"Beşiktaş deyince aklımıza ilk ne geliyor?"
- Quaresma, Simao, Fernandes, Almeida…
"Başka?"
- Cenk Gönen…
Beşiktaş geçen senenin ikinci yarısından itibaren oyuncu ve futbol karakterini değiştirmişti. Hatta Guti’nin de olduğu kadro devreye büyük bir show yaparak başlamıştı. Ancak sorun ileride oynayan oyuncularda değil, defansta ve kalede düğümlenmiş, rahatlıkla kazanması gereken maçlarda dahi puanlar kaybetmişlerdi.
Cenk de bu oyunda başrol oynayanlardandı; zaten sezonu Rüştü tamamlamıştı. Dün Beşiktaş’ın yediği gol de bu çerçevede değerlendirilebilir.
Ankaragücü, futboldan anlamayan bir ailenin yarattığı tüm tahribatın eseri olarak sahadaydı ve bu takımı Ziya Doğan’dan başkası da çalıştıramazdı. Yetenek yok denecek kadar az olan takımın sığınacağı tek bir liman vardı; rakibi yıldıran sert ve anti-futbol.
Ziya Doğan’ın futbol felsefesini hiç sevmiyorum. Çok büyük sakatlıklara neden olabilecek bir anlayışı var. Örneklerini de görmedik değil…
Beşiktaş gibi teknik ayaklara sahip bir takıma karşı sert oyun elbette sonuç alabilirdi. Ancak yetenekli futbolcuların avantajı da duran toplardır Beşiktaş bunu sonuna kadar kullanmayı becerdi.
Beşiktaş kanatlardan sıfır noktasına kadar inip kaleye etkili toplar gönderen ligimizin ender takımlarındandır. Bu cümlemin doğru okunabilmesi için tekrar etmem gerekiyor, kanat ortalarından değil; kale çizgisi üzerinden yapılan ortalarından söz ediyorum.
Dün de bunun örneklerini sıklıkla izledik. İlk iki golü hadi saymayalım; ancak Quaresma’nın sol çizgiye yakın bir yerden sağ ayağının dışıyla Mustafa Pektemek’e yaptığı asist tarifimize uyan türdendi.
Sidnei’nin kafa vuruşları bu sezon Beşiktaş’ın kornerlerden ve duran toplardan etkili olacağını hissettirdi.
Peki, Beşiktaş’ın geçen seneden bir farkı var mı?
Beşiktaş geçen sene elde ettiği derecenin ötesine geçebilir mi?
Açıkçası oyun şablonu ve oyuncu yapısı bize bu anlamda Beşiktaş adına iyi şeyler söylemiyor. Ankaragücü karşılaşmasını ne derece ölçü alabiliriz sorusu da yerindedir. Çünkü böylesine anti futbol anlayışının karşısında kim olursa olsun zorlanabilirdi. Hatta sakat vermesi de mümkündü.
Bu futbolu geçen hafta oynanan Eskişehirspor maçıyla birlikte değerlendirdiğimizde Beşiktaş’ın daha çok yol alması, özellikle kaleci ve defans bölgesine ait sorunları çözmesi gerektiğini görebiliyoruz.
Fernandes Beşiktaş’ın isyan eden direnen adamı olarak sivrildi.
http://twitter.com/uzaygokerman