Güler misiniz ağlar mısınız?

Bizim buralarda yeni gelen hocalar, eskilerin arkasından konuşmadan pek duramaz. (Hatta selefler daha gitmeden onların kuyusunu kazıp, koltuğa kurulmak isteyen haleflere de şahit oluruz biz zaman zaman bu topraklarda)... Takımının fiziksel olarak iyi durumda olmadığını, kendinden önceki dönemde iyi çalışılmadığını, motivasyon eksikliği olduğunu söylerler de dururlar. Ne de olsa devrim yapacaklardır ya...
Takımın başına geçen çoğu antrenör, takımı değiştirerek eski hocanın izlerini silmeye çalışır... Eski köye yeni adetler gelir... Stoper sol beke geçer ya da sol açık ortaya...
İşte böyle bir antrenör klasiği izledik Pazar günü Konyaspor-Altay maçında...
Konyaspor maça kötü başlamıştı. Belki de beraberlik yettiği için Ziya Doğan’ın inisiyatifi dışında kontrollü bir oyun sergilendi. Altay, daha iyi oynayıp golü de buldu.
Ziya Doğan, 30. dakikada Mehmet Ayaz’ı çıkartıp, Ramazan’ı aldı. Devre arasında 2., 56. dakikada da 3. oyuncu değişikliği hakkını kullandı... Bu değişiklikler Konyaspor’un oyununa büyük katkı sağlamadı ama doğaldı Doğan’ın yaptıkları... Lig gidiyordu çünkü...
Altay Konya’ya pozisyon vermiyor, 1-0 maç devam ediyor, 1-2 pozisyon da buluyordu...
Ta ki o anlamsız değişikliğe kadar...
Güvenç Kurtar, 59. dakikada ilk değişikliğini yaptı. Orta sahadan Musa Sinan’ı çıkararak defansa Onur’u aldı...
Defansın göbeği hatasız oynarken, Kurtar esas stoperi sol beke çekti, Onur da defansa geçti...
Esas stoper sol beke geçtiğine göre, sol bek mi nereye geçti?
Sol bek, sol açığa...
Sol açık, orta sahaya...
Beyin fırtınası yaşayan Güvenç Kurtar, bir değişiklikle 3 değişiklik yapacağını sandı.
Ancak!
Eski sol açık, yeni orta sahanın önündeki Konyaspor’lu Ramazan 6 dakikada 2 gol atıp Kurtar’a bu fantezisinin bedelini çok ağır ödetti.
Ya Altay yönetimine ne demeli?
Dere geçerken at mı değiştirilir?
21. haftadan beri yola Zafer Bilgetay ile devam etmişler. İlk 6’ya kalmışlar... Play-off için dışarıdan teknik direktör getirmişler... İki haftada Kurtar takımı tanıyacak, o arada da 3 tane kritik maça çıkacak...
Oysa Altay Başkanı Niyazi Konuşmaz, Zafer Bilgetay göreve gelirken şöyle demiş: “Bilgetay, deneyimli ve babacan bir teknik adam. Kulübe dışarıdan getireceğimiz bir kişinin yeterli motivasyonu sağlayamayacağını, kendi içimizden birinin bu görevi yürütmesinin daha iyi olacağını düşündük”...
Kulüpleri yönetenlerin haline güler misiniz ağlar mısınız?

Haberin Devamı

Kaderin cilvesi
Bank Asya 1. Lig’de 2009-2010 sezonunun başında Altay’da görev yapan, daha sonra 21. haftada oynanan Karşıyaka maçının ardından görevinden istifa eden teknik direktör Fuat Yaman, 23. haftadan itibaren 5 hafta Konyaspor’da görev almıştı.
Bank Asya 1. Lig Yükselme Grubu’nda Turkcell Süper Lig‘e yükselmek için Konyaspor ve Altay final gibi bir maç yaptı.
Turkcell Süper Lig’de 2009-2010 sezonuna Diyarbakırspor’da başlayan teknik direktör Ziya Doğan, 22. haftada Diyarbakır’da, Denizlispor’a 2-0 kaybedilen maçın ardından görevinden istifa etmiş, 1 ay sonra 1.5 yıllığına Konyasporla anlaşmıştı.
Diyarbakır’da Ziya Doğan’dan boşalan teknik direktörlük görevine Güvenç Kurtar getirilmişti. 7 hafta takımın başında kalan Kurtar da takımın kötü gidişine son veremeyince istifa etmek zorunda kalmış, sezon sonu 3 maçlığına Altay’la anlaşmıştı.
Doğan ve Kurtar’ın bir zamanlar çalıştırdığı Diyarbakırspor küme düştü...
Doğan ve Kurtar’ın çalıştırdığı takımlar, Diyarbakırspor’un yerine Süper Lig’e çıkma mücadelesinde final oynadı...

Haberin Devamı

En mutlusu Ayman!
Ayman...
Ziya Doğan’ın “manevi oğlu”...
Doğan’ın hangi takıma giderse götürdüğü, güvendiği futbolcu...
Ayman Konyaspor-Altay maçını izlemiş midir?
Bence izlemiştir...
Konyaspor kazanınca Türkiye’ye gelmek için bavullarını toplamaya başlamış mıdır?
Bence başlamıştır...

Haberin Devamı

Briç Şampiyonası yapıldı. Haberiniz var mı?
Türkiye Briç şampiyonaları 1-9 Mayıs tarihleri arasında Antalya Tayla otelde gerçekleştirildi. 4 farklı branşta yapılan turnuvalarda bin 300 sporcu mücadele etti. Briçin öznel yapısından dolayı bu sporcular birkaç branşta birden yarıştılar. Yani gerçek sayı biraz daha düşük ama bin civarı sporcu bütün masraflarını kendileri karşılayarak Antalya’da 9 gün geçirdi. Şampiyonada dünya şampiyonluğu veya benzer ayarda derecesi bulunan 8’i Türk, 2’si İtalyan 10 sporcu da mücadele etti. Ve iki genç sporcumuz hariç 4 turnuvanın herhangi birinde birinci olamadılar. Bu da aslında diğer sporcularımızın da uluslararası arenada derece kazanma şanslarının olduğuna işaret ediyor.
Açık takımlarda doktor ağırlıklı kadrosuyla Piryoli takımı kazandı. Çok üstün performans gösteren Piryoli takımının kaptanı Coşkun Kesgin’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Tıp Doktoru olan Coşkun Kesgin gerek öğrencilik yıllarında, gerek mecburi hizmet dönemlerinde, gerekse hayatının diğer bölümlerinde briç sporuna gönül vermiş onlarca Türkiye şampiyonu yetiştirmiştir. Bunun yanında dik duruşu, özgün karakteri, her ortamda doğrularının peşinden gitmesi ve fair-play ruhuyla yarışmasını herkese öğreten Coşkun Kesgin’i tebrik ediyoruz.
Kendisi de doktor olan Federasyon Başkanımız Serhan Antalyalı ve diğer briç emekçilerinin katkılarıyla daha büyük organizasyonlar yapmak ve herkesin tanıdığı ve kabul ettiği bir sporun parçası olmak istiyoruz. (Aksan Haraç)