Beşiktaş’ın Kasımpaşa karşısında ortaya koyacağı oyunun bu sezona hiçbir katkısı olmayacağı ortadaydı. Zaten siyah beyazlı takım bütün konsantrasyonunu Türkiye Kupasına vermiş durumdadır. Ancak önümüzdeki sene mücadele edecek takımın kadrosunda hangi futbolcuların kalması gerekliliği üzerine fikir vermesi bakımından ligin kalan altı yedi maçının önemi olmalıdır.
Her ne kadar kendisine bir takım sözler verilmiş olsa da Tayfur Havutçu için yeni sezonda takımın başında kalmasına pek ihtimal vermiyorum. Bunun yanlış olduğunu düşündüğümden değil, pratikteki bir takım uygulama sonuçlarından kaynaklanan başarısızlıkların etkili olacağını tahmin ediyorum.
Aynen 1999-2000 sezonunun ikinci yarısında takımı devralan Turhan Sofuoğlu’nun gösterdiği performansa rağmen takımın başına Mustafa Denizli’nin getirilmesinde olduğu gibi. O yarım sezon Turhan hoca ve Fenerbahçe ligi çok kötü bir pozisyonda tamamlamalarına karşın derbilerin hiçbirini yitirmeme başarısı göstermişlerdi. Bu bir anlamda işine önem verme profesyonelliğinin göstergesiydi. Ancak bu performans yeni sezon için yeterli görülmemişti.
Beşiktaş’ın ilk yarıdaki görüntüsü biraz yukarıda yazdığımız örnek ve değerlendirmelere benziyordu. Özellikle Nobre ve Quaresma’nın üst düzeydeki mücadele gayreti Beşiktaş’ı Kasımpaşa karşısında etkili gösterdi. Oyunun bu bölümlerinde Kasımpaşa kalecisi Fırat’ın güzel kurtarışlarını izledik. Ancak Beşiktaş’ın yetenekli ayakları gol için yüklenmeye başladığı andan itibaren golün sinyallerini de göndermeye başladı.
Gol böylesi bir atağın sonucunda geldi. Öncesinde Quaresma’nın üç Kasımpaşalı futbolcuyu oyuncuyu eksilterek Almeida’ya attığı pas görülmeye değerdi. Kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaçırdığı golse onun gibi bir yeteneğe yakışmadı.
İkinci yarı Nobre ve Quaresma’nın kenara gelmeleriyle Beşiktaş’ın atak üstünlüğü de sona erdi. Bu dakikalardan itibaren Kasımpaşa’nın çok daha baskılı oynadığını izledik. Kasımpaşa çok rahat bir şekilde Beşiktaş ceza alanı içinde top çevirerek hamle üstünlükleri kurdu. Gol pozisyonları da buldu. Ancak gol vuruşu yapamadı.
Kasımpaşa bir anlamda Yılmaz Vural travması yaşadı bu sezon. Tecrübeli teknik adam geçen sezon harikalar yaratan oyuncuları nasıl olduysa elinden çıkarıp yeni bir takım kurdu. Aynen Bülent Uygun’un Sivasspor’da yaptığı gibi. Kasımpaşa bütün bir sezonun yarısını farklı yenilgilerle geçirdi ve bu noktaya kadar geldi. Fenerbahçe, Trabzonspor karşısında çok düzgün, dirençli ve güzel futbol oynamaya çalışan bir takım vardı. Aynı şeyleri Beşiktaş’la oynadığı dünkü maçın ikinci yarısında gerçekleştirdi diyebiliriz.
Ancak yetmedi. Aranılan gol bir türlü gelmedi.
Kasımpaşa’nın içini taraftarla dolduracağı güzel bir stadyumu oldu. Ancak elindeki bu avantajı kullanamadı ve şimdiden Bank Asya’nın yolunu tuttu diyebiliriz. Kasımpaşa taraftarının maçın son 30 dakikasında yaptığı kötü tezahüratı anlamak da mümkün değildi.