Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Schuster, geçen senenin defanstan başka bir işe yaramayan ve gol atamayan bu kadrosuna ısrarla hücum futbolu oynatmaya devam edince on kişi kalmış ancak çok hızlı atağa kalkabilen gol silahı olan takımlara karşı kaybetmeyi de sürdürüyor. Beşiktaş’ın yediği ikinci ve üçüncü golün özeti buydu. İlk golde de formsuz kalecisinin büyük hatası vardı.

Beşiktaş bir anlamda kendi kendine yenilmiş oldu.

Kazanması mümkün müydü?

Sağ kanatta oynayan Hilbert ceza sahasına ondan fazla orta yaptı. Ancak bir tanesi bile pas niteliğinde değildi. Hatta bu ortaların bir iki tanesi Porto yarı alanının sıfır çizgisi üzerindendi. Bu atakların önemli bölümü golle sonuçlanabilirdi, Beşiktaş da sahadan üç puanla ayrılırdı.

Haberin Devamı

Şimdi diyebilirsiniz rakip kanatları kapattı, göbeğe de fazla adam yığarak oyunu kilitledi; bu ciddi bir mazerettir. Ancak Beşiktaş orta sahada tek pasa dayalı ve oyunu kanatlara açıp, genişlik kazandıracak öylesine rahat alanlar buldu ki buradan gol üretememenin nedenini bulmak için futbolcuların teknik yeterliliklerini sorgulamaktan başka bir şey kalmıyor geriye.

İşte sağ kanattaki Hilbert’in şapkasını düşüren ve taraftarı yıldıran oyunu da böyle bir sonuçtur zaten.

Tabata dışarıdan bakıldığında çok çalışan, sürekli atak arayan, Beşiktaş’ın beyni gibi gözüküyordu. Oysa herhangi bir atağın golle sonuçlanmasını sağlayacak pası hiçbir zaman atamayacak bir futbolcudan başka bir şey değildi. Kalenin neresine atacağını eliyle işaret etmesine karşın herhangi bir korner atışı hedeflediği yere bir türlü ulaşamadı.

Necip bu maçı çevirecek donanımdan fazlasıyla yoksundu.

Nihat için üzgün olduğumuzu söylemekten başka bir şey gelmiyor elden. Artık Beşiktaş taraftarı da kendisinden çok sıkıldı. Gol kaçırmaya devam ediyor. İlk yarının sonlarına doğru kaleci ile karşı karşıya kaldığı Nobre’nin verdiği mükemmel pası gole çevirmeliydi. Maç farka gidince elbette o kaçırdığı gol karşılaşmanın kader anı oldu.

Nobre’yi bu karşılaşmada farklı bir pozisyonda oynarken izledik. Bu, Fenerbahçe’den bu sezon ülkesine geri dönen ve 2008’deki çeyrek final oynayan takımdaki Deivid’in yerine ve görevine yakın bir anlayıştı. Nobre hadi abartmayalım son iki sezondur hiç bu kadar etkili oynamamıştı. Schuster Nobre’nin bu özelliğini değerlendirebilir.

Haberin Devamı

Aslında Beşiktaş’ın bu kadro yapısının hücum edemediğini geçen sene bütün Türkiye gördü. Bu nedenle de bütün Beşiktaşlıları zevkten uçuran transferler yapıldı. Ancak alınan adamların hiçbiri sahada olmayınca geçen seneki takım bir anlamda geri dönmüş oldu; tek farkla o takım defans yaparak maç kazanırdı, bu takım bir de hücum futbolu oynamayı düşünüyor, beceremediği için bir sürü gol yiyor.

Beşiktaş’ın defansı Schuster’in kafasındaki şeyi yapamaz. Bu nedenle de Hulk ismindeki canavar takımının kaç kişi oynadığı ile ilgilenmeden tek başına bu defansı imha edebilir. Zaten ilerleyen günlerde göreceğiz ki Schuster yavaş yavaş hücum düzenini değiştirecektir. Gol atamadığında bu taktik kurgu ciddi bir felakete dönüşüyor.

Beşiktaş taraftarının maç sonunda Hulk’a yaptığı, Feyenoord’ta oynarken 2002 yılında Fenerbahçe’ye karşı forma giydiği maçta harikalar yarattığı için karşılaşma sonunda Fenerbahçe taraftarının soyunma odasına gitmesine izin vermeyip bütün tribünleri dolaştırdığı Pierre van Hooijdonk’a gösterdiği sevgiye benziyordu. Aslında bu bir anlamda kendi takımlarında böyle bir oyuncu olmayışına dair bir özlem, gıpta, özentiden başka bir şey de değildir. Ancak bu görüntüler çok güzeldi, belki de yönetime verilen bir mesaj niteliğindeydi.

Haberin Devamı

Kaleci Hakan Arıkan belli ki çok ciddi bir form düşüklüğü yaşıyor. Zaten Manisaspor maçında yaptığı sayısız yanlış müdahale, ıska bu karşılaşmada da bir hata potansiyeli olduğunun işaretiydi. Nihat gibi o da günah keçisi ilan edildi.

Kalecisi formsuz, defansı yavaş ve çok ileride oynayan, santraforları gol atamayan bir takımın maç kazanması, hele bir Avrupa takımını yenmesi pek mümkün gözükmüyor.

Schuster’in maçın dönmeyeceğini anladıktan sonra sahaya üç genç oyuncuyu sürmesi gerçekten alkışlanacak türdendi.