Bursaspor dün teknik direktörü Ertuğrul Sağlam’la 3 yıllık bir sözleşme yaparak futbolumuzda önemli bir sürecin yolunu açmış oldu. İmza töreninin tam da günümüz futbol görselliğine uygun olması Bursaspor’un yönetim anlayışının bir işaretiydi.
Başından beri neyi konuşuyoruz; en büyük eksikliğimiz istikrar ve devamlılıktır. Temel sorunumuz başarılı olmak değildir; bu başarının sürdürülebilir bir çizgide kalmasını sağlamaktır.
Bursaspor profesyonel lig tarihimizde yıllardır görülmemiş bir başarı elde etti. Kimsenin inanmadığı bir sonuçtu; geçen sene bu zamanlar Bursasporluların kendileri “bizi şampiyon yapmazlar” diye inançsızlıklarını dile getiriyordu. Belki Trabzonspor maçında Alex golü atmış olsaydı bu cümleleri kurmak mümkün olamayacaktı ancak tarih yaşandı, kayıt altına alındı.
Bütün Bursasporlular şunu bilmelidir ki bundan sonra elde edecekleri şampiyonluk dışındaki dereceler kendileri için başarısızlık değildir. Bursaspor için başarısızlık artık lig sıralamasında ilk beş içinde olamamaktır.
Belki bu tarih itibarıyla liderin 9 puan gerisinde kalmış olmanın verdiği bir burukluğu yaşıyor olabilirler ancak üçüncü sıradaki yerinin bir devamlılık olduğunu söylememiz gerekiyor.
Daha önceki yıllardaki Gaziantepspor, Gençlerbirliği, Sivasspor örnekleri göz önüne alındığında bunun ne kadar önemli olduğu da bir gerçektir.
Bu satırların yazarı geçen sene bu zamanlar ya da Bursaspor’un şampiyonluk ihtimalinin iyice belirginleştiği günlerde Bursaspor’u bekleyen esas tehdidin başarılı olmuş bu kadronun yağma edilmesi olduğunu yazmıştı. Bu sezon şampiyonlar liginde mücadele edecek olmanın heyecanı nedeniyle Bursaspor hiçbir oyuncusunu yitirmedi. Belki Avrupa arenasında arzulanan sonuçlar alınamadı fakat ligde hep ilk üç içinde kaldı. Her zaman iyi futbol oynamaya gayret gösterdi.
Ligin kalitesini yükseltmek adına kendisini sorumlu hissetti.
Burada gerçek başarının Ertuğrul Sağlam’da olduğu gerçeğini asla görmezden gelemeyiz. Sağlam Bursaspor ile bütünleşmiştir.
Biz çok iyi biliyor ve gözlemliyoruz ki bugün kendisini futbolu iyi bildiğini düşünen ancak devamlılık adına hiçbir ürünü olmayan temelde kendisinden başka bir yere de aidiyet duygusu beslemeyen teknik adamlara sahibiz. Onlar her sene iki hatta üç takım çalıştırabilme potansiyeli ile sezona başlarlar ve bunu da başarırlar. Açıkçası futbolu yönetenlerin hala bu kişilere neden prim veriyor olduğunu anlamada çok güçlük çekiyorum.
Ertuğrul Sağlam, Mehmet Özdilek, Tolunay Kafkas, Şenol Güneş bugün en doğru kişiler ve modellerdir.
Bursaspor yönetimini ve Ertuğrul Sağlam’ı kutluyorum. Umarım ilerleyen günlerde kadronun omurgasının korunması adına gereken önlemler alınır.