet Çakar Telegol, KanalTürk)

Aaaa!
Gökhan Zan bence geniş bir kadroda yer alabilir, ama Galatasaray’da zor.
(Eski Galatasaray Başkanı Faruk Süren)